Medyayı zapturapt altına almak için…

Medyayı zapturapt altına almak için…

Türkiye, dün, sansürün kaldırılmasının ardından 113 yılı geride bırakırken, son yıllarda giderek artan sansürcü zihniyetiyle 24 Temmuz Basın Bayramına, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi''nde 180 ülke arasında 154''üncü sırada girdi.

CHP Milletvekili Süleyman Bülbül, bu gün dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada 2020-2021 yılında 101 gazeteci hakkında soruşturma açıldığını, 128 davada 274 gazetecinin yargılandığını, 38 medya çalışanının cezaevinde olduğunu ve sadece son 4 ayda yaklaşık 400 habere erişim engeli getirildiğini belirtti.

Amaç: Düşündürmek

"Bir gazete; yalnız haberi olduğu gibi veren bir şey değildir. Onun amacı insanları düşündürerek, kızdırarak o konuda bir şey yapmaya özendirmektir."

Mark Twain''e ait bu sözü doğrulayan bir karar, 1986 yılında İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM) tarafından şu sözlerle ifade edilerek verildi ve bugün de hâlâ İHAM ve Anayasa Mahkemesi kararlarında bu ifadelere sıklıkla atıf yapılıyor:

"Basın özgürlüğü, halka, siyasi liderlerinin düşünce ve davranışlarını görme ve onlar hakkında fikir oluşturma imkânı verir. Daha genel ifadeyle; siyasi tartışma yapma özgürlüğü, Sözleşme''nin her noktasına egemen olan demokratik toplum kavramının özünü oluşturmaktadır." (Lingens - Avusturya, Başvuru no. 9815/82, 8 Temmuz 1986)

Yine aynı kararda basın özgürlüğünün işlevi, şöyle vurgulanıyor:

"Demokratik bir sistemde, kamu gücünü elinde bulunduranların yetkilerini hukuki sınırlar içinde kullanmalarını sağlamak açısından basın ve kamuoyu denetimi en az idari ve yargısal denetim kadar etkili bir rol oynamakta ve önem taşımaktadır. Halk adına kamuoyunun gözcülüğü işlevini gören basının işlevini yerine getirebilmesi özgür olmasına bağlı olduğundan basın özgürlüğü, herkes için geçerli ve yaşamsal bir özgürlüktür."

Bu açıdan, şu 4 unsurun bir arada olması halinde haber vardır ve "ekonomiye zarar verir", "devletin bekasına uymaz", "dış güçlerin işine yarar", "şahsımın itibarı zedelenir" gibi bahanelerle haberin engellenmesi, demokratik bir ülkede söz konusu olamaz:

1. Gerçeklik

2. Güncellik

3. Kamu yararının mevcudiyeti

4. Haberdeki düşünce ile olay arasında bağlantının bulunması.

Seçimlere hazırlık: Sansür Yasası

Son günlerde başlayan fon tartışmaları üzerinden sosyal medyada bir düzenleme yapılacağı iddiaları tekrar gündeme geldi.

Şahsi kanaatim, yabancı vakıfların medya kuruluşlarını fonlamasının meslek etiğine uygun olmadığı yönünde olsa da bu olaylar üzerinden medyaya getirilebilecek kısıtlamalar konusunda şimdiden ihtiyatlı davranmak gerekiyor.

Zira, 2023 seçimleri öncesinde, çoğulculuğun tümden engellendiği bir atmosferde seçimlerin gerçekleştirilmesi arzusuyla hükümetin medya özgürlüğünü sosyal medyayı da kapsamına alacak şekilde zapturapt altına almaya çalışması ve bu yönde kısıtlayıcı yasalar çıkarması oldukça muhtemel.

Yazarın Diğer Yazıları