Hayat gülünce güzel

Hayat gülünce güzel
Çoğu gülme kuramı, gülmeyi bir şeye verilen tepki olarak görür ve tepki verilen o komik, grotesk, saçma şeye odaklanır.

St. Louis'deki Washington Universitesi Direktörlerinden Prof. Dr. Anca Parvulescu ise gülmeyi başka tutkuların emaresi olarak görmüyor, onu kendi başına bir tutku olarak ele alıyor. Dolayısıyla bizi neyin güldürdüğünü, gülmenin nedenini veya kökenini sorgulamak yerine bizzat gülme mefhumuna odaklanıyor. Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi,  Prof. Dr. Anca Parvulescu kültürel çalışmalar alanındaki önemli eseri  ''Gülme: Bir Tutkuya Dair Notlar''ı Türk okurlarla buluşturdu. Eseri Türkçe'ye Mehmet Doğan kazandırdı.

Gülme meselesini, insan yüzü meselesinden ayırmak mümkün değildir. Eğer insan, gülen hayvansa, bu, yüzü olan bir hayvan oluşuyla ilintilidir. Gülerken gürültülü ve buruşuk bir hale giren çehre, yavaş yavaş düzelip, sakin, sessiz bir gülümseyiş biçimine kavuşur; bu gülümseyiş, bir dizi toplumsal duygunun belirtisi olarak tahayyül edilir. Elinizdeki çalışma, görgü kuralı kitaplarının, felsefi tezlerle, edebi metinlerle ve görsel kültürle diyalog içinde hareket ederek, gülümseyen çehrenin normatif estetiğinin üretilme sürecinin izini sürüyor. Edepsizlik sayılan abartılı, tutkulu, denetimsiz gülmenin baskıcı ciddiyet karşısındaki isyankâr durumunu inceliyor. Kitabın ana savlarından biri, gülümseme ile gülmenin bir süreklilik arz etmediğidir. Gülemediğimizde çoğunlukla gülümseriz; gülümseme, nadiren hakiki bir gülmeye dönüşür.

Parvulescu'nun bu çalışması, gülmenin sınırlı ve kırılgan bir arşivini gün yüzüne çıkarıyor. Bizi bu arşivde zaman geçirmeye davet ediyor. Her ne kadar bu çalışma, "gülmenin uygarlaşmasını", önermelerinden biri olarak kabul etse de, öncelikle yirminci yüzyılın kahkahacılarıyla ve gülme dostlarıyla ilgileniyor. Bu amaçla, yirminci yüzyıl Batı dünyasını ve bunun siyasi, bilimsel, felsefi, estetik serüvenlerini gözden geçirmeye çalışan yeni bir uğraşa katılıyor. Sorduğu temel soru şudur: Yirminci yüzyıl nasıl gülmüştür?

Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi Tel: (0212) 257 87 27

***

İnsanın sır dolu karakutusu

Hafıza, zihin hayatının can damarıdır. Hafıza içerikleri olmasa hayal gücümüzü kullanamayız. Boşlukta düşünemeyiz; hafıza içerikleri, düşünme işlemlerimizin malzemeleridir. Konuşulan dili ya da okuduğumuz kitabı anlamamız, dil sembollerinin anlamı hafızamızda saklı olduğu için mümkündür. Benlik bilincimiz ve kişiliğimiz, birbirine bağlanarak organize olan deneyimlerimizin hafızaya kaydedilmesi ile oluşur. Konunun uzmanı bir bilim adamı olan Prof. Dr. Yılmaz Özakpınar, "Hafıza" adlı kitabında bu hayati önem taşıyan zihin yetimizin işleyiş kurallarını, temel nitelikteki bilimsel araştırmalara dayanarak açıklıyor. Hatırlamamız, unutmamız ya da hafıza yanılmalarımız rastgele olmuyor. Hafıza sisteminin nasıl işlediğini ve onun sonuçtaki verimini etkileyen faktörleri öğrenmek, zevkli olduğu kadar faydalı bir deneyim olacaktır. Kitaptan önemli konu başlıkları şöyle: *Hafızayı Araştıran İlk Bilim Adamı: Ebbinghaus *Jost Kanunu *Kısa Süreli ve Uzun Süreli Hafıza *Bilinç ve Kısa Süreli Hafıza *Kısa Süreli Hafızada Arama ve Bulup Çıkarma *Uzun Süreli Hafıza *Hafıza ve Dikkat: "Communication" ve "Information" teorisi *Hafızada Organizasyon ve Hatırlamada İnşa

Ötüken Neşriyat Tel:(0212) 251 03 50

***

HAFTANIN KİTABI

Aşk'ın kitabı böyle yazıldı

Bir edebiyatçı, bir şairdir Cazim Gürbüz, biçeminin akıcılığı ve dilinin duruluğu beğenilen yılların köşe yazarıdır, araştırmacılığını da yazdığı birçok kitapla kanıtlamıştır.

Bu olgular dolayısıyla, bu kitap ne salt bir denemedir ne de araştırma-inceleme; aşkı daha doğru, net, ilginç ve alımlı olarak yansıtabilmek için ne, nereden gerekiyorsa almış onları yazar, karmış birbirine. "Aşk'a Zum" kolay okunan, ufuk açan, düşündüren, okuyan tüm insanların duygularına tercüman olabilen, belleklerde kalıcı izler bırakan ve bilgilendiren bir kitap…

Yazarın aşka değgin, okunaklı ve dokunaklı denemeleri yanında; çok sayıda gerçek, ilginç, çarpıcı aşk öyküleri bulacaksınız bu kitapta. Aşk bağlamında duymadığınız, bilmediğiniz birçok bilgiye erişmiş olacaksınız.

Ve yazarın yıllar boyunca bir arı özeni ve dikkati ile derlediği ve çoğunu ilk kez duyacağınız, yüzlerce aşk özdeyişi ile tanış olacaksınız, onlarla aşka daha derin zumlar yapmış olacaksınız.

Kora Yayın Tel:(0212) 513 79 00

***

Gölgede kalanlar

Evrensel kültürün bugünkü noktaya ulaşmasında adı çok bilinen yazar, sanatçı, tarihçi ve siyasetçinin yanında bir de tarih ağacının gölgesinde kalanlar vardır. 

"Dünya Hâlâ Büyük Yaşam Hâlâ Kısa" adlı kitaptaki denemelerin amacı o dev ağacın yapraklarını aralayıp gölgede kalanları açığa çıkarmak, gündelik yaşamın eski zamanlarını aydınlatmaktır.

İnsanı yaşatacak olan yine insan olduğuna göre bunu ancak yazarlar ve okurlar yapabilir.

Murat Erdin, bu kitabında tarih ağacının gölgesinde kalan kahramanları hatırlatıyor ve insanlığın kültürel mirasına büyük katkılar yapmış aydınların hem şaşırtıcı hem de hayranlık uyandırıcı öykülerini aktarıyor.

 

Tarihçi Kitabevi Tel: (0216) 418 68 86

***

Kütüphanemden

En kolay devlet kuran millet: Türkler

Azerbaycan Kültür Derneği'nin 1986'da yayınladığı "Türk Devletleri Tarihi / Etnolojik Bir Deneme" adlı kitabın önsözünde Prof. Dr. İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu'nun çarpıcı bir yazısı yer alıyor. Özetini aktaracağım  bu yazıda Baltacıoğlu peşpeşe soruyor:

"Hangi millet dilinin kökleri Türkçe'nin kökleri kadar zengindir? Hangi millet dilinin ekleri Türkçe'nin ekleri kadar üreticidir? Hangi milletin efsanesi Oğuz Efsanesi kadar zengindir? Hangi milletin mimarlığı klasik Türk mimarisi kadar insancıdır? Hangi milletin tiyatrosu Türk halk oyunları kadar özlüdür? Hangi milletin halk mizahı Nasrettin Hoca'nın mizahı kadar canlıdır?"

Tüm bu soruları Türk milletinin büyüklüğünü vurgulamak için sıralayan Baltacıoğlu, büyük millet olmanın bazı kriterlerini de şu sözlerle özetler:

"Hangi millet sonsuz dil köklerine, dil eklerine sahip ise, hangi millet varlığın tümünü kendi eliyle adlandırabilirse o millet büyük millettir.

Hangi millet efsanede, mimarlıkta, tiyatroda, felsefede yaratıcı ise o millet büyük millettir"

Şükrü Kaya Seferoğlu ve Adnan Müderrisoğlu'nun "Türk Devletleri Tarihi / Etnolojik Bir Deneme" adlı çalışması da Türk milletinin büyüklüğünü çeşitli yönleriyle ortaya koymak amacıyla hazırlanmış bir eser. Kitapta Türk etimolojisi ve ilişkilerine dair geniş bilgilere yer verilmiş. Doğu Anadolu Türklüğü'nün hangi boylardan, oymaklardan ve uruğlarından meydana geldiği ayrıntılı olarak anlatılıp kurdukları devletler, Türk devletleri tarihi kapsamında incelenmekte. Kitaba sözbaşı yazan Prof. Dr. Abdülhaluk Çay ise milli meselelere ilmi zeminde çözüm arama gayretini bu çalışmada görmekten duyduğu memnuniyeti dile getiriyor. (A.Y)