Taliban-severlerimiz mazeret üretiyor

Taliban-severlerimiz mazeret üretiyor

Taliban''ı vatan kurtarıcı göstermek isteyenler, 1996-2001 arası Afganistan''da kurduğu diktatörlüğü ve uygulamalarını da mazur göstermeye kalkışıyorlar, yeni iktidarlarında böyle olmayacaktır, demeye getiriyorlar.

Taliban''ın önceki "şeriat" esaslı yönetimi, Kur''ân''da yeri olmayan, insanlığın kabul edemeyeceği bir yönetimdi. Kadın yeryüzünde yok; görünmeyecek, bilinmeyecek. Erkekler de Taliban''ın "diktatör grubu" ne derse onu yapacak. Kalk deyince kalkacak, yat deyince yatacak.

Afganistan''da üniversiteler açılmış. Kadın erkek sınıfa giriyor. Araya perde koymuşlar. Kadınlarla bir tarafta, erkekler bir tarafta. Birbirlerini görmeyecekler. Herhâlde ders veren kadınsa kadınlar tarafında ders anlatacak, erkekler sadece sesini duyacak. Ses de tehlikeli! Neticede kadın sesi. Erkek hoca da kızlar tarafında değil, erkekler tarafında dersini anlatacak. Kızlara soru soramayacaktır. İçeride casus vardır, kızları maksatlı kaldırdı, diye ihbar edebilir. Yönetimin başlangıcı böyleyse gerisini siz düşünün!

Allah insana cüz''î irade veriyor ama, bizde birileri "şeriat"ı getirdi, diye övgüde sınır tanımadığı Taliban, o iradeyi de gasp ediyor. Nerede kaldı Allah''ın hükmü?!  O birilerinden biri de "Peştun gelenekleri canım, ne olacak!" demeye getirerek mazeret üretiyor.

Üzerinde düşünülmeyen bir meseleyi söyleyeyim... İslâm, bilinmeyen örneklerle birden inzal olmamıştır; bilinenlerin revizesidir. Cahiliye devrinde kızlar "aşağı" mahlûktu, İslâmiyet geldi, şartlar değişti. Hz. Peygamber Akabe''de bey''at alırken kadınlar da vardı. (Bizdeki Taliban-severler ne demek istediğimi çok iyi bilirler.) Her şey bir tarafa Hz. Peygamber''in ilk hanımı "iş kadını"nıydı! Yaşı büyüktü. Hz. Peygamber''e evlilik teklifini götüren de odur.

İbn Haldun''un Mukaddime''sini, hem de aslından, su gibi içen/içmesi gereken sosyoloji prof.''u yazıyor:

"Afganistan şu ana kadar işgal altındaydı ve Taliban''ın öldürdüğünün belki elli katı insanı işgalci güçler öldürdü ama işgalcilere hiç söz yok. Sanki Taliban''a kadar Afganistan güllük gülistanlıktı da asıl şimdi işgal edilmiş oldu. Oysa şimdi olan tek şey işgalci konumdaki ABD''nin çekilmiş olması.

Bundan sonra Taliban''ın ne yapacağı elbette herkes tarafından merak konusu. Taliban''ın geçmiş uygulamaları konusunda ciddi endişelerin olması bir noktadan sonra hiç de haksız değil. Ancak onları da doğru yorumlamak gerekiyor. O uygulamaların ne kadarı İslam''dan ne kadarı Taliban''ın kendine özgü İslam yorumundan ve ne kadarı Afganistan''ın sosyolojik, geleneksel koşullarından geliyor?

Türkiye ile Afganistan karşılaştırmaları yapanlar ve oradan buraya, buradan oraya modeller taşıyanların okuma yazma bildiğinden emin değilim. Hele Afganistan''da yaşananlara bakarak Türkiye''nin laikliğine, kemalizmine şükredenlere hayret etmemek mümkün değil. Ortada bir akıl yok ruh hali var, buna yorabiliriz..." (Yasin Aktay, "Afganistan Türkiye olur mu? Geçtik, Türkiye Afganistan olur mu?", Yeni Şafak, 8 Eyl 2021)

Saray Danışmanı Yasin Bey''in bu yazdıkları daha ileri düşüncesinin ipuçlarını veriyor.  Taliban''ın hiçbir surette hiçbir kesimde tasvip edilmeyen icraatını geleneğe bağlıyor. Taliban o uygulamalarını geleneğimiz böyle gerektiriyor diye değil; İslâm şeriatı böyle gerektiriyor, diye yapıyor.

Yasin Bey elbette bunu biliyor. İşte bunlar laik, bunlar Kemalist... Ne desen anlamazlar... Öyleme mi? Ben bu ithamların dışındayım ve gerçeği herkes gibi görüyorum. 

Lütfen... Mazeret üretmeyelim! İslâm bu değil.

 

Yazarın Diğer Yazıları