Ceza hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç, "Kaçınılmaz görünen ağır ekonomik bunalım sebebiyle OHAL ilânına toplum olarak hazırlıklı olmamız gerekir" dedi. Piyasalarda, "AKP iktidarı vatandaşın bankalardaki dövizlerine el koyacak…" sözü dalga dalga yayıldı.

AKP''li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tüccar Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu tek kelime açıklama yapmadılar.

Neden?

AKP''li ceza hukukçusu neden durup dururken, "OHAL" dedi…

Bilin ki;

- Bunlar AKP''nin algı operasyonlarıdır.

Nabız yoklama, toplumsal tepkiyi ölçme taktikleridir.

Hatırlarsanız yüzde 50 barajının düşürülmesinde, Devlet Bahçeli''nin Alâeddin Çakıcı''ya af istemesinde de aynı algı operasyonunu yaptılar.

Yandaşları açıklar, AKP uygular.

Eğer milletin bankalardaki dövizleri için;

- El koymayacaklarsa,

- Türk parasına satın aldıkları kurdan Türk lirasına çevirmeyeceklerse,

Neden çıkıp mertçe açıklama yapmıyorlar?

İYİ Parti lideri Meral Akşener "OHAL" konusunda çok sert tepki gösterip dedi ki;

- "İzzet Özgenç Hoca''mız aynı zamanda hukuk profesörüdür. ''OHAL ilan edilebilir'' diye bir kavram var.

Dış güçler işi bırakılmış, iç güçlerine gelmiş iş.

''İç güçler'' dediğiniz zaman, özellikle İzzet Hoca''nın tarifi üzerinden bakarsak sermaye kontrolünden başlayarak vatandaşın dolar mevduat hesaplarına kadar bazı adımların atılabileceği gibi bir endişe yaratır ki bu, Türkiye''nin çok zor duruma düşmesine ve iflas etmesine sebep olabilir.

Sakın ha öyle bir el uzatma olmasın."

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu dedi ki;

- "CHP''lileri sokağa dökme planları yapılıyor. Baskıcı bir yönetim anlayışıyla herkesi susturmanın arayışı içindeler.

Böylece, daha baskıcı yönetimle önce olağanüstü hâl (OHAL) ilan edip sonra da kimsenin itiraz edemeyeceği bir yönetim arzuları var.

Biz, bu oyunlara gelmeyeceğiz."

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ ile sohbetimizde, "OHAL" konu başlığımız oldu.

Özdağ dedi ki;

- "Biliyoruz ki getirmek istemedikleri tek şey Seçim Sandığı ama kaçamayacaklar. Bu sandık milletimizin önüne mutlaka gelecek.

''Olağan ekonomiyi batırdık'' diyerek olağanüstü hâl -OHAL- şartlarına sığınmak, ''beceremedik'' demek AKP-MHP koalisyon iktidarının tarzıdır.

OHAL çok büyük problemler doğurur…

Bilinçli bir şekilde ülkeyi ekonomik ve siyasal krizin içine sok ama kendi kusuru değilmiş gibi "ağır ekonomik hâl" sebebiyle olağanüstü hâl ilan et.

Milletin bankalarındaki dövizlerine el koy…

Bu krizi yaratan iktidar ve liderinin kafalarının içindeki çarpık ideolojik mantıktır.

O ideolojik mantık içinde yaptıkları her uygulama, bu ülkeye ne kadar büyük bir maliyet yaşatsa da umurlarında olmuyor.

Kendim ettim kendim buldum demek cesareti bile gösteremeyen korkak bir yönetimin yapacağı tek şey, erken seçim kararı alıp ülkeyi biran önce seçime götürmektir…

OHAL''de de, Bu hâl''de de, Şu hâl''de de gideceksiniz.

Tüm bu olağanüstü hâl tartışmaları milleti buna alıştırma ve hazırlama faaliyeti midir yoksa İzzet Özgenç''in bu açıklamayı yaparak aslında olmasını tahmin ettiği bu durumu deşifre ederek bir ön alma çabası mıdır?"

Değerli okurlarım,

Özdağ haklı;

-OHAL BU HÂL ŞU HÂL fark etmez

-Gidiyor gitmekte olan AKP-MHP ittifakı

Bu milletin daha fazla fakirleşmesine, daha fazla yoksulluk çekmesine, daha fazla açlık çekmesine AKP ve MHP milletvekilleri neden tepki gösteremiyorlar?

Milletvekilliği mi önemli, bu milletin yaşam sefaleti içinde olması mı önemli?

İktidar menfaatlerinden yararlanmak mı önemli, milletin derdiyle dertlenmek mi önemli?

AKP ve MHP milletvekilleri;

- Er geç seçim olacak ki, bu milletin yüzüne nasıl bakacaksınız?

- Tek Adam rejiminin yarattığı ekonomik buhranı nasıl savunacaksınız?

"Yeter artık söz milletin" diyerek tavır koymanın günü bugündür…

Yoksa bu millet bilin ki sizleri asla affetmeyecek…