Konkordatoyu zorlaştırmak kamusal probleme kanuni bir müdahaledir

Konkordatoyu zorlaştırmak kamusal probleme kanuni bir müdahaledir
Konkordatonun zorlaştırılacak kanun teklifiyle ilgili değerlendirmede bulunan siyasi analist Serdar Sement, "Bankacılık sisteminin bu kadar stres yaşadığı dönemde bunun kamusal problem olduğu açık" dedi.

Sement, şöyle konuştu:

"Konkordato borç ödemelerini olduğu gibi faiz ödemelerini, faiz yükümlülüğünü de bloke ediyor. Konkordato ilan edildiğinde faiz ödemesi duruyor. Dolayısıyla buna bir müdahale gerekiyor. Müdahale parlamentoda kanunla yapılmakta ki bu husus çok önemlidir. Yargılamalara müdahaleler kararname yerine kanunla yapılmalı. Konkordato ayrıca hak-alacak ve mülkiyete dair yer değiştirtebilen yapıda. Bu nedenle iktidar tıkanıklığa kanun değişikliğiyle müdahale etmekte, düzgün mevziidedir. Konkordatolar şimdikinden daha sağlam esaslara dayalı bir rapora bağlanacak. Bu raporu; lisanslı, kamu tarafından havuzu oluşturulmuş uzmanlar yazacak. Konkordatonun tüm bu düzenlemeden sonra ihtisaslaşmış mahkemelere transferini Adalet Bakanlığı şimdi değilse de ileride muhakkak gündemine alacaktır diye düşünüyorum."

Enerji yatırımlarının büyük bir oranda arttığına dikkat çeken siyasi analist Serdar Sement, "Eskiden bütün enerji yatırımları, büyük ölçekli yatırımları kamu yapardı. Son 15 yılda enerji yatırımlarının çok büyük yüzdesini özel sektör yaptı. Yaptı ama küresel imkanların bol, geniş olduğu dönemde bu bir sıkıntı yaratmadı. Uzun vadeli düşük maliyetli fon buldular. Küresel finansal çalkantıda fon maliyetleri artmaya başladı. Biz enerji yatırımlarını uzun vadeli döviz kredileri ile yaptık. Yatırımların geri dönüşleri içeride ve lira cinsinden. Ayrıca elektrik dağıtımında bir seri özelleştirme yapıldı.  Burada toplam 12-13 milyar doları bulan bir döviz borçlanması yapıldı. Hem üretim hem dağıtımda dövize dayalı borçlanmayla finanse edilmiş enerji yatırımları ve özelleştirmesi söz konusu oldu. Bu üst üste binme hem sektörde hem bankacılık sektöründe hem de kamunun fiyatlama düzeneğinde bir baskı oluşturuyor" dedi.

Enerji ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın ikisi bir arada hazine ve maliyenin koordinasyonunda bir eko politik düzeltme yaptığını da dikkat çeken siyasi analist Serdar Sement şunları söyledi: "Enerji Bakanlığı ne yaptı? Bir kere dövize dayalı ithalata dayalı girdilerin payını azalttı. Yerli ve milli dediğimiz enerjinin payını artırdı. Burada ayrıca hem tedarik alım fiyat garantileri verdi hem de yerli üretimi destekledi. YEKA ihalelerini aktive etti. 'Döviz bazlı önceki santraller var bunları korumak için ise artık arzı artırırken benden vize alacaksınız. Kamudan her hangi bir teşvik vergi indirimi faiz sübvansiyonu alıyorsanız bu yatırımlarda öz sermaye ile sabit sermayeleri karşılama oranınızı tam olarak görmek istiyorum' dedi ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında kamucu teşvik vize sistemini elektrik üretimi bakımından farklılaştırdı. 'Bundan sonra elektrik üretmek için yapacağınız yatırımlarda sabit sermaye yatırımlarını öz kaynaklarla karşılama oranızın tam veya çok yüksek olmasını ararım, burada kredi kullanmanızı istemiyorum' dedi. Şimdi bu neden önemli? Hem yerli ve milli enerjiye dönüş bakımından önemli. Hem de kredilerde önceki döviz kredisi kullanmış enerji yatırımlarının kredi ödeme kabiliyetlerini de kollamış oldu. Enerji ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ikisi bir arada Hazine-Maliye koordinasyonunda bir eko-politik düzeltme yapmış oldular."