Kaftancıoğlu neden 'Atatürk' demiyor?

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu neden "Atatürk" demiyor, "Mustafa Kemal" diyor?

C. Kaftancıoğlu, gayretli, çalışkan, sözünü esirgemeyen ve kendi doğrusunda ısrar eden bir politikacı. Geçmiş sözlerine bakarsak sosyalist/komünist ideolojiden geldiği anlaşılıyor. Kemal Kılıçdaroğlu bütün bunları bildiği için olacak C. Kaftancıoğlu'ndan hiç hoşnut görünmüyor.

Av. Halit Çelenk, sol cenahın mitidir. 12 Mart'ta da 12 Eylül'de de "korkusuzca" "davasını" savunmuştur. Dikkat "davasını" diyorum.

Baki Tuğ, Deniz Gezmiş ve iki arkadaşının 1971'de muhakeme edildiği davanın savcısıydı. Bir kitabı var: "APO'dan Barzani'ye Terör ve Açılım" (Boğaziçi Yayınları). Geçmişte bu kitaptan bahsetmiş, sözü D. Gezmiş ve arkadaşlarının idamına getirmiştim. Yazı çıktıktan sonra Baki Tuğ beni aramış, "Avukatları isteselerdi, onları kurtarabilirlerdi, meseleyi getirip Marxist-Leninist düzene dayadılar." demişti.  Baş avukatı Halit Çelenek'ti.

Eski Türkiye Komünist Partili Mihri Belli "İnsanlar Tanıdım" kitabında D. Gezmiş için: "Tozdan dumandan fermanın okunmadığı günlere doğru hızla ilerliyorduk. Herkes gibi o da bir yıl önce cebinde taşıdığı kitap Leninizmin İlkleri'ydi. Son görüşmelerimizden birinde cebinden Marigella'nın Şehir Gerillası adlı kitabını çıkardı. 'Yaman bir adam', dedi; 'Okurken hep seni düşündüm o da Komünist Partisi'nin oportünist çizgisine karşı çıkmış, sonra şehir gerillacılığında karar kılmış." diye yazar.

Serpil Güvenç, Halit Çelenk'in kızıdır. D. Gezmiş ve iki arkadaşının idamından sonra Halit Çelenk ve bir avukat arkadaşı eve gelirler. Serpil Hanım, hemen daktilonun başına oturur. İdam sırasında D. Gezmiş ve arkadaşlarının tavrını, sözlerini babası anlatır o yazar.

Burada solun "M. Kemal"i neden öne çıkarmak istediğini S. Güvenç'in yazdıklarından aktaracağım. D. Gezmiş sehpaya giderken, "Yaşasın tam bağımsız Türkiye!", "Yaşasın Marksizm Leninizmin yüce ideolojisi!", "Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi!"... sloganlarını atmış.

Serpil Güvenç, "Bir siyasal manifesto niteliğindeki bu sözleri nasıl yorumlayabiliriz?" der ve şöyle devam eder:

"'Yaşasın tam bağımsız Türkiye!' ve 'Kahrolsun emperyalizm!' sözcükleri, 1960'ların tüm siyasal sol akımlarınca paylaşılan anti-emperyalist mücadele hedefini tanımlamaktadır. ABD emperyalizmi ve yurt içindeki işbirlikçileri bu topraklardan 2. Milli Kurtuluş savaşı verilerek atılacaktır. ABD ile imzalanan ikili anlaşmalar feshedilecek, Türkiye NATO'dan çıkacak ve Amerikan üsleri kaldırılacaktır. 2. Milli Kurtuluş mücadelesi terimi elbette birinciden alınan bir ilhamla TİP başta olmak üzere dönemin sosyalist/komünist hareketinin ve tüm devrimci, demokrat güçlerin kullandığı ve benimsediği bir kavramdır. Bununla birlikte, tartışılması gereken nokta, bu mücadelenin Denizler de dahil sosyalist sol açısından, verilecek bu ikinci kurtuluş savaşının sonunda arzulanan zaferin bu mücadele ile sınırlı olup olmamasıdır. / İşte son sözlerdeki Marksizm Leninizm vurgusu, kurtuluş savaşıyla sona ermeyecek bir mücadeleyi işaret etmekte ve bunun yanı sıra Deniz ve arkadaşlarının dünya görüşlerini de yansıtmaktadır. Tüm sosyalist/komünist hareketler ve akımlar gibi Kemalizmin 'bağımsızlık' yönünden etkilenmiş olan 68 gençliğinin, nihai amacının Kemalizm olmadığı, dünyayı yorumlama ve değiştirme girişiminde temel olanın, işçi sınıfı ve emekçi dünya halkları olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır." (haber.sol.org.tr denizin-son-sozleri-haberi-, 6 Mayıs 2010)

Bu sözler, C. Kaftancıoğlu'nun "M. Kemal"deki ısrarını açıklar sanırım.

   

Yazarın Diğer Yazıları