İftar, mideye zulmetme ve israf vakti değil

11 ayın Sultanı olan Ramazan'a erişmenin keyfini, huzurunu yaşıyoruz. Paylaşmanın, sevginin, huzurun, bereketin en çok hissedildiği bu özel ayda camiler dolup taşıyor. Manevi huzurun tarifine kelimeler yetmiyor.

İftar alışverişi için geldikleri markette karşılaştıkları anlaşılan iki hanım konuşuyor: 

-Hayırlı Ramazanlar..

-Sağol sana da..

-Oruçla aran nasıl?..

-Çok iyi maşallah. İyi hissediyorum kendimi. Çok şükür nasip oluyor. Süre uzun olsa da Allah kolaylığını veriyor..

-Akşam yemekte ne  var?..

-Aman ne olacak.. Kahvaltı, çorba, salata yetiyor.. Kalabalık değiliz. Çocukların biri yolda açıyor, yetişemiyor.. Diğeri yemek seçmez.. Eşim zaten rahatsız tutamıyor.. Sağlık sorunları var. Uzun süredir istese de tutamaz. Ama çok saygılıdır. Varlığı, duruşu yeter bize. Anlayacağın ikimiz çocukla olunca bize hazırladıklarım fazlasıyla yetiyor. Sonra koştur teravih derken sahur oluveriyor. Anlamadan vakit geçiyor. Bak neredeyse hafta oldu. Kaldı üç hafta. İnşallah. Sen ne yapacaksın akşama?.. Kalabalık sizin ev..

-Evet gelen giden de çok oluyor. Misafir olmasa da özene bezene soframı kuruyorum. Düğün sofrası gibi keyifle hazırlık yapıyorum. Her şey eksiksiz olacak. Kahvaltı, çorba, salata evet ama sonrasında, ara sıcaklar, börekler, sulu yemekler, tatlılar, kahvem, çayım olmalı.

-Anlaşıldı senin niye çok kilo aldığın.. Sahura kadar sürekli yemek yiyorsun desene..

-Ama ne yapacaksın. Acıkırız. Süre çok uzun, sıcak da çok... Ben senin gibi tek tip yapıp yiyemem, içim kazınır..

-Valla israf. Yazık bedenine. O kadar yüklemeye gerek yok. Hasta olursun. Mide spazmı geçirirsin. Hastalanırsın.

-Aman öyle deme yemeden, yapmadan olmuyor.

-Peki sen bilirsin. Tabii ki de özenerek hazırlığını yap, keyfini çıkar. Ancak, yazık.. Midene de zulmetme... Benim bildiğim, öğrendiğim doyduğun kadar. İsrafa çok karşıyım.

Beden senin, yemekler senin.. Keyfin bilir. Nasıl istersen öyle devam et... Benden dostça uyarması..

***

İki hanımın konuşmasına kulak kesilmişken telefonum çalıyor.

Tarihçi, eğitimci, yazar ve uzun yıllar MHP'de siyaset yapıp Devlet Bahçeli'ye destek olmuş isimlerinden Ferudun Yıldız Hocamız ile konuşuyorum:

-Hocam nasılsınız.. Hayırdır. Saf değiştirmişiniz. Hayırlı olsun. Neden İYİ Parti?..

"Hemen açıklayayım Gülaycığım..." diyerek başlıyor gerekçelerini anlatmaya: ''Türkiye maddi ve kayıp içerisinde kaosa sürüklenirken, tek çare ve kurtarıcı olarak gördüğüm İYİ Parti-Meral Akşener ile birlikte yol almaya karar verdim. Her şey İYİ olacak. Ülke kazanacak" sözleriyle konuyu noktalarken telefondaki sohbetimiz karşılıklı "İyi Ramazanlar..." dilekleriyle sona eriyor...

Yazarın Diğer Yazıları