PKK ile nasıl mücadele edilmeli?

Konunun uzmanı değilim.  Uzman bilinenleri televizyonlarda dinledik, hazırladıkları raporları gördük; Avrupa’daki benzer örgütlerin bitirilişi ile ilgili örneklerin verildiği çok dip notlu akademik çalışmalar...

Tamam, kabul...

Bu örneklerden elbette istifade edilmeli.

Lâkin, Türkiye, Avrupa değil ve Türk milleti de ne İspanyol, ne Fransız, ne Alman, ne İtalyan milleti... Onun için bize millî bir çözüm şart. Bir kere, “İslâm’ın teröre çare olmadığı görüldü” gibi ifadeler külliyen yanlış ve bu zihniyet çok tehlikeli... Lütfen düşünün bir kez. Kürtler Müslüman değil de, Hıristiyan olsalardı PKK, Kürt halkının tamamını arkasına almaz mıydı? Allah(c.c.) yapacak, PKK insan katletmeye  “dinsiz bir örgüt” olarak başladı. PKK militanlarının namaz kılan Müslümanlar ve namaz kıldıran imamlarla nasıl dalga geçtiklerine dair görüntüler gözümüzün önünden gitmiş değil. Balık hafızalığımız abartılmamalı.

PKK’ya oy verenlere hakaret etmekle şehit cenazelerinin gelmesinin önünü alamayız. Bu sadece kutuplaştırma değirmenine su taşır, ki o değirmen de PKK’nın, HDP’nin değirmenidir.

Karanlığa küfretmektense bir mum yakmak evladır. Biz, bu mumu kimseden göremedik. Kendimizce bir şeyler karalayacağız, belki faydası olur.

* Hüseyin Macit Yusuf

 Bir kere, elbette bu meşum örgütle silahlı mücadele en şiddetli ve en sürekli şekilde devam edecek. Öyle ki, PKK’lılar bile, “Yahu 30 yıldır savaştık olmadı, 50 yıldır savaştık olmadı, bu iş galiba silahla olmayacak” yorgunluğuna gelecek... Yani devletin soluğu örgütün soluğundan güçlü olmak zorunda..

* Bölgenin işsiz gençleri örgüte katılınca adam yerine konuyor. Niye, evine ekmek götüremeyen bir gence kim kız, ona çarşıda pazarda hangi esnaf değer verir? Öyleyse devlet işsize iş bulmalı, gençler terörist değil  “aile”  olmalı.

* İktidarı savunmak için  “Havuz medyaları”  kurmak yerine, bölgede millî bütünlüğü destekleyecek gazete ve televizyonların kurulup yaşaması için örtülü ödenekler ve diğer devlet imkânları mutlaka devreye sokulmalı.

* Teröre bulaşanların cezası mutlaka ağırlaştırılmalı. Terörist bilmeli ki, bir cinayet işleyip yakalandığında,  “cezaevinde çürüyecek!”

* Korucular ve bugüne kadar devletin yanında olan aşiretlere itibar edilmeli, güvenlikleri sağlanmalı. Bugün tam tersi yapılıyor. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın bağlı olduğu aşiretin bile  “devletin yanında yer almaktan vazgeçip”  PKK’lı olduğu bir süreci yaşıyoruz..

* Siyasiler ve Dışişleri, Avrupa Birliği ve ABD’de bu konuları sürekli takip etmeli. Avrupa Parlamentosu’nda, İngiltere ve ABD Parlamentosunda seçilmişlerle bire bir ve sürekli ilişkiler kurmalı, ikili dostluklar üretmeli; yani bir dakika ve hiçbir imkân boşa gitmemeli, giderilmemeli..

* Siyasiler ve medya, üslubuna dikkat etmeli, kutuplaştırıcı söz, yazı ve davranışlardan uzak durulmalı.

* Siyasi ikbalden önce devletin ikbali düşünülmeli.

* Nefis değil, devlet aklı ve vicdan rotayı belirlemeli...

Yazarın Diğer Yazıları