Sayın Milli Eğitim Bakanı'na açık mektup / Prof. Dr. Mehmet Saray

Sayın Milli Eğitim Bakanı'na açık mektup / Prof. Dr. Mehmet Saray

Sayın Prof. Dr. Ziya Selçuk,

Eğitim dünyasının içinden gelen bir akademisyen olarak, çok kötü durumda olan MEB’nın başına getirildiğiniz günden itibaren attığınız adımlar ve yaptığınız açıklamalar, bu ülkenin eğitime yıllarca katkıda bulunmuş biri olarak kalbimde büyük ümitler yarattınız. Ümit ederim attığınız bu doğru adımlara devam edersiniz.

Sizler de bilirsiniz ki, bir milletin evlatları iyi yetişirse o milletin sırtı yere gelmez. Cumhuriyeti kurduktan sonra Atatürk’ümüzün en büyü arzusu Türk milletini cehaletten ve fakirlikten kurtarmak idi. Bu iki alanda başlattığı çalışmaları sizler de iyi bilirsiniz, Tarih bilgisi olanlar da iyi bilir. Ne var ki, siyasi iktidarlar Atatürk’ün politikalarını başarıyla uygulayamadılar. Şimdiki iktidar ise, yani mensubu olduğunuz hükümet, Atatürk’ün eğitim politikalarını uygulamak şöyle dursun, alabora etmek için ne mümkünse yapmıştır.

Kamuoyunda ümit yaratan hamlelerinizin başında milli bayramlarımızın okullarda yeniden kutlanması olmuştur. Atatürk’ümüzün gençlere iyi öğretilmesi konusu da büyük memnuniyetle karşılanmıştır. Şu anda okutulan İnkılap tarihi kitaplarını lütfen eğitimden kaldırın. Bu iktidarın ilk hükümetinde MEB Bakanı olan sayın Hüseyin Çelik Bey’in bendenizin başkanlığında 5 akademisyen ve beş ehil öğretmen tarafından Orta Üçler için hazırlattığı “T.C.İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK” adlı kitap üç yıl okutulduktan sonra hiçbir gerekçe söylenmeden eğitimden kaldırıldı. Elinizi vicdanınıza koyun ve lütfen bu kitabı tetkik edip değerlendirin. İnkılap tarihi dersini veren tarih öğretmenleri tarafında çok beğenilen bu kitabı lütfen tekrar okutmaya başlayın. Öğretmenlerin eğitimi ile ilgili açıklamanız da son derece yerindedir. Hatırlarsınız, daha önceki yıllarda da öğretmenlere böyle bir eğitim verilmişti.

Sayın Bakanım, şu anda öğretmenlik yapan öğretmenlerimizin yarısı, maalesef, maaş sahibi olmak, yani geçimini sağlamak için çalışıyor. İdeal öğretmen açığımız had safhada. Bu konu üzerinde uzun yıllar çalıştığım, kitaplar yazdığım ve Avrupa ülkelerinin eğitim sistemlerini de tetkik ettiğim için Yeniçağ Gazetesinde 24 Nisan 2017 tarihinde “Türk Milletinin Kurtuluş Yolu: İyi Öğretmen ve İyi Öğretim Üyesi” başlığı ile konuyu gündeme taşımıştım. Hükümetin bu açıklama çerçevesinde MEB’da gerekli tedbirleri almasını rica etmiştim.

Öğretmen Okullarını yeniden açmak zorundayız. Bu okullara öğretmenliği seven ve öğretmen olmak isteyen gençleri almamız lazım. Ve bu gençlere iyi bir psikoloji ve iyi bir pedagoji eğitimi vermemiz lazım. Mesleğini seven, bu öğretmenler, öğretmenlerin karşılaştığı güçlüklerden yılmadan çocuklarımızı sevgi ve şefkatleri il eğitip yönlendirmeli. Bunu ancak iyi pedagoji ve psikoloji eğitimi almış ve öğretmenliği seven kişiler yapabilir. Verdikleri eğitimle çocuklarımızı ilmi hür, vicdanı hür ve fikri hür nesiller olarak bu öğretmenler yetiştirir. Bu öğretmenlere geçinebilecekleri iyi bir maaşın verilmesi ve bu konuda hiç kimsenin itiraz etmemesi gerekir. Çünkü bu öğretmenler Türk milletinin geleceğini emanet edeceği gençleri yetiştireceklerdir. Bu nesil öğretmenler ihtiyacımız kadar yetiştirilene kadar MEB’daki mevcut eksiklikler ve aksaklıklar giderilmeli ve öğretmenlerin eğitimi devam ettirilmelidir.

Sayın Bakanım, Eğer lütfedip böyle bir programı uygularsanız, bu millet sizi şükranla anacaktır.. Eğitim tarihimize de altın harflerle yazılırsınız. Ümit ederim sizleri Milli Eğitim Bakanı yapanlar sizlerin bu çalışmalarınıza engel olmazlar veya sizi desteklerler.