İstanbul'un, Ankara'nın dışına çıkalım, Anadolu'yu tanıyalım. Niğde'de, İsmail Özmel'in büyük fedakârlığıyla 2006'nın birinci ayından beri yayın hayatında olan bir kültür, sanat ve edebiyat dergisi var: Akpınar. Arada bahsederim. Kıymetli araştırmalar yer alıyor. Salgın döneminde bile çıktı. Derginin 86. sayısında (Nisan-Mayıs 2020) 65 kitaba imza atmış, hakkında üç kitap yayınlanmış ünlü yazar Nail Tan'la sohbet ve Prof. Dr. Saim Sakaoğlu'nun "Bilim ve Kıskançlık" başlıklı makalesi genç araştırıcılar için yol gösterici.

Dergide dikkat çekici bir makale Emrah Aydın'ın: "Kurtuluş Savaşı'na Farklı Bir Yaklaşım: Kutsal İsyan (Kurtuluş Savaşı'nın Gerçek Hikâyesi)"

Kutsal İsyan sekiz ciltlik bir roman. Makalede şu değerlendirmeye yer veriliyor:

"Hasan izzettin Dinamo, Kutsal İsyan'da Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı bir sanatçı hassasiyetiyle tarihî roman formunda kaleme almıştır. Eser aynı zamanda Türk Kurtuluş Savaşı için yazılmış ilk belgesel roman niteliğindedir. Yazarın, Toplumcu Gerçekçi bir anlayışla Kurtuluş Savaşı'nı bir 'isyan' hareketi olarak görmesi, üzerinde durulması ve incelenmesi gereken bir husustur. / Hasan İzzettin Dinamo'nun babası ve ağabeyinin 1. Dünya Savaşı'nda şehit olmasından dolayı, kapsamlı bir araştırma sonucunda ortaya koyduğu bu eserin ilk dört cildi 1966 yılında, geri kalan ciltleri ise 1967 yılında yayınlanmıştır. Kutsal İsyan'ın ardından yayınlanan 7 ciltlik Kutsal Barış ile birlikte on beş ciltlik bir nehir roman özelliği de göstermektedir."

Sosyalist yazar Hasan İzzettin Dinamo'nun benim okumalarım arasında ayrı bir yeri vardır. Daha orta sondayken "Savaş ve Açlar" romanını okumuştum. Birinci Dünya Savaşı'nın öbür yüzünü, yoksulluğu, açlığı anlatıyordu. Okurken gözümden süyüm süyüm yaş akmıştı.

Emrah Aydın Kutsal İsyan için şu sonuca varır:

"Sosyalist bir yazar olan Hasan İzzettin Dinamo, Kutsal İsyan adlı eserinde ideolojik bir propaganda yapmamış ve bir çözüm önerisinde bulunmamıştır.  Millî Mücadele dönemini daha ayrıntılı ve gerçeğe yakın olarak işlemeyi tercih eden yazar, Millî Mücadele'yi, sol ideolojinin genel düşüncesi olarak, emperyalizmle mücadele kapsamında ele almıştır. Ayrıca Mustafa Kemal'deki ihtilalci düşüncelerin gençlik çağlarından itibaren belirginleşmeye başlaması da romana ilişkin ideolojik bir yansıma olarak değerlendirilebilir. Sonuç olarak ihtilalci/devrimci düşüncelerle kendisini geliştiren Mustafa Kemal, emperyalizmle mücadelede başarılı olmuştur."

Solun, M. Kemal'i öne çıkarmasının "Atatürkçülük"le ilgisi yoktur.

Biliyorsunuz, sosyalistlerin din bağı musalladan musallaya. Bir sol parti başkanı, bana, Peygamber Efendimiz için "devrimci" demiş, örnek alınacak yönleri üzerinde durmuştu. Bu meseleyi ayrıca ele alacağım.

Şairlerimizi ne kadar tanıyoruz? Birinci ve İkinci Yeni akımı arasında gidip geliyoruz. O da birkaç isim.

Anadolu'da cevher çok... Bahattin Dikçal'ın Cinius Yayınları'ndan peş peşe iki kitabı çıktı: "Dokunmalar- Taşlamalar, Hicivler, Rubailer, Deyişler" ve "Zamanın Tapusu". "Dokunmalar"dan "Tilki" şiiri:

"İnine sığmayan şaşkın tilki, / Çalı bağlarmış kendi kuyruğuna. / Dalkavuğun yapacağı şeyin ilki, / Yapışmak bir muktedirin kuyruğuna. // Kulun emrine karşı gelinir belki, / Karşı gelinmez Hakkın buyruğuna, / Irkın hangisidir önemli değil bil ki, / Bakılmaz ahirette kimsenin uyruğuna."