Malatyaspor''u deplasmanda 5-1, Sivasspor''u Akyazı''da 2-1…

O zaman bize de iki de bir "Bir iş nasıl başlar ise öyle gider" tezimize sahip çıkarak, "Trabzonspor bu gidişle 37 yıllık hasretine kavuşacak" diye şimdiden iddialı olmak kalıyor. Öyle ya işler öyle veya böyle iyi gittiğine göre…

Ancak, işler 2 maçta 6 puan kazanıldığı için iyi gidiyor. Ortaya konulan futbol ile değil. Gerçi onun da cevabı hazır; "Takım, henüz tam olarak ekip olamadı."

İnşallah Galatasaray maçına kadar hazır olur da, daha yolun başında tekerlek patlamaz!

Her an herşeyi yapabilir

Öyle veya böyle, "Bu Trabzonspor her an her şeyi yapabilir." Yani 90 yetmez ise artılarında bile rakip kalede her daim gol bulabilir. Tıpkı kendi kalesinde bulabileceği gibi.

Öyle ya, bir çırpıda; Nwakaeme, Bakasetas, Hamsik, Djaniny gibi performansları giderek yükselen hücumculara, "Hazırlanıyorum, biraz daha sabredin" diye mesaj yollamaya devam eden Abdulkadir Ömür ile "az daha kuvvetlenmem lazım" diyen Gervinho, "Şimdilik benden ikinci bir Sörloth beklemeyin ama yakında hazır olurum" mesajı gönderen Cornelius gol yollarında eklendiğinde her an top rakip ağlarla buluşabilir.

Siopis, "Bensiz olmaz" dedirtecek gibi…

Alanyaspor''dan aceleyle alınan Siopis, bordo mavili forma ile sahada yer aldığı 20 dakika da, "Bu takımda ben her daim oynarım. Bensiz olmaz" dedirtecek bir oyun sergiledi.

İyi de, Türk kontenjanından Berat''a, Dünya yıldızları listesinden de Hamsik''e, adeta tahsis edilmiş mevkilere Siopis nasıl yerleşecek, daha doğrusu yerleştirilecek? Abdullah Avcı''nın işi zor. Aynı evsaftaki oyuncuların fazlalığında işini doğru tercihler yaparak yapmada zorlandığı Başakşehir görevinden zaten biliniyor!

İsmail''in yerine Trondsen olsun da…

Nasıl olacak?

Şu kontenjan işi yok mu?

Yaş çay kampanyasında Çaykur''un, iyi bir 11 oluşturmada Abdullah Avcı''nın başına bela!

İsmail Köybaşı''na tribünlerin "ofları pufları", bazen teknik direktörü bile gölgede bırakacak kadar takım kurma uzmanı yazarların haddini aşan eleştirileri arttıkça artıyor.

Çözüm mü? "Al İsmail''i, koy Trondsen''i!"

"Koy da nasıl koy?" diye soracağım ama çekiniyorum. Çünkü hâlâ en az 3 yerli kuralının olduğunu bile bilmeyenler var.

Çözüm! Hadi ben de Abdullah Avcı''nın yerine soyunayım, "Gervinho''nun yerine Abdulkadir Ömür''ü tercih et. Sola da Trondsen''i koy" diyeyim mi?

Yok yok! Demedim gitti.

Parmak giderse ise Ömür de biter!

Nasıl mı?

Spor kamuoyunda "Abdullah Avcı, Abdulkadir Parmak''a taktı" gibi izlenim, kabul arttıkça artıyor. Görünen o ki, "Trabzonspor''dan ayrılanlar" arasına yazılacak gibi…

O zaman bizde artık Abdulkadir isminden bahsederken "Ömür ile Parmak" kelimelerini kullanmayacağız. Bakın Abdullah Hoca dolaylı olarak bize bile iyilik ediyor!

Tezahüratsız maç olacak ise…

Sivasspor maçı gösterdi ki, kızsak da, eleştirsek de, Trabzonspor tribünleri taraftar grupları olmayınca sinema salonuna dönüyor. Herkes sessiz sedasız izlemekle meşgul oluyor.

O zaman Sivasspor maçında ne ve nasıl olmuş da, tezahürat yapacaklar maça girememişler.

Herkes, taraftar grupları da, yöneticiler de, hele hele mülki idareyi elinde bulunduranlar tribünleri yetim, futbolcuları da tezahüratsız bırakmamak için ellerinden geleni fazlası ile yapmalıdırlar.