Ekrem İmamoğlu, sıcakkanlı tutumu ile Mansur Yavaş ve Tunç Soyer ise saldırıları sabırla yok ederek İstanbul, Ankara ve İzmir'i kazandılar.

3 Başkana da mazbatalarını vermemek için demokrasiyi çiğniyorlar, hukuku çiğniyorlar, görevlerinin gereğini yapmıyorlar.

Yüksek Seçim Kurulu ve İl Seçim Kurulları birinci derece sorumludur.

CHP'nin, İstanbul, Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanları'na hâlâ mazbatalarını vermemeleri,

- Türkiye Cumhuriyeti devletinin itibarını sarsmaktadır,

- Türkiye'de yapılan seçimlere gölge düşürmektedir,

- İmamoğlu'na oy verenleri de vermeyenleri de rencide etmektedir,

- Sandıkta kazanılanın, masa başında kaybettirilmeye çalışılması görüntüsü ortaya çıkmaktadır,

- AKP ve CHP itirazlarına ayrı ayrı YSK kararları alınmaktadır,

- Dün yanlış olan bugün doğru, dün doğru olan bugün yanlış sayılmaktadır,

- Anadolu Ajansı'nın kaybettiği itibardan daha vahimi YSK'nın ve İstanbul İl Seçim Kurulu'nun itibar ve güven kaybetmesidir,

- İmamoğlu, mazbatasını İl Seçim Kurulu'ndan "alabilmek" için ne acı ki Devlet Bahçeli'den hatta Recep Tayyip Erdoğan'dan "destek" istemek zorunda kalmıştır.

Değerli okurlarım seçilen bir belediye başkanının, "Adalet istiyorum, mazbatamı istiyorum" demesi, 50 yıllık gazetecilik hayatımda karşılaşmadığım bir durumdur.

İmamoğlu, tüm soğukkanlılığı ile tüm olgunluğu ile yaratılan mağdurluğu karşısında üslubunu bozmamaktadır.

Ama demokrasinin ayarı bozulmaktadır.

Türkiye'nin itibarı sarsılmaktadır.

Anıtkabir'i ziyaret eden İmamoğlu, büyük bir coşku ile karşılandı ve Ankaralılar neredeyse omuzlarında taşıyacaklardı.

Bu sevgi seli Milli Savunma Bakanlığı'nı da gördük ki rahatsız etmiş.

Yaptıkları açıklama tam bir fiyaskodur.

CNN TÜRK televizyonunda yıllardır tanıdığım Ercan Gürses'in canlı yayınında Metin Özkan'ın bu ziyareti, "şımarıklık" diye değerlendirmesi çok ayıp hatta çirkin oldu. Metin kardeşime de yakışmadı.

Ercan kardeşime mesaj atarak eleştirilerimi de ilettim ki umarım milyonlarca seçmeni olan siyasi partilere bu şekilde bir daha hitap etmezler.

Eleştiri başkadır, hakaret başkadır.

Anıtkabir'deki coşku demokrasi coşkusudur. Demokrasiye inanmanın tezahürüdür. Atatürk'e olan sevginin zirve noktasıdır İmamoğlu tarafından şeref defterine yazılanlar.

AKP'nin seçim sonuçlarının açıklanmasında kurduğu düzen Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven'in açıklaması ile deşifre oldu.

Sadi Güven'in, "Seçime giren siyasi partiler dışında kimseye bilgi aktarmıyoruz. Anadolu Ajansı (AA) sandık sonuçlarını nereden aldı bilmiyorum" dedi.

Dönemin Genel Müdürü Kemal Öztürk, Anadolu Ajansı'nda Yakup Şıvka'nın başkanlığındaki ekibin Türkiye'nin en iyi yazılım projelerinden birini 2013 yılında ve 3 ayda gerçekleştirdiğini açıkladı.

Peki, AA sandık sonuçlarını nereden alıyor?

CHP'den mi, İYİ Parti'den mi, Saadet Partisi'nden mi, HDP'den mi, MHP'den mi aldı?

Elbette Hayır.

AKP'den aldığı kesinleşti.

AKP+AA işbirliği 2013-2019 döneminde yaşanan,

2014 Yerel seçiminde, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde, 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 tarihlerinde yapılan milletvekili seçimlerinde, 16 Nisan 2017 tarihindeki referandumda ve 24 Haziran 2018'de yapılan Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçiminde gerçekleşti.

31 Mart 2019'da yapılan yerel seçimde ise İstanbul seçim sonuçları saatlerce kilitlenince ve Yüksek Seçim Kurulu zan altında kalınca Başkan Sadi Güven'in ikrarı ile net şekilde ortaya çıktı.

Geçtiğimiz seçimlerde yaşanan yüzde 75'lerden başlayıp gerileyen AKP oy oranları ve morali bozulup sandık başlarını da ilçe seçim kurullarını da terk eden muhalefet partilerinin temsilcilerini aklınıza getirin lütfen.

Değerli okurlarım, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nın muhteşem marşının şu mısraları Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Tunç Soyer'in seçilmelerinden sonra dilime takıldı:

Uğrunda yurdumun her zinde ferdi

Namına Hüda'ya candan söz verdi

Toplarıyla, tanklarıyla gelseler dahi

Önünde kırılır hasmının sa'i (çabası)

Kar, bora, fırtına sükûn bulacak

Sana düşmanlar, sana düşmanlar

Selam duracak…