Meclis'te 3 dakika!

Meclis'te 3 dakika!
Meclis'te 3 dakika!

Hazırlayan: Timuçin MERT

Bu iktidar "Konuşan Türkiye" değil, "Susan Türkiye" istiyor. Vatandaş sussun, her şeye kuzuların sessizliği içinde boyun eğsin, efendiler, milletin ödediği vergileri babalarının parası gibi harcayıp, saraylar yaptırsın, özel uçaklar, zırhlı Mercedes'ler alsın, bir eli yağda, bir eli balda yaşasın... ...Ve kimse buna ses çıkarmasın!

(...)

Meclis İçtüzüğü, AKP ve ona yardım eden MHP'nin oylarıyla değiştirildi. Amaç, muhalefetin sesini kısmak! Her milletvekili Meclis kürsüsünde ancak 3 dakika konuşacak ve bu süre içinde memleketin bütün derdini anlatacak!

Nasıl bir ülke olduk? Nasıl bir idare ile yönetilecek Türkiye?

Bu olayda Devlet Bahçeli'nin de AKP'yi hararetle desteklemesi de komedi gibi bir şey!

Yeni dönemde Bahçeli ve adamlarını AKP listesinde görürsek hiç şaşırmayalım. Yazık ettiler koca MHP'ye...

* * *

Artık yasalar "Ham-hum-şaralop" taktiğiyle hiçbir ciddi tartışma yapılmadan çıkarılacak ve memleket öyle yönetilecek. (...) Her geçen gün, demokrasiden biraz daha uzaklaşıyoruz maalesef!

Rahmi Turan Sözcü

***

Kabataş mahcubiyeti de 40 yıl sonraya kalmaz inşallah!

-------------

(DİYANET İşleri Başkanlığı) "Bir daha sapkın hiçbir dini yapı konusunda 40 yıl gecikmiş olmanın mahcubiyetini yaşamamalıdır..."

*

Bu sözleri söyleyen kişi Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'dir...

*

"Sapkın dini yapı" dediği şey...

FETÖ örgütlenmesidir.

(...)

Bu samimi bir özeleştiridir, ama eksiktir...

Bir de Gezi olayları sırasında, biber gazından camiye sığınan insanlar için söylediği sözler var.

*

"Elimizde 3 günlük kamera kayıtları var" demişti.

"Orada herhangi bir Müslüman'ın kabul edemeyeceği şeyler var" demişti...

*

Oysa yoktu...

Öteki Kabataş olayı gibi bu da bir iftiraydı...

Beklerim ki, o mahcubiyet de 40 yıl sonraya bırakılmasın...

Ertuğrul Özkök Hürriyet

***

İlerledikçe gerileyen bir tuhaf demokrasi

-----------

Kibar Feyzo, İhsan Yüce'nin senaryosuyla, yönetmenliğini Atıf Yılmaz'ın yaptığı; Kemal Sunal, Müjde Ar, Adile Naşit, Şener Şen, İhsan Yüce, İlyas Salman ve Erdal Özyağcılar'ın rol aldığı bir komedi filmi.

Yapım yılı 1978.

(...) Kente göç etmiş saf ve garip Feyzo'nun başından geçenler, o günün toplumsal ve siyasal olaylarının yer aldığı bir fon içinde anlatılır.

Bir sistem eleştirisi filmidir ama aynı zamanda komedidir de, o günkü toplumsal durumumuzdan çıkan bir komedi.

Ve bu film, aradan geçen 40 yıldan sonra televizyondaki bilmem kaçıncı gösteriminde sansürlendi!

Duvarlardaki sloganlardan biri, yayıncı kanal tarafından buzlanarak yok edildi.

Kanalın isminin bir önemi yok. Başka kanallarda da başına benzeri bir iş gelebilirdi.

Çünkü "Yeni Türkiye'de" eleştirinin her türlüsü problem. "Eski Türkiye"nin, eski eleştirileri bile başınıza iş açabilir.

İktidar trollerinin neyi üstlerine alınıp sinirleneceğinin ve o öfkeyle ne yapacağının bir garantisi ve ölçüsü yok.

(...) "ileri demokrasiye" geçtikçe, geriye doğru gidiyoruz gibi bir his var içimde.

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

***

Ders alan "liyakat"a bakar

--------

 (...) Emekliye ayrılan Diyanet İşleri Başkanı veda ederken; 'Diyanet teşkilatı bir daha sapkın hiçbir dini yapı konusunda 40 yıl gecikmiş olmanın mahcubiyetini yaşamamalıdır' dedi..

Aynı mahcubiyet orduda da var..

(...) Dilerim artık her kurumda liyakat esas alınır...

Mehmet Tezkan Milliyet

***

Göz yumanlara dokunulmadan olmaz

----------

...Balyoz kumpası ile cezaevine giren askerlerin yazdıkları birçok kitapta "FETÖ'nün TSK'ya nasıl yerleştiği, çalıntı sınav sorularının FETÖ'cülere nasıl verildiği, haksız şekilde askeri okullara alınıp rütbelerinin nasıl yükseltildiği" net şekilde anlatılmıştı.

O süreçte TSK'daki FETÖ örgütlenmesini "hiç fark etmeyen" askeri yönetimlerin ve ilgili bakanların, diğer kurumlarda yıllar boyu FETÖ'cülere verilen destek veya göz yummaların 15 Temmuz'a gelinmesinde sorumluluğu vardır. Bu tartışmanın sağlıklı yapılması için baştan başlayıp sona doğru gelmek gerekiyor.

Güngör Mengi Vatan