Trabzonspor'un önlenemeyen yükselişindeki gerçekler

Süper Lig''in tepesine "süper başarılar" sayılabileceklerle yerleşen Trabzonspor''da, hemen hemen her alanda işler yolunda gidiyor.

Öyle ki, 2020-2021 sezonunun hem sportif, hem de idari anlamdaki başarısı sadece Trabzonspor''u değil, İstanbul dışındaki Anadolu takımlarını da adeta motive ederek üst sıralara taşıyor.

İşte Hatayspor, işte Konyaspor, işte Alanyaspor…

Bir başka deyişle 1975-76 sezonunda Birinci Lig Şampiyonluğu''nu ilk kez İstanbul dışına taşımaya verilen "Anadolu İhtilali" yeniden küllerden kurtuluyor.

2020-2021 sezonun 14''üncu haftasını en yakın rakibinden 10 puan önde 36 puanla zirvede geride bırakan Trabzonspor, 15''inci haftaya 4 Aralık''ta saat 10''da genel kurul ile başlayıp, 16.00''da Adana Demirspor karşısında alınan 2-0''lık galibiyet ile 39 puana ulaşırken biri hariç tüm rekorları kırarak tamamladı. Şimdi geriye 1978-79 sezonundaki 29 maçlık yenilmezlik rekorunu da aradan çıkarmak kaldı.

Çıkarır mı? Görünen köye kılavuz gerekmiyor ise o rekoru da aradan çıkarır.

Ama futbolda bir "top yuvarlaktır" gerçeği var. Sanırım Abdullah Avcı da bu gerçeği göz ardı etmediği için "Rekorlara bakmıyorum. Her maçı 3 puan kazandık hesabı ile değerlendiriyorum" söylemini sık sık tekrarlıyor.

Başkan Ahmet Ağaoğlu''nun da genel kuruldaki konuşmasının şu kısmı da buna dikkat çekmiyor mu?

"Şampiyonluk mücadelesinde olan şu an için 8 takım var. Arada puan farkı olabilir ancak bir şeyi unutmayalım. Daha ortada oynanmamış 24 maç ve kazanılacak 72 puan var. O zaman birileri bana 72 puanın geride olduğu bir yerde 36 puanla kim şampiyon oluyor söylesin. 36 puan kümede bile kalmıyor. İşin realitesini göz ardı ettiğimiz zaman, rakiplerimizi küçümsediğimiz veya yok saydığımız zaman sportif olarak hayatımızın hatasını yaparız ve en ağır bedeli öderiz. Geçmişte bunu bize ödettiler ancak bugünkü Trabzonspor camiası o noktada değil."

Mevcut durumun özeti, Trabzonspor camiasını başkanından teknik direktörüne, yöneticisinden futbolcusuna kadar "güç zehirlenmesi" denilen handikapa yakalanmış değil.

Şampiyonluğa gedikli İstanbul takımları ile arasındaki puan farkına rağmen, işi sağlam kazığa bağlamadan "şampiyon olduk" havasına girmeyerek, sonrasında demoralize edecek sonuçlara karşı tedbirli davranıyor.

Bu yüzden de son aylarda kendi içinde karşıtlıklar yaşamasına rağmen bunun olumsuz olabilecek etkilerinin idare anlayışına yansımasını hatırı sayılır ölçüde önleyen Ahmet Ağaoğlu''nun başkanlığında tek liste halinde seçime gidilmiştir.

Başta gönlünde Trabzonspor başkanlığı gibi, ayrıcalıklı bir görev yapanlar olmak üzere, hiç kimse de özellikle sahadaki çok başarılı bu gidişe "çomak sokan" olmamak için karşı liste oluşturmayarak doğruya hizmet etmişlerdir.

Hiç şüphesiz Ahmet Ağaoğlu başkanlığındaki bu ekipte teknik direktör Abdullah Avcı''nın da son açıklamasında; "Bu takımın kurulmasında bize her türlü desteği veren Ertuğrul Doğan''a ayrı teşekkür ediyorum" diyerek işaret ettiği geride kalan yönetimin başkan yardımcısı, yenisinin ise asbaşkanı olacak spor adamının katkısı büyüktür.

Zor durumdaki kulüp ekonomisini derleyip, toparlayıp, yönetip ve yönlendiren Ertuğrul Doğan''ın da hedefinin, Trabzonspor''un sadece bu yıl değil, önümüzdeki yıllarda da elde etmesi olduğu biliniyor.

Trabzonspor''un Adana Demirspor karşısında rakibine 4-5 pozisyonda vermesine rağmen elde ettiği 2-0''lık başarıda özgüven faktörünün çok önemli bir yeri olduğunu vurguladıktan sonra, dar ve tehlikeli alandaki azami paslaşma ve isabet oranının yüksek olmasının da bundan kaynaklandığını belirtelim.

Ama en gerideki Uğurcan ile en ilerideki Nwakaeme''nin uçlardaki en başarılılar olduğunu, aradakilerin de bunlara çok iyi ayak uydurduklarını da kayıt altına almak lazım.

Yazarın Diğer Yazıları