Sulh ve saadete hangi yolla erişilir?

Sulh ve saadete hangi yolla erişilir?

Bizdeki zorlukların bir ayağı Putin''in Ukrayna''ya saldırısıdır. Petrol fiyatları, doğal gaz fiyatları bu yüzden fırladı. Dolar bu yüzden tutulamadı. Ama zorluklar başka ülkelerde bir ise bizde beş.

Ülke Politikaları Vakfı''nın "İkinci Yüzyıl Serisi Haziran 2022" sayısında; "Rusya-Ukrayna Savaşı" dosyası olduğunu ve Dr. Mehmet Alkanalka: "Rusya-Batı İlişkileri ve Savaşın Nedenleri"; Yard. Doç. Dr. Ersoy Önder: "Ukrayna-Rusya Savaşında Bazı Ana Aktör Devletlerin Politikaları"; Doç. Dr. Evren Bolgün: "Rusya-Ukrayna Savaşının Dünya ve Türkiye Ekonomilerine Etkileri." başlıklı makalelerin yer aldığını dün hatırlatmıştım. Putin''in Ukrayna''ya saldırısının ne getireceğini ne götüreceğini, "biz merkezli" ayrıntılı öğreniyoruz. İsterdim ki, bütün makaleleri buraya yükleyeyim.

Dr. Mehmet Alkanalka''nın makalesinden girmiştik. Kendisi bizzat cephede vuruşmuş bir kurmay albaydır ve akademik "Dr." sıfatına sahiptir. Rusya-Batı ilişkilerini ve savaşın sebeplerini 26 sayfada derinliğine ele alıyor. Makalesinin başında Mustafa Kemal Atatürk''e atıfta bulunuyor:

"Mustafa Kemal ATATÜRK''ün ileriki dönemde aynı hataların tekrar­lanmaması adına söylemiş olduğu ''Barış, ulusları refah ve saadete eriştiren en iyi yoldur'' vecizesi, gelecekte de bütün uluslara yol göstermeye devam edecektir."

M. Alkanalka''nın bahsettiği söz 1 Kasım 1938''de TBMM''nin beşinci dönem dördüncü toplantısının açılışında okunan nutkunda geçer.

"Okunan" dedim... Mustafa Kemal ağır hastaydı. 10 gün sonrada da hayata veda ediyor. Metni Başbakan Celal Bayar okuyor.

II. Dünya Savaşı başladı, başlayacak. Bizim için daha mühimi, "Dersim isyanı" bastırılmıştır. O nutkunda diyor ki:

"Uzun yıllardan beri devam eden ve zaman zaman hâd bir şekil alan Tunceli''ndeki toplu şekavet hâdiseleri muayyen bir program dâhilindeki çalışmaların neticesi olarak kısa bir zamanda bertaraf edilmiş o mıntıkada bu gibi vakalar bir daha tekerrür etmemek üzere tarihe devrolunmuştur.. / Cumhuriyetin feyzinden yurdun diğer evlâtları gibi oradakiler de tamamıyla istifade edeceklerdir."

Yeri değil, biliyorum... Bu nutkunda, şimdi, gündemden düşmeyen ziraattan da bahsediyor, "Millî ekonominin temeli ziraattır." diyor:

"Geçen seneki nutkumuzda: ''- Millî ekonominin temeli ziraattır. / -Bunun içindir ki, ziraatta kalkınmamıza büyük önem vermekteyiz. - Köylere kadar yapılacak programlı ve pratik çalışmalar bu maksada ermeği kolaylaştıracaktır. Fakat bu hayatî işi isabetle amacına ulaştırmak için, ilk önce, ciddî etütlere dayalı, bir ziraat siyaseti tespit etmek ve onun için de her köylünün ve bütün vatandaşların, kolayca kavrayabileceği ve severek tatbik edebileceği bir ziraat rejimi kurmak lâzımdır.'' tavsiyesinde bulunmuştuk. Buna ait etütler ikmal edilmiştir..."

İktidardakiler ve muhalefet öncelikle 1923''te İzmir İktisat Kongresi''nde irat ettiği nutku döne döne okumalı.

"Barış"a dair sözlerine geliyorum. 1 Kasım 1938''de okunan nutkunda, M. Alkanalka''nın alıntıladığı sözlerin mabadı da var:

"Sulh, milletleri refah ve saadete eriştiren en iyi yoldur. Fakat bu mefhum bir defa ele geçirilince daimî bir ihtimam ve itina ve her milletin ayrı ayrı hazırlığını ister. / Memleketimizi her gün daha çok kuvvetlendirmek, her sahada her türlü ihtimallere karşı koyabilecek bir hâlde bulundurmak ve dünya hâdisatının bütün safahatını büyük bir teyakkuzla takip etmek sulhsever siyasetimizin dayanacağı esasların başlangıcıdır. / Milletlerin emniyeti ya iki taraflı veyahut çok taraflı umumî müşterek anlaşmalarla uzlaşmalarla temin edilebilir diye mutlak mahiyette ortaya atılan ve her biri diğerlerine zıt addedilen prensipler sulhun muhafazası emrinde bizim için katî ve isabetli değildir ve olamaz. Bunların her birini coğrafî ve siyasî icap ve vaziyetlere göre kullanarak sulh yolundaki ihtimamı realitelere tevfik etmek her millet için ayrı ayrı bir vazifedir. / Cumhuriyet Hükûmeti bu hakikati görmüş tatbik etmiş en yakın komşuları ile olduğu kadar en uzak devletlerle olan münasebetlerini dostluklarını ittifaklarını ona göre tanzim etmeği bilmiş ve bu sayede haricî siyasetimizi sağlam esaslara istinat ettirmiştir."

Mustafa Kemal''in nutukları okunmalıdır, diye boşuna söylemiyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları