"Savaşan şehir İstanbul"

İstanbul 25 yıl sonra el değiştirdi. Eski ne verdi ve yeni ne verecek? Tartışılır. İstanbul'a bir şeyler verebilmek o kadar güç ki. Bizans'ın, Osmanlı'nın payitahtı âdeta "devlet".

Necati Gültepe "Savaşan Şehir-Bir İstanbul Destanı"nı yazdı. (Ötüken Neşriyat, 450 s.) Necati Gültepe, Osmanlı Arşivleri'nden gelme... Belgeler ondan sorulur desem yeridir. En son Devlet Arşivleri Genel Müdür Yardımcısı idi. Türk Yurdu'nun eski sayılarını yeni harflere aktarmaya, Necati Gültepe'nin kurduğu ekiple yola çıkmıştım.

"Savaşan Şehir-Bir İstanbul Destanı" bir belge roman. Gültepe daha önce de "Eve Dönmeyenler" ve "Munzur'daki Zorbaz" belge romanlarını yazdı. "Eve dönmeyenler"de olaylar, 30 yıl devleti idare eden Hatice Turhan Sultan etrafında döner. "Munzur'daki Zorbaz", II. Mahmut dönemi sonları Doğu Anadolu'da (Munzur Vadisi'nde) Ermeni, Kürt, Alevî, Türkmen aşiretlerinin birbirleri ile mücadelesini Osmanlı Devleti'nin istihbarat elemanı (Zorbaz Teşkilâtı'ndan) birinin Munzur Vadisi'ne giderek duruma el koymasını anlatan romandır. Bu romanda adı geçen aşiretler, oymaklar ve olaylar arşiv belgelerinden alınmadır.

Gültepe'nin bir kitabı var ki, ayrı yere koymak lâzım: "Kızıl Elma'nın İzinde-Turan Dünyasının Onbin Yıllık Sırrı" (Ötüken Neşriyat, 472 s.)

"Turan" deyince gönül tellerim sızlar. Kendi ülkemde "Turan" kasıtlı olarak hedefe konmuştur.

Sevindirici bir haber: Özbekistan, "Turan"ın çekirdek kadrosuna dâhil oluyor. Kerimov, Türk birliğinden kendi iç hesapları sebebiyle uzaktı. Zamanında öğrencileri çekmiş, Türkiye ile neredeyse ilişkileri koparmıştı. Yeni yönetimin ilk işi vizeleri kaldırmak oldu. Birliği sağlamaya yönelik toplantılara delege gönderiliyor veya Özbekistan'da toplantılara izin veriliyor.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Güzel bir haberim var. Özbekistan'da Türk Konseyi'ne katılma kararı aldı. Resmen Türk Konseyi sekreteryasına başvurdular." dedi. Konseyin diğer üyeleri Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan. İlk Turan Derneği'nin kurulduğu Macaristan gözlemci üye olarak toplantılara katılmaya başladı. Türkmenistan da mesafeliydi; gözlemci olarak katılacağını belirtmiş. Tacikistan ihmal edilemez. İkna ekmek lâzım.

"Savaşan Şehir" romanı gerçekçi demiştik. Bu eseri il ve ilçe belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, hususiyetle "birlik ruhu" için, okumalıdır; ayrışmanın nelere mal olacağını idrak için okumalıdır.

İstanbul'un 1918-1923 arası İngilizlerin öncülüğünde ittifak güçlerinin işgali ile beş yıl baskı ve işkence altında kalmıştır. Buraya kadar biliyorsunuz ama bu sürede iki bine yakın şehit verildiğinden haberiniz var mı?!

Savaş yılları olduğundan İstanbul halkı yaşlılar, kadınlar ve çocuklardan ibarettir.

Kuvâ-yı Milliyye'nin genç komutanlarının organizasyonuyla "Millî Müdafaa Cemiyeti" adı altında direniş örgütü kuruluyor. Örgüte kadınlar, genç kızlar yanında esnaf teşkilâtları katılıyor.

Romanda 40'tan fazla isim ve karakter yer alır. Çoğu gerçek isimlerdir. Meselâ; Prenses Nimet, Mahmut Muhtar Paşa'nın kızı ve Hilal-i Ahmer'in reisidir.

"Paşa Bacı" lakaplı Mediha Hanım, Enver Paşa'nın kızkardeşi ve cemiyetin reis vekilidir.

Şükufe Nihal'ı bilirsiniz. Şair, yazar. Cemiyetin yöneticilerindendir.

Romanda yer alan yabancı isimlerin (işgalcilerin ve Rum çete reislerinin vs.) tamamı gerçek isimlerdir.

Neler yaşandığını bilmeliyiz. Okumak lâzım.

 

Yazarın Diğer Yazıları