​​​​​​​Mektubu çöpe atmak onurumuza dokundu

Kahpe müttefik Amerika, küstah, alçak, şımarık Trump, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdiğin o mektubu nefretle, şiddetle reddediyorum.

Haddini bilmez, işgal ettiği makamı ayaklar altına alan, Türkiye'yi değil PKK uzantısı terör örgütünü müttefik sayan Donald Trump tırnağımın kiri kadar kıymetin yok…

Amerika Birleşik Devleti'ne asla yakışmıyor, devletini temsil edemiyorsun…

35 yıldır PKK terörü ile mücadele eden Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Cumhurbaşkanına yazdığın o mektuptaki her hakareti misli ile sana iade ediyorum.

Terör müttefiki olmanın en bariz delili teröristlerle Türkiye arasında "arabuluculuk" teklifinde bulunmandır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Cumhurbaşkanını asla binlerce kişinin katledilmesinden sorumlu tutamazsın, aklının ucundan bile geçiremezsin ama ne yazık ki sana, o mektubunda bu ifadeyi kullanıyorsun.

Türk ekonomisini mahvetmekten sorumlu olmak istemediğini yazıyorsun mektubunda…

Elinden geleni ardına koymazsan namertsin…

Türk halkı zeytin ekmek yer ama asla onurundan taviz vermez…

Rahip Brunson sana dua etsin ki aklını başına alasın…

SDG dediğin, aslında PKK uzantısı PYD/YPG terör örgütüdür.

Türkiye'nin Cumhurbaşkanı, "General Mazlum" dediğin alçak terörist, bebek katili, İmralı canisi Öcalan'ın, "Manevi oğlum" dediği bir hain ile asla "müzakere" etmez…

Onu taviz vermeye değil, Türk güvenlik güçlerine teslim olmaya ikna et sen ey Trump.

Hele hele bir de o alçak teröristin sana yazdığı mektubu utanmadan, arsızca mektubuna ek yapıp Cumhurbaşkanımıza göndermişsin.

O teröristler "taviz verme" düşünüyorlarsa silahları bırakıp teslim olsunlar ve Türk adaletinde yargılansınlar.

Aslında bu terörist gruplarına verdiğin silahlar ile insanlık suçu işliyorsun ki "insan hakları mahkemesinde" yargılanman gerekir.

Ey Trump,

- PKK uzantısı terör örgütlerine para ve silah yardımı yapan sensin,

- O silahları ve paraları verdiğin hain teröristler, Türk askerlerini ve masum Türk vatandaşlarını şehit ve gazi ediyorlar

- Asıl şeytan sensin ki, teröristleri silahlandırıyorsun ve tarihe eli terör kanına bulaşan kişi olarak geçeceksin…

Değerli okurlarım,

9 Ekim 2019 tarihinde Amerika'nın küstah Başkanı Trump tarafından gönderilen mektubu bu köşeye almadım ama yukarıdaki yanıtı vermeyi 82 milyon Türk vatandaşı adına verdim…

Şimdi ülkemize döneyim.

Bu alçak mektuba yazımı yazarken cumhurbaşkanlığından maalesef resmi bir açıklama yapılmadı.

CNN Türk Muhabiri Sena Alkan ile Hürriyet yazarı, CNN TÜRK TV programcısı Ahmet Hakan'a "Üst düzey bir devlet görevlisi" benzer kelimelerle şu açıklamayı yaptı:

"9 Ekim'de yazılan bu mektup Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından reddedilerek çöpe atıldı. Bu mektuba verilmiş en net cevap 9 Ekim'de başlayan Barış Pınarı Harekâtıdır."

Bu yanıtı şiddetle reddediyorum.

Bu mektubu "çöpe atmak" Büyük Türk Milletinin onuruna hakarettir…

Bu mektuba yanıt;

Amerika'nın Büyükelçisini "istenmeyen adam" ilan etmekle,

Daha ağır bir şekilde yazılı vermekle,

Dün Türkiye'ye gelen Başkan Trump'ın Yardımcısı Pence ile görüşmemekle,

Erdoğan'ın 13 Kasım'da Amerika'da Trump ile yapacağı görüşmeye gitmemekle verilmelidir…

Değerli okurlarım,

Şerefli Türk askerinin başına çuval geçirildiği gün muhalefetin "nota verin" çağrısına, "Ne notası? Müzik notası mı?" diyen AKP zihniyeti eğer o gün bu küstah, alçak Amerika'ya gerekli yanıtı verseydi, Trump bu mektubu yazmayı aklından bile geçiremezdi.

Barış Pınarı Harekâtı, bu mektuba verilen yanıt olamaz.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin terörle mücadelesinde atılan ve gecikmiş bir adımdır "Barış Pınarı" operasyonu…

Büyük Türk Milletinin onuru ile oynamak, Cumhurbaşkanımıza hakarete sessiz kalmak çok ağırımıza gitti.

 

Yazarın Diğer Yazıları