Hukuki rezalet

Hukuki rezalet

28 Şubat davasında 14 generalin mahkûmiyetlerini onaylayan Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 30.06.2021 tarih ve 2021/1223-4667 esas ve karar sayılı ilamında çok vahim bilinçli ve hileli hukuki yönlendirmeyi hatta skandal bir çarpıtmayı Avukat Aykanat Kaçmaz ortaya çıkardı.

Av. Kaçmaz bugün Fevzi Türkeri, Erol Özkasnak ve Çetin Doğan''ın avukatı olarak önceki Anayasa Mahkemesi''ne, "Bireysel başvuru incelemesinde dikkate alınmak üzere, müvekkil ve diğerlerine yönelmiş bir çarpıtmanın (Yargıtay ilamında) dikkate alınması ve incelemesinin öncelikli olarak yapılmasını vekâleten saygı ile talep ederim" diyerek başvuruyor.

26 Temmuz 2021 tarihinde 2021/30711 dosya numarası ile müvekkilleri hakkında Anayasa Mahkemesi''''ne "Bireysel Başvuru" yapan Av. Kaçmaz, Yargıtay''ın mahkûmiyet ilamını dikkatle inceleyerek çok çarpıcı hukuki hileyi saptadı.

Av. Kaçmaz''ın Anayasa Mahkemesine yaptığı ek başvuru özetle şöyle;

"Başvurumuzun temel sebeplerinden olan, ceza hukukunun gerekçe zorunluluğu, savunma ve taleplerin karşılanması, taraflara eşit mesafede bir değerlendirme gibi kıstasların ihlal edilmesine ek olarak, tarafımızdan yeni fark edilen (BU DENLİ BİR KÖTÜLÜK VE CEZALANDIRMA ÇABASI BULUNACAĞINA İHTİMAL VERİLMEDİĞİNDEN) başvurucuya yönelen bir çarpıtmanın Sayın Mahkemenize sunulması gerekmiştir.

1997 yılında verilen KYOK''un kaldırılmasına rekor bir sürede karar veren, tutuklamalara karar veren hâkim ile kamu görevlilerinin;

-FETÖ bağlantıları bulunduğu aşamalarda ortaya çıkmış,

-Cezalandırılma yönünde karar veren heyetin de delilleri görmezden geldiği,

-Suçun asli unsurlarını değerlendirmediği,

-Yasa dışı delilleri hükme esas aldığı,

-Kendi tayin ettiği bilirkişi raporunu dikkate dahi almadığı,

-Emsal yargı kararlarını hiçe saydığı açıklanmış,

-Yargıtay ilamında da birçok hukuka aykırılık tespit edilmiş ve sayın mahkemenizin takdirlerine sunulmuştu.

Ancak, beklemediğimiz, ihtimal dahi vermediğimiz, ummadığımız, yakıştırmadığımız, kendileri dışında Yargıtay''ın şerefli yapısına da zarar veren bir çarpıtmanın sanıkların sırf ceza almalarını sağlamak üzere kullanıldığının sayın mahkemenize sunulması gerekmiştir.

Yargıtay ilamının 22''nci sayfasında doktriner bir kitaptan alıntı yapılarak ve tehlikeli hukuki sonuçları hiç düşünülmeden;

cezalandırılmasına karar verilen eylemin, (cebir ve şiddet kullanarak TC hükümetini devirmek) aslında cebir ve şiddet olmasa da, elinde cebir ve şiddete ilişkin gücü olan kişilerin, suç işleme kastının olması halinde suçun tamamlandığının kabul edildiği belirtilmiştir.

-Bu kabul gerçek dışıdır, özel çaba ile yazarının sözleri bağlamından koparılmış, çarptırılmış, bilinçli bir kötülükle alıntı yapılan bölümün önünde ve sonunda bulunan cümleler kesilerek yazarın esas fikrinin tam tersine bir hale getirilmiştir.

Bu bilinçli eylem sonunda;

-Hukuk dünyamızın, fikirlerine saygı duyulan değerli bir bilim insanı olan Sayın Prof. Dr. Ersan Şen de "bizimle aynı fikirde" denilmek, ne olursa ama ne olursa olsun 28 Şubat sürecinden bir suç çıkarmak gerekir mantığı ile şiddet olmasa da bu suçun var olabileceğine dair çarpık fikir "Yargıtay ilamına" konulmuştur.

Prof. Dr. Ersan Şen, Dr. H. Sefa Eryıldız, Suç Örgütü, 4. Baskı, Sayfa 665''deki bu paragraf bilinçli, özel bir çaba ile ortaya konulmuş, üzerinde düşünülmüş ve şiddet içermese de sırf sanıkların cezalarının onanması için;

-28 ŞUBAT SÜRECİNDEN SUÇ YARATAN SİYASİ DÜŞÜNCENİN amacına hizmet eden, olmayan şiddetin dahi cezalandırılabilmesinin önünü açabilmek amacıyla yazının bir kısmının adeta cımbızlanarak alınıp ilama konulması basitçe geçiştirilecek bir olgu değildir.

Bu bilinçli yazım biçimi, insani bir hata ile de açıklanamayacaktır.

-Çünkü yazının başında ve sonundaki bölümler bilerek ve istenerek kesilmiş, "faildeki suç işleme kastı…" ile başlayan cümleden önce alıntı yapılan eserdeki bölümün başlangıcının olduğuna dair imla işareti de "…" bilinçli olarak konulmamıştır.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi üyeleri insani bir hata ile açıklanamayacak, bu denli sofistike çalışma ile kitaptaki bölümü, yazarın fikri amacı dışına çıkartmıştır.

-Bu özel çalışma ancak ve ancak, eğitim, bu eylemin dayatılmasına dair telkin, ikna ya da siyasi saik ile oluşabilecektir.

Yargıtay ilgili dairesinin, artık sanıklar ve dolayısı ile başvurucu müvekkil karşısında hareket eden bilinçli bir eylem ile hukuku maşa olarak kullanan bir siyasi anlayış içinde olduğunu da göstermekte ve ayrı bir ihlal sebebi olarak da ortaya çıkmış bulunmaktadır."

Yazarın Diğer Yazıları