İslamî düsturlara tasavvufî bakmak

İslamî düsturlara tasavvufî bakmak

boynrbfx-400x400.jpg

 

İslâm ve tasavvuf araştırmaları profesörü Carl W. Ernst'ün en önemli çalışmalarından biri olan "Teachings of Sufism" adlı eseri Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi F. Cangüzel Güner Zülfikar tarafından Türkçe'ye kazandırıldı. Titiz bir tercüme süreci ile ilk kez Türkçe'de "Tasavvuf Öğretileri" adıyla neşredilen eser, özlü bir tasavvuf tarihi el kitabı olma niteliği taşıyor. Bunun yanında, tasavvufun gelişim boyutunu ele almakla kalmıyor, Kur'ân-ı Kerîm'e en derin boyutuyla odaklanmanın, yani sûfîyâne bakışın püf noktalarını ortaya koyuyor.

Çalışmalarında, tasavvufî düsturları belirli bir tarihsellik gözeterek inceleyen Ernst, bu çalışmasında birtakım İslamî düsturların tasavvufî bakış açısıyla yorumunu, Ebu Nâsır es-Serrâc'dan Rûzbihân Baklî'ye, Ebu'l-Kâsım el-Kuşeyrî'den Necmeddin Kübrâ'ya, birçok tasavvuf büyüğüne nispetle, onların eserlerinden ve görüşlerinden örneklerle inceliyor. Bu anlayışın dünya çapındaki dayanak noktalarını, insanoğlunun manevî arayışa eğilimi çerçevesinde irdeliyor.

Prof. Dr. Carl Ernst ile 2001'de Amerika Birleşik Devletleri'nin Chapel Hill şehrinde tanışıp uzun yıllardar birlikte çalışma fırsatı bulduğunu belirten Dr. Cangüzel Güner Zülfikar, eserin Türkçe'ye tercümesini yaparken kitabın aslında baskıya girmemiş kısımların da eklediği bilgisini veriyor. Dr. Cangüzel Güner Zülfikar, kitap hakkında şu değerlendirmeyi yapıyor:

"Elinizde tuttuğunuz kitap. 'Tarihi metinleri okumak, tercüme etmek yetmez, onları bir bağlam ve kapsam içinde incelemek lazımdır' diyen hocamın emeklerinin pek çok meyvesinden biridir. Prof. Dr. Carl Ernst bu çalışmasıyla, sûfîlerin yüzyıllarca okundukları her yerde tesiri süren temel eserlerinin bugüne ne söylediğini ortaya çıkartmıştır"

Okuyucuya sûfîlerin eserlerini okuma yöntemini sağlayan bir tarzda sunulan kitapta 8 bölüm başlığı bulunuyor:

Serrâc'ın Lümâ'sından Kur'ân'ı Sûfiyâne Anlayış, Hallâc'ın Tavasîn kitabından Hz. Muhammed'in Karakteri bölümünde onun ezelî nur oluşu ve yine Serrâc'ın kitabında Hz. Peygamberin ahlâk örneği olduğunu anlattığı kısımlara yer verilmiştir. Mânâyı Yaşamak bölümünde ise mânâ yolunun yolcusunun karşılaşabileceği haller üzerine Necmeddin Kübrâ'nın eserinden seçilen bölüme yer verilmiştir. Îsâ Cündullah'ın yazdığı tefekkür ve şefaat makamı hakkındaki risâleleri, Rûzbihân Baklî'nin ilâhî ve insânî aşk konusunda yazdıklarıyla, [Sûfî] müziğini dinlemenin âdâbı ve devamında müridlerin hatalarına dair olan kısım takdim edilmiştir. Müridlik ve Mürşidlik hakkında Kuşeyrî'nin Vasiyeti, Evliyâlık Hakkında Simnânî'nin yazdıkları sunulmuştur. Velilerin Hayatları bölümünde Câmî'nin Hz. Mevlânâ'yı anlatışına yer verilmiştir. Râbia Adeviye gibi Sûfî hanımların hayatlarının sunulduğu kısımda Rifâî ve Çiştî Sûfî hanımlardan kıssalar aktarılmıştır.

Sufi Kitap

Tel:(0212) 511 24 24

Fransa'ya sömürgelerini kaybettirdi

İslam dünyasında en çok tanınan Batılı düşünürlerden Roger Garaudy, İkinci Dünya Savaşı sırasında kuruşuna dizilmek istenir. Fransız komutanın emrinde, o zamanlar Fransa'nın sömürgesi olan Cezayir'in Müslüman askerleri vardır. Komutan o askerlere Garaudy'ye ateş etmeleri emrini verir. Fakat askerler ateş etmezler. Fransız komutanın bağırıp çağırmasına, her birini tek tek kırbaçlamasına rağmen, emrini yerine getirmezler. Sonunda hiçbir Müslüman askere ateş ettiremediği için Garaudy'yi kurşuna dizdirmekten vazgeçer.

Garaudy serbest bırakıldıktan sonra, hayatını kurtaran o Müslüman askerlerin nasıl bir dine inandıklarını öğrenmek ister. Paris'te İslâm dini hakkında yazılmış ne kadar eser varsa hepsini bulur ve okur. Zaten o dönemde Fransa'da İslâm'la ilgili kitap çok azdır.

Hiç zaman kaybetmeden kaleme sarılır. Hayatını kurtaran Müslümanlara minnet ve şükran borcunu ödemek için bir kitap yazar ve 1945'te biten İkinci Dünya Savaşı'nın hemen ertesinde, yani 1946 yılında, "İslâm Medeniyetinin İnsanlığa Katkısı" eserini yayınlar.

Gerçekte bu kitap, bir haykırıştır. Savaşın hemen ertesinde atılan bir çığlıktır. Emperyalistlere indirilen bir şamardır. Öte yandan da bu kitap, ilk defa Fransızlara ve Fransa'nın sömürgesi altındaki ülkelerin gençlerine İslâm'ın yüceliğini ve önemini anlatan bir manifestodur.

Garaudy'nin daha sonra İslâm hakkında yazacağı kitapların çekirdeğini bu kitap oluşturur. Hacmi küçük, fakat içeriği çok büyük olan bu eser, Fransızlardan pek çoğunun İslâm'a ve Müslümanlara bakışını değiştirir. Bu kitabı okuduktan sonra İslâm konusunda daha fazla bilgi edinme arzusu duyan pek çok Fransız Müslüman olur. Yarattığı olağanüstü etkiyle dikkat çeken "İslâm Medeniyetinin İnsanlığa Katkısı" adlı kitap Cemal Aydın'ın çevirisiyle Türk okuruna ulaştırıldı.

Ayrıca bu kitap, o zamanlar Fransa'nın sömürgesi olan Tunus, Fas, Cezayir, Çad, Mali, Senegal, Moritanya gibi birçok Afrika ülkesinin okuyan gençliğini de bilinçlendirir. Çünkü sömürgeci Fransa okullarda onlara atalarının kültürsüz ve medeniyetsiz olduklarını öğretmişti. Garaudy ise o gençlere, onların atalarının gerçek bir medeniyet kurduklarını ve o medeniyetle bütün dünyayı aydınlattıklarını öğretir. Gençler arasında elden ele dolaşan bu kitap, o ülkelerdeki bağımsızlık hareketlerinin başlamasında son derece etkili olur.

"İslâm Medeniyetinin İnsanlığa Katkısı" kitabının yayınlanmasının ardından on beş sene bile geçmeden o ülkeler bağımsızlıklarına kavuşur. O yüzden "Müslümanlar Garaudy'yi öldürülmekten kurtardı, Garaudy de sömürge durumundaki Müslüman ülkeleri Fransa'dan kurtardı" denilse yanlış olmaz.

Timaş Yayınları

Tel:(0212) 511 24 24

 

HAFTANIN KİTABI

Hedef, kişi ve toplum kafası

Prof. Dr. Niyazi Kahveci'nin KRT Televizyonunda 2018 yılı Mart ayında başlayıp Haziran sonunda sona eren "Çağdaş Düşünme" adlı on altı adet konuşması dinleyicilerin yoğun isteği üzerine, kitap haline getirildi. Toplumsal bir farkındalık yaratmanın temel amaç olduğu kitapla ilgili Prof. Dr. Niyazi Kahveci şu değerlendirmeyi yapıyor: "Bu dersler bir sistematik içinde bizim günlük hayatta ihtiyaç duyduğumuz bilgileri içermekte ve bizi ileri götürmektedirler. Bu programlarımızla amacımız; toplumumuza önce insani yaşamın günlük hayatında gerekli olan genel olarak 'düşünme', özel olarak ise toplumu ileri götürecek olan 'çağdaş düşünme' işleminin öneminin farkındalığını uyandırmak ve onları yapabilmeyi öğretmek idi. İnsan zihninin bir düşünüş biçimiyle oluşması çok boyutlu uyaranlarla mümkündür. Sözlü ve yazılı uyaranlar bunlardandır. Muhatabımız; kişinin ve toplumun kafa katmanıdır."

Doğu Kitabevi

Tel:(0212) 527 29 26

 

Ecel mi? Suikast mı?

Araştırmacı yazar Hüseyin Hakkı Kahveci, Atatürk'ün zamansız vefatı ekseninde kaleme aldığı, uzun yıllar süren çalışmalar sonucu hazırladığı yeni kitabı, "Atatürk'ün Katilleri" adlı kitabında birbirinden ilgin sorularıp peşine düşüyor: Türk milletinin önderi Mustafa Kemal Atatürk suikast sonucu mu öldürüldü? Kurtuluş mücadelesinden günümüze kadar Atatürk'ün izlerini silmeye çalışanlar kimler? Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren dış mihrakların emrinde Türk milletini çökertmek isteyenler ne gibi eylemlerde bulundu?

Bu sorular ve benzerleri pek çok kez sorulmuş olmasına rağmen bu kez Kahveci'nin bulgularıyla cevap buluyor.

Destek Yayınları

Tel:(0212) 252 22 42

 

KÜTÜPHANEMDEN

 

Geçmişimizin aydınlığı Ahmet Yesevi

İlk Türk-İslâm mutasavvıfı olan Hoca Ahmet Yesevi, Türk aydınlarının Arapça ve Farsça yazdığı bir dönemde ilk defa Türkçe dini-tasavvufi şiirler söyleyen insandır.

Tarihteki adıyla Türklerin Piri olan Ahmet Yesevi milletimizin en önemli öğretmeni, milliyetimizi yoğuran insan olarak kabul edilir. Onunla ilgili yapılan bir değerlendirme de şöyle denilmektedir: Hoca Ahmet Yesevi, Ortaasya'dan Balkanlara Türklüğümüzü Müslümanlığımızı borçlu olduğumuz büyük velidir... Geçmişimizin aydınlığı Ahmet Yesevi'dir. Geleceğimizin kökleri ise geçmişimizin içindedir.

Türk Milliyetinin, hamurkârı olan Ahmet Yesevi, Türkiye dışındaki Türk Dünyası'nda çok iyi tanınır ve bilinir. Bununla birlikte ülkemizde de Hazret Sultan'ı bilen ve tanıyan az değildir. Büyük şairimiz Yahya Kemal Beyatlı; 'Şu Ahmet Yesevi kim? Bir araştırın göreceksiniz. Bizim milliyetimizi asıl O'nda bulacaksınız?' diyor...

Dilimizin gelişmesini, zenginleşmesini O'na borçluyuz. Dinimizin doğru yorumunu O'na borçluyuz. Milli Kültürümüzün, inançlarımıza sımsıkı bağlı oluşumunu O'na borçluyuz. Ahmet Yesevi'nin öğrencileri ve takipçileri, O'nun "Hikmet" denilen şiirlerini yüzlerce yıldan beri tekrarlayarak Türk dilinin şiir dili olarak gelişmesini sağlamışlardır."

Yesevi'nin "Divan-ı Hikmet"inden seçmelerin ilk baskısı 1983 yılında Kültür Bakanlığı tarafından yayınlandı. Prof. Dr. Kemal Eraslan tarafından yayına hazırlanan bu eser daha sonra 3 baskı daha yaptı. Elimdeki 4. baskının yayın yılı ise 2000 tarihini taşıyor. Kitabın sonuna eklenmiş sözlük ise kelime dağarcığına yeni sözcükler kazandırması itibarıyla çok yararlı. ( Ahmet Yabuloğlu)