Suriye'de 34 askerimizi kaybettiğimiz hava saldırısı sonrasında hem ülkemizde hem de bölgede önemli gelişmeler yaşanıyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye'deki tüm intikal hareketliliklerini koordinatlarıyla birlikte Rus tarafıyla paylaşıyor.

Buna rağmen saldırıların yaşanması ve askerlerimizin şehit olmasının önüne geçilemedi.

Askerlerimizi kaybettiğimiz her saldırı sonrasında Rusya "Türkiye bizimle koordinat paylaşmadı" açıklaması yaptı. Türkiye ise Rusya'nın iddialarını yalanladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin dün Moskova'da bir araya geldiler. Putin'in görüşme öncesinde basın mensuplarına yaptığı açıklama oldukça çarpıcıydı.

Tam olarak şunları söyledi:

"Bu tür olayların tekrarlanmaması için görüşeceğiz. Suriye ordusu dahil hiç kimse, Türk askerlerinin orada olduğunu bilmiyordu. Suriye ordusunun gerçekten ciddi kayıpları var. Suriye'deki durum doğrudan görüşmelere ihtiyaç var."

Putin mealen "Biz vurduk ama Türk ordusu olduğunu bilmiyorduk" demek istiyor. Bunu da kameralar önünde söyleyecek kadar rahat.

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde görevli Prof. Dr. Yaşar Onay, sosyal medyadan çok önemli paylaşımlar yaptı. Rusya'nın "akıl dışı" uygulamalarını şu sözlerle ifade etti:

"1979'dan beri Rusya üzerine çalışıyorum. Makaleler, kitaplar yazdım. Rusya'nın yaşanmış tarihini iyi bildiğimi düşünüyorum. Rus tarihinde irrasyonel yani akıl dışı yöntemlerin çözüm olarak görüldüğü ve uygulandığı olaylara sıkça rastlanır. Ancak günümüzde tarihlerinden ders aldıklarını ve daha rasyonel politikalar pesinde olduklarını düşünüyor, zaman zaman da hak veriyordum. Ancak dün gece Türk askerlerine yaptıkları saldırıyı tarih önünde kendi halklarına da açıklayamayacaklar. Afganistan savaşı nasıl SSCB'nin parçalanmasında önemli bir köse taşıysa, dün akşam bizlere yaşattıkları acı da gelecek RF tarihinde önemli sonuçları olan bir olay olarak bilinecek."

Rusya'nın şu anda yapmış olduğu hamleler akıl dışı olarak değerlendirilse de kendi açılarından Türkiye'yi Esad'la masaya oturtmaya çalışıyorlar.

Nasıl mı? Anlatalım.

Dünkü görüşmenin başlangıcında Putin'in şu ifadelerine dikkat edin:

"Sizin de rica ettiğiniz gibi görüşmelerimize baş başa olacak biçimde başlamaya hazırız."

"Suriye'deki durum doğrudan görüşmelere ihtiyaç var."

Putin siz talep ettiğiniz için biz görüşüyoruz ve doğrudan görüşmelere ihtiyaç var diyerek Esad'ı işaret ediyor.

Biraz daha açalım.

Erdoğan-Putin görüşmesinden tam 24 saat önce Russian 24 televizyon kanalı Esad ile Türkiye konusunda konuştu. Yarım saat içinde de Sputnik devreye girip haberi yaymaya başladı.

Esad, Türkiye'ye sıcak mesajlar verdiği programda şunları söyledi:

"Suriye-Türkiye evlilikleri, aileleri var, hayati öneme sahip ortak çıkarlar var. Türkiye ve Suriye'nin arasında bir düşmanlık yok. Suriye, Türkiye'ye karşı herhangi bir düşmanlık yapmadı ve mevcut anlaşmazlıklar mantıksız. Türkiye'yle hayati ortak çok müştereğimiz var. Kültürlerimiz arasında tarihi bağ var."

Esad'ın bu sözlerinin tam Putin-Erdoğan görüşmesi öncesinde Putin'e yakın medya tarafından servis edilmesi büyük önem taşıyor.

Putin'in medya mensuplarına yaptığı açıklamaları da dikkate aldığında şu sonuçları çok net çıkartabiliriz:

- Rusya, yaptığı saldırılardan dolayı herhangi bir çekingenlik duymuyor,

- Rusya, Türkiye'nin Esad ile masaya oturmasını istiyor,

- Rusya, bölgede Türk askerlerinin yeniden saldırıya uğramamaları için iletişim kanalının açık olması gerektiğini ifade ederek, aba altından sopagösteriyor.

Bundan sonra ne olur, süreç nasıl işler izleyip göreceğiz.

Çünkü Erdoğan ve Putin arasında onlarca Suriye görüşmesi yapıldı.

Ama bölge her geçen gün daha da kötüye gitti ve Türk askeri açık hedef haline getirildi.

Türkiye'nin Esad'a yönelik politikası esnetilmek isteniyor. Böylece Erdoğan'ın Esad ile diyalog kurması isteniyor.

Soros'un Açıklamaları

Soros'u anlatmaya gerek yok. Siyaset ve Türkiye ile hala çok ilgili. İngiliz Financial Times gazetesinde Türkiye'nin Suriye politikasına ilişkin önemli bir yazı yazdı. Soros'un düşüncelerini küçümsememek gerekiyor. Çünkü AK Parti'nin kuruluşundaki destek ve olumlu mesajlarının birçoğu Türkiye'nin dış politikasına dönüştüğünü biliyoruz.

Soros, makalesinde Esad ve Suriye'nin savaş suçu işlediğini belirtirken, Erdoğan'ın Suriye politikasının desteklenmesini belirtirken, AB'nin de Türkiye'nin yanında yer alması gerektiğini ifade ediyor.

Özetlemek gerekirse bir tarafta ABD, diğer tarafta Rusya'nın oyun kurucu olduğu bir ortamda Türkiye paylaşılamayan ülke haline geldi.

Ancak bu filler savaşında çimen olmamak gerekiyor.

Çünkü olan bölgedeki Türk askerlerine, Mehmetçiğimize oluyor.

Rusya veya ABD masa başında sınır çizip, ahkam kesiyor.