Hanımefendiler, beyefendiler!..

Futbol hariç Türkiye''deki olimpik ve paralimpik tüm federasyonlar 8-9 Kasım tarihine kadar kongrelerini tamamlamış, başkanlarını seçmiş olacaklar. Tabii daha önce izah ettiğim, aday olacaklardaki "imza toplama belirsizliği" nedeni ile hayli tartışmalı ve hatta mahkemelik geçeceğini beklediğim bu kongreler için adaylar da kulislerine başladı. Hatta; yahu ne alaka diye garipseseniz de, bazı adayların siyasi parti lider ziyaretleri de izlenilen faaliyetler arasında yerini aldı. Sizde ne alaka diye merak ediyorsunuz değil mi? Öyle ya federasyon başkanı ve siyasi parti lideri! Ben söyleyeyim. Değerli federasyon başkanlarını bu yola sevk eden! Hatta seçim öncesi yapmazlarsa "eksik yaptıklarını öğütleyen" işgüzar bir akıl ve yol var.

***

20 yıl önce açılıp, alışkanlık haline getirilen "şahsiyet törpüsü" bu garip yolun tabii bir işareti ve bir de sloganı var. Nedir o? * Beyefendiye danıştın mı? * Beyefendiden icazet aldın mı? şeklinde kalıplaşmış, birincisi 2, ikincisi 3 kelimelik, "iki cümle". İşte tüm bilgi birikimi ve tecrübenin hiçe sayıldığı ve hatta muhtemelen ''Beyefendi''nin dahi istemeden başını döndüren, gereksiz, lüzumsuz bir yol. Liyakat yerine taklayı esas aldığı gibi, şahsiyeti de bitiren çirkin bir yol. Gelin bu seçimlerde bu lüzumsuzluğu bitirelim. Zira bu seçimlerde bu yolu tercih yerine ayıp diye "Ret" eden. Üstüne üstlük yanlış bulduğunu beyanla her işte "LİYAKAT" diye haykıran. Beyefendi yerine "Hanımefendi"de var. Ve diyor ki hanımefendi; biz "münferit başarılarla sürdürülen Türk Sporunu, katlanarak büyüyen sistematik bir yapıya" kavuşturacağız. Bu gerekçe ile bizim federasyon başkan adayımız yok. Ancak olmaz ise olmaz ilkemiz var. Liyakat ve şahsiyet sahibi her federasyon başkanı ve başkan adayı, bizim adayımızdır. Buyrun ben de bu çağrıdan cesaretle, tüm spor camiasını bu haysiyetli yola davet ediyorum.

Yazarın Diğer Yazıları