İhmal mi kasıt mı yoksa ihanet mi?

İhmal mi kasıt mı yoksa ihanet mi?

Devlet, orman yangını, sel ve deprem gibi felaketlere karşı önlem almakla yükümlüdür. Mesela Rize''de dere yataklarına inşaat yapılmasına izin vermek cinayet demektir. Giresun''da, su bendinin altında taş ocakları kurulmasına ve bendin altının oyulmasına göz yummak, katliam demektir.

Deprem ülkesi Türkiye''de fay hatlarının belediye meclisi kararı ile değiştirilebildiği bilinmektedir. İnşaatların denetlenmediğini, denetlense bile alınan rüşvet karşılığı veya partizanlıkla eksiklere göz yumulduğunu da herkes bilir!

Orman yangınları konusunda her türlü önlemi almak da Orman Bakanlığı''nın görevidir. Adı üzerinde önlem! Yangın çıktıktan sonra değil, çıkmadan önce yapılacak işler yapılmamıştır. Aksine daha önce orman yangınlarına karşı kurulan Türk Hava Kurumu filosu bilinçli olarak yok edilmiştir.

***

Ormanda başlayan yangın şehre sıçradıysa tabii ki belediye de bütün imkânlarını seferber etmekle yükümlüdür ama orman yangını ile mücadelede sorumluluk yasalara göre Orman Bakanlığı''na, yani hükümete ve şimdiki duruma göre Cumhurbaşkanı''na aittir. 

Şimdi 11 Büyükşehir Belediye Başkanı, Türk Hava Kurumu uçaklarının bakımını üstlenmek için girişimde bulundu ama onlara cevap dahi verilmiyor. Çünkü uçakların bakımı yapılsa, pilotları görevlerine dönse ve yangınlara müdahale etse, hükümetin, aldığı kararlarla bu kurumu neden devre dışı bıraktığı sorusu gündemden hiç düşmeyecektir.

***

Bazı dostlar, orman yangınları başladığında söndürme önlemlerinin alınmamış olmasının, "bilinçli taksir" ve "ihmal suretiyle icra" suçlarını oluşturduğunu yazmamı yeterli bulmuyor ve "vatana ihanet"ten söz etmem gerektiğini söylüyor. Böyle bir iddiada bulunduğunuz zaman, somut deliller sunmanız gerekir. Sunsanız bile yargının, yürütmeden bağımsız olması gerekir!

"Bilinçli taksir" ve "ihmal suretiyle icra" suçları açısından ise hem yeteri kadar delil vardır hem de hem de halk, bu durumun farkındadır. Halkın gücü ve tepkisi karşısında ise hiçbir güç duramaz.

Samsun Barosu''ndan Av. Hüseyin Cimşit, Türk Ceza Yasası''nın 83''üncü maddesinde düzenlenen "Kasten Öldürmenin İhmali Davranışla İşlenmesi Suçu"nu hatırlattı.

Maddeye göre; "Belli bir yükümlülüğün ihmali ile ölüme neden olan kişi hakkında, temel ceza olarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine onbeş yıldan yirmi yıla kadar, diğer hallerde ise on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, cezada indirim de yapılmayabilir."

***

Vatana ihanet ile ilgili maddeler ise 302''den başlayıp 319''a kadar devam ediyor. Savaş Süzal''ın bu konuda önemli bir yazısı var. Mesela tank-palet fabrikasının Katar''a devredilmesini, Atatürk Havaalanı pistlerinin tahrip edilmesini, kozmik odanın açılması ve oradaki devlet sırlarının yabancıların eline geçmesini, Ege''deki Türk adalarının Yunanistan tarafından işgal edilmesine seyirci kalınmasını, bu maddeler kapsamında görüyor. Bunlara, Suriye politikasını da ekliyor. Şimdi de ABD''nin Afganistan''ı Taliban''a terk ederek, kullandığı Afganları Türkiye''ye göndermek talebine evet denildiği ortaya çıktı...

***

DEVA Partisi Kurucu Üyesi eski asker Metin Gürcan ise, RS FM''de Atilla Güner''e konuştu ve "1999 depremi döneminde silahlı kuvvetler personeli 640 binken şimdi 270 bine düştü. Eskiden Doğal Afet Kurtarma Taburları vardı. Ancak zamanla personeli ve teçhizatları dağıtıldı. Bu yetenekler söndürüldü." diyor. Yani ordunun sayısal yeterliliğinin de azaltıldığını söylüyor.

İşte o yetenekleri söndürmek, somut bir fiildir ve bu fiilin ormanlar yanarken müdahale edilememesine, insanların ve ormandaki bütün canlıların ölmesine sebep olduğu, partizan olmayan herkes tarafından kabul edilmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları