Trump ya "Kürdistan"ı da imzalarsa?

Golan, Türkiye, Rusya ve İngiltere'nin gösterdiği sözde tepkilerin hepsi yalan dolan…

Rusya ve İngiltere ne yapar?

Rusya'nın da Amerika gibi PYD/YPG'yi terör örgütü saymadığını biliyoruz.

İngiltere ise yılların hayali ile inanıyorum ki sadece sözde tepki gösterir.

Peki, şimdi çok açık ve net soruyorum.

Trump, ordusunu da kurarak hazırladı ki Suriye topraklarında Kürdistan'ın kurulmasını da imzalarsa Türkiye ne yapar?

Ya da diğer bir soru ile sorayım.

AKP iktidarı ne yapar? Bakalım ne yanıt verecekler?

Değerli okurlarım, Donald Trump sanki Amerikan kökenli Remax şirketinin emlak danışmanı olarak, sanki beybabasının çiftliğinden pay vererek, sanki dünyanın kadastrosunu yapan imar plancısı gibi hareket ederek dünyanın itiraz ettiği belgelere kanlı imzalar atıyor.

Önce Amerikan Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıdı.

Türkiye ve İslâm ülkeleri, İstanbul'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından acilen toplandı.

Ortak bir bildiri ile Trump ve Amerika kınandı.

Sonuç?

Amerika bildiğini yaptı. Filistin halkı şehitler vererek kanlı imzaya direndi ama unutuldu gitti.

Deli Trump, Suriye devletinin topraklarının Golan bölgesini bir imza ile İsrail'e veriyor sanki Suriye'nin tapu müdürü.

1967 savaşında, Arap ordusunun bırakıp kaçtığı, 1981'de İsrail'in ilhak ettiği Golan tepesi Ortadoğu'nun en stratejik bölgesi.

Amerikan projeleri, bugünü de yarını da kapsar ki Büyük Ortadoğu Projesi ile Suriye ordusu 2011'de başlayan Amerikan müdahalesine ne yazık ki Türkiye de alet edildi.

Suriye ordusu, 8 yılda darmadağın edilirken topraklarını savunamaz duruma düşürüldü.

Ve Trump, Golan'ın işgalini imzalayarak onayladığı belgeyi Filistinlilerin katili İsrail Başbakanı Netanyahu'ya verdi.

Amerikalı Evangelistler ve İsrail'in hedefi "Büyük İsrail projesi" ki Kürdistan'ın kurulup tanınması da bu projenin bir parçası kuşku yok ki.

Golan'a yalan dolan ile tepki gösterilmesine gelince.

Değerli okurlarım,

18 Ocak 2019 tarihinde Amerikalı senatör Lindsey Graham "bayram değil seyran değil eniştem beni neden öptü" denir ya o misal Türkiye'ye heyetle geldi.

Cumhurbaşkanlığı külliyesinde Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sözcü büyükelçi İbrahim Kalın ve iletişim başkanı Fahrettin Altun, Graham ve heyeti ile 2,5 saat toplantı yaptı.

Anadolu Ajansı haberinde sadece, "ABD'nin terör örgütü YPG'ye verdiği destek masanın önemli başlıklarından biriydi" diye bilgi verdi.

Erdoğan, Graham'ı, Fazıl Say konserine de götürdü.

Bir ay geçti bu kez Trump'ın damadı ve başdanışmanı olan İsrail'le ilişkiler koordinatörü Jared Kushner 27 Şubat'ta geldi ve külliyede Erdoğan ve damadı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile görüştü ama resmi açıklama yapılmadı.

Bu ikili Suudi Arabistan, Ürdün ve Mısır gibi Arap ülkelerini de ayrı ayrı ziyaret ettiler.

Graham, 11 Mart'ta İsrail başbakanı Netanyahu ile Golan tepelerine gitti ve "Golan tepelerinin İsrail'in toprağı olarak tanınması için Trump ile görüşebilirim. Buranın sonsuza dek İsrail'in bir parçası olarak tanınması için çalışacağım" demişti.

Şimdi 2004 yılına dönelim ve merhum Necmettin Erbakan'ın şu ifadesini anımsayalım:

"Amerika ve İsrail, İran'la tek cephe olarak çarpışabilir. Onun için de Suriye'yi alması lazım. Suriye'yi alacak. Gelecek, bütün hududumuz boyunca; düşününüz, bütün Güney Anadolu'daki hududumuz, Suriye ve Irak hududumuz şimdi artık Amerika'nın ve İsrail'in olacak. Yahudi'yle hudut olacaksın. O Yahudi de İran la savaşacak. Ve sana diyecek ki, 'sen de benle beraber ol…"

Bir devlet adamının, siyasi liderin bakış açısını görüyor musunuz?

Merhum Erbakan'ın çeşitli konuşmalarından konuya ilişkin kısa özet yapayım.

"Neymiş, büyük İsrail kurulacakmış.

Bu Bush dediğiniz saf, budala adam, Evangelist mezhebi diye, 100 sene evvel Yahudiler tarafından kurulmuş olan tarikatın mensubu 'ben İsa için çalışıyorum' diyor. Halbuki tamamen İsrail için çalışıyor.

80 senedir bunun için uğraşıyorlar: Bizi işsiz bırakmak, aç bırakmak, borca esir etmek ve dinimizden uzaklaştırmak için.

En uygun yönetim olarak da bu AKP yöneticilerini buldular…

Çağırdılar dediler ki 'bak bizim plânımız bu. Artık Büyük İsrail'in kurulmasının vakti geldi. Bir ân evvel bunları yapacağız. Size bu sandalyeleri vereceğiz ama siz de bütün emirlerimizi yerine getireceksiniz!'

Bunları (AKP) iş başına getirdiler, şimdi de emirlerini bir bir uygulattırıyorlar…"

Graham ve damat Kushner kapalı kapılar ardında neler konuştular ben bilmem, bilemem değil mi?

Ama O merhum Erbakan var ya, dönemin duayen siyasetçisi var ya, ne teşhis koymuş, nasıl bugünü anlatmış?

Ruhu şad olsun…

 

Yazarın Diğer Yazıları