Türk Milliyetçileri MHP’nin yanındadır

Sayın okurlarım, Türk Dünyası’nda yaşını başını almış, tecrübeli, ömrünü milletinin selametine adamış, devletlerine karşı boyunları kıldan ince insanlara Aksakal unvanı verilir. Onlar soy şuuruna sahip, vatanına, milletine, bayrağına, kültürüne hizmetkâr, milli değerlerine karşı hassas, gerektiğinde fedakârlığı ilk önce kendinde arayan yaşlı Türklerdir. Toplulukları, grupları, kuruluşları olduğu gibi, gerektiğinde özellikle tehlike hissettiklerinde, tek başlarına ortaya çıkıp, her şeyi göze alarak ve hiçbir karşılık beklemeksizin fikirdaşlarına yol göstermeyi vazife bilirler.
Ben de bir aksakalım ve sizlerle, köksüz mandacıların, yerli işbirlikçileriyle sermaye kuruluşlarının yurdumuzun ve halkımızın rengini değiştiren, hepimizin bildiği son uygulamaları karşısındaki tedbirlerimiz üzerinde görüşeceğiz.
Ve Türk Milliyetçilerini siyasi platformda temsil eden ve Türk Milliyetçi fikri savunan Milliyetçi Hareket Parti’miz için üzerimize düşen görevlerimizi yerine getireceğiz.
Osmanlı İmparatorluğumuzun dağılmasından sonra, cevher-i aslimize dönerek kurduğumuz Cumhuriyet, “Az zamanda çok büyük işler yapmış, yaptıklarını asla kâfi görmeyerek” “On yılda on beş milyon genç yaratmış” ve “Her türlü güçlüğü yenmesini bilmiştir.” Şükürler olsun ki; on beş milyondan yetmiş milyona ulaştık ve en genç nüfusa sahip olduk.
İki yüz elli milyon soydaşımızın çoğunu da, iki asır boyunca sömüren Sovyetler Birliği dağıldı ve beş yeni Türk Cumhuriyeti meydana geldi. Artık, bundan sonra kaynaklarımızı “Türk’e göre, Türk için ve Türk’ler tarafından paylaşacak ve bu uygulamayı gerçekleştirecek bir milliyetçi iktidar”, er geç Cumhuriyet’imizin başına gelecektir.
“Yerli malı kullanıp para biriktiren”, Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında Ankara’mızın Ulus Meydanı’nda “Her Türk, Türk malı
kullanmalı” sloganına sahip ilk mili bankamız Sümerbank’ı kuran, iğne yapmayı beceremezken uçak ve gemi imalâtına kalkan, “Tüketmeyip üreten millet” biz değil miydik? Milli sanayisini hızla kurarak Merinos’umuzla, Beykoz’umuzla, Hereke’mizle, Sümerbank’ımızla, Paşabahçe’mizle sömürücü dünyaya sırt çeviren, biz değil miydik?
Seksen yıl önce, imzasını atmasını bilenin bulunmadığı ailesinde, bugün mühendisi, doktoru, iş adamı, öğretim görevlisi yetiştirebilen üretken millet biz değil miyiz?
Ankara’nın Çubuk çayında çamaşır yıkarken, dere suyuna girmeyi öğrenen,  bugün ise  Anadolu sahillerini turistik otellerle donatıp iki ayda iki milyon yabancı uyruklu insanın parasını alan, lâkin onları ortak etmeyi hiç düşünmeyen siz misiniz?
Kapitalist-sömürücü dünyanın düzenine engel olup kardeş Türk Cumhuriyetlerine anahtar teslimi fabrikaları kuran siz misiniz?
Sayın okurlarım,  bu saydığımız uygulamaları yerine getirmeyip aksini yapıyorsanız, milletimizi bütün yönleri ile yolundan döndürerek “Türk olmayan Türkiyeliler”e oy veriyorsanız, bu yanlışlıktan geri dönünüz ve oylarınızı, Aksakallarımızı dinleyerek Milliyetçi Hareket Parti’mize veriniz.
Çünkü sıkıştığı zaman bu millet yeni Mustafa Kemal’ler çıkarır. Sayın okurlarım, Türkiye Cumhuriyet’imizin kuruluşunu 23 Nisan 1920’de ilan ettik. Doksan bir yaşına basan Cumhuriyetimizin Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı, bütün yurtta iki gün sonra Cumartesi günü kutluyoruz. Hayırlı ve uğurlu olsun. Tanrı Türk’ü Korusun.

Yazarın Diğer Yazıları