Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ahmet B. ERCİLASUN

Ahmet B. ERCİLASUN

İstemi Kağan

İstemi Kağan 552-576 yılları arasında, Köktürk Kağanlığının batı kanadını idare eden büyük Türk hükümdarıdır. Bumin Kağan ile kardeşi İstemi, 552 yılında Juan-juanları yenerek Ötüken’de Türk Kağanlığının temelini atmışlardır. Bumin, Orhun vadisindeki Ötüken’den devletin doğu kanadını; İstemi, Tanrı Dağlarının kuzeyindeki Tekis vadisinden devletin batı kanadını yönetmişlerdir. Fakat Bumin ve oğlu Kara Kağan bir yıl içinde göğe uçmuş (vefat etmiş), doğu kanadı 572’ye kadar diğer oğul Mukan tarafından idare edilmiştir. Böylece 6. yüzyılın en büyük dünya devletini amca yeğen yirmi yılı aşkın bir süreyle yönetmişlerdir. 576’da İstemi Kağan göğe uçtuğu zaman devletin doğu sınırları Kore ve Mançurya’ya, batı sınırları Kırım yarımadasına kadar uzanmaktaydı. Güney sınırı doğuda Sarıırmak’a, batıda Keşmir, Kandehar ve Ceyhun’a uzanıyordu. Avrasya bozkırlarının kuzeyinde insanların yaşayabileceği bütün alanlar da Köktürklerin hâkimiyetindeydi. Bu sınırlar içinde bugün şu ülke ve bölgeler bulunmaktadır: Kuzey Çin, İç ve Dış Moğolistan, Doğu ve Batı Türkistan, Afganistan ve Pakistan’ın kuzey bölgeleri. Bu topraklar, o zamanki dünyanın diğer iki büyük gücü olan Doğu Roma ve Sasani devletlerinin topraklarından çok daha büyük bir alanı kaplamaktaydı.
İstemi Kağan, bugünün Amerikası, geçen yüzyılların İngilteresi, 16. yüzyılın Osmanlıları gibi tam bir dünya siyaseti gütmüştür. Önce, Afganistan’daki Akhun devletine karşı Sasanilerle ittifak yaparak Akhunları ortadan kaldırmışlardır. İttifak, bir siyasi evlenmeyle de pekiştirilmiş, İstemi Kağan’ın kızı Kaya Begim, Orta Çağ’ın en büyük hükümdarlarından biri olan Sasani kisrâsı Nûşirevan ile evlenmiştir. Bu evlilik Şehname’de uzun uzun ve şaşaalı bir şekilde anlatılır. İran destanında İstemi, Türk ü Tâtar ve Çîn ü Mâçin hakanı olarak geçer. Nûşirevan ile Kaya Begim’in evliliğinden olan Sasani hükümdarı Hürmüz, Türkzâd (Türk’ten doğma) lakabıyla anılır. Hürmüz’ün oğlu Hüsrev ise aşkları dillere destan olan Hüsrev ü Şîrîn hikâyesindeki kahramandır. Bu hikâyeyi, Farsça yazdığı bir mesneviyle dillere destan eden de yine bir Türk olan Genceli Nizamidir.
İstemi ile Sasanilerin ittifakı, Türk elçilerinin Nûşirevan tarafından zehirlenmesi üzerine, 560’ların sonlarında bozulur. İstemi’nin yeni müttefiği Doğu Romadır; hedef ise Sasaniler. İşte bu ittifak, dünya siyasetini yüzyıllarca etkileyecek ve bu etkilerin sonuçları günümüze kadar ulaşacaktır. İstemi’nin Doğu Roma’ya gönderdiği Türk elçilik heyeti, 567 yılının son aylarında İstanbul’a ulaşmış ve 568 yazına kadar İstanbul’da kalmıştır. Demek ki 568 kışında ve baharında Sultan Ahmed Meydanı’nda Köktürk atlıları dolaşmıştır. Doğu Roma hükümdarı Justinus da kendi elçilerini, Türk heyetiyle birlikte İstemi Kağan’a göndermiştir. Türk kamları, Bizans elçilerini alevlerden geçirip arındırmışlardır. Tanrı Dağlarının kuzeyindeki Ek Tağ’da bulunan İstemi’nin otağını Bizanslılar şöyle tasvir ederler: Otağ baştan başa rengârenk ipek kumaşlarla süslenmişti. Kağan, iki tekerlekli altın bir taht üzerinde oturuyordu. Taht, istendiğinde atlar tarafından çekilebilirdi. Başka bir bölmede kağanın üzerinde uzandığı altın bir divan vardı. Bu bölme heykeller, sürahiler ve altın fıçılarla doluydu. Diğer bir otağ, altınla kaplanmış ahşap direklerin üstünde yükseliyordu. Burada dört tavus kuşu heykeli üzerine oturtulmuş, altın süslü bir yatak bulunuyordu. Girişteki arabalar ise gümüşten hayvan resimleriyle süslenmişti ve içlerinde gümüş yemek takımları vardı. İstemi, İstanbul’a tekrar bir elçilik heyeti gönderdi. 571’de İstanbul’a varan elçilik heyetinin başında Tagma Tarkan adlı bir komutan vardı.
Elçiliklerin teatisiyle ittifak kuruldu ve Sasanilere karşı, 571’de başlayıp 590’a kadar 19 yıl sürecek savaşlar başladı. Bizans batıdan, Köktürkler doğudan, Sasanilerin gücünü tükettiler. Müslüman Arap devletinin kuruluşundan sadece yirmi yıl sonra, 642’de Hz. Ömer’in Sasanileri rahatça ortadan kaldırmasının arkasında işte bu ittifak vardır. 642, Müslümanların Sasanileri yıkarak Orta Asya’ya ulaştıkları tarihtir. Birkaç yüzyıl sonra Türkler de Müslüman olacak ve dünya tarihi değişecektir. Süleyman Çelebi’nin Mevlid’de, Peygamberimizin doğuşundaki mucizelerden bahsederken çok alametler belirdi gelmeden dediği mucizelerden biri işte budur. Peygamberimizin doğduğu yıl İstemi, Bizans’la ittifak kurarak Sasanilere savaş açmış ve neticede kisrâların sönmeyen ateşi sönmüştür.

Yazarın Diğer Yazıları