Trabzonspor'a profesyonel yönetim!

Muharrem Usta'nın, Trabzonspor adına başkan sıfatıyla yaptığı son değerlendirme (inşallah), televizyon hesabıyla 1 saatlik yayın, gazetelerde ise 2 tam sayfa olarak yer alacak kadardı. Trajları Trabzonspor ile inip-çıkan yerel gazetelerin çoğunda da aynı oranda zaten yer aldı.

Gelir kısmına "10 basarak" artan giderlere dayalı rakamların hakim olduğu bir tabloyu; "Nuri Albayrak 22, Sadri Şener 75, İbrahim Hacıosmanoğlu 156 milyon avro borç bırakarak gitti. Ben ise 150 milyon avro ile teslim edeceğim"  şekliyle açıklayıp, herkesi yaptığı borcu ödemeye davet eden Muharrem Usta'nın beyanı kafaları karıştırmadı değil.

Öyle ya, ortalıkta dolaştırılan 1 milyon 200 bin TL'lik (yaklaşık 240 milyon avro) borçlu bir Trabzonspor var iken, Başkan Usta kamuoyu adına görev yapan medyanın gözünün içine baka baka adeta "borç söylenenden 450 milyon lira daha az" demeye getiriyor. Bu çok ciddi bir rakam.

O zaman iş başa düştü. Öncelikle de kamu adına görev yapan basın ile Trabzonspor ile yatıp onunla kalkan, adeta varlık sebebi bordo-mavili kulüp olanlara... Hani şarkılarda "gözler yalan söylemez" deniyor ya, bunun gibi "rakamların da en katı gerçekler olduğu" bilinerek hareket edilmeli. Sanırım, Trabzonspor'da, öncelikle bu "toplam borç" konusu netleştirilip, kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Herkes de görev alanında üzerine düşeni yapmalıdır.

*

Sonra dönelim, Muharrem Usta'nın konuşmasının sonuna sakladığı, ama Trabzonspor için en başa konması gereken hareket tarzına. Yani, "...Hiçbir beklentisi olmayan ve Trabzonspor'a daha fazlasını yapabilen sağduyulu bir yönetimin oluşmasını diliyorum" temennisine...

Aslında şimdiye kadar yönetenlerin, ya da yönetimlerin genelde nasıl olduğu da Sayın Usta'nın son beyanında tüm çıplaklığı ve gerçeği ile ortada. O da, hemen hemen herkesin Trabzonspor'dan beklenti içinde hareket ederek görevini ifa ettiğidir.

Genel de parası pulu olanlara (ya da olur gibi gözüken) emanet edilen Trabzonspor, bu kafa ile nereye gittiği ortadadır.

Bu da bundan sonrasının tamamen profesyonelce bir anlayışla ve her yanıyla sporun içinden gelen birisinin başkanlığına, herkesin biat etmesiyle olabileceğini ortaya koymuştur.

Yazarın Diğer Yazıları