Hollanda karşısında alınan 6-1''lik mağlubiyet için bazı gazete ve internetlerde "Utanç Gecesi" diye atılan başlıkları okuyup, televizyon ekranlarında yorumcudan çok yargılayıcı koltuğuna oturmuşların da ağızlarından dökülen benzeri kelimeleri de duyunca, ister istemez "Bu kadar haddini bilmezlik, bu denli çirkeflik, böylesine hakaret olur mu?" diye kendi kendime sormadım değil!

Sorunca da, "Dünya Kupası''nda Almanya''ya 7-1 mağlup olan futbolun kralları Sambacıları da Brezilyalılar böyle hakaretlere mi maruz bırakmışlardı?" diye ikinci bir soruya bizdeki gibi cevap bulamadım.

Sonra bir kere daha anladım ki, "bizdeki" dediklerim, yani Türkiye''dekiler yazılı, görsel ve sosyal medyayı sırf olumsuz eleştiriler yapmak için "insafsız avcıya hizmet eder gibi" kullanıyorlar.

Sanki Hollanda, Cebelitarık gibi bir takımdı da, Türkiye''ye ye bu kadar gol attı!

Sanki Dünya futbol tarihinde böyle bir sonuç, binlerce, on binlerce kez değil de ilk defa gerçekleşti.

*

O ki sankiler ile başladık oradan devam edelim.

Sanki; Milli Takımın kardosundakiler bugünkü hali ile Türkiye''nin en iyi, en formda oyuncaları değiller idi.

Sanki Burak, Zeki ve Yusuf Lille''yi geride bıraktığımız sezon şampiyon yapanların başında gelmiyorlardı!

Sanki Çağlar, Cengiz, Merih, Kaan, Orkun, Mert, Efecan Türkiye''yi dışarıda çok iyi temsil etmiyorlardı!

Sanki Altay ile Uğurcan, Türkiye''nin en formda kalecileri değil de, Şenol Güneş''in torpili ile Milli Takım kalesine geçmişlerdi.

Yeri gelmiş iken, bazı çevrelerin Altay-Uğurcan ikilisini Milli Takım kalesine hizmet etme yerine, kavga etsinler pozisyonuna getirmek gibi iğrenç bir çaba içinde olmalarına insan statüsünde yer bulamadığımı da söylemek isterim.

Sanki bu futbolculardan çok daha iyi si vardı da Şenol Güneş, kamu denilen tüm adına sahaya çıkan milli takımı, sadece kendisi için oluşturup sahaya sürmüş bu zerzevatçılara, zavallılara göre…

*

Eksikler, yanlışlar, hatalar yok mu? Olmadı mı?

Hem de çok! Ama bunlara benzerler futbolun mayasında yer almıyor mu?

Hem de fazlası ile…

*

Ezcümle, Türkiye de toplum her alanda öylesine bir ayrıştırma, birbirini öteleme içine sokulmuş ki bunu Milli Takım bile durduramıyor.

Herkes kutuplarda duruyor. Ortada birleşerek olaylara ve gelişmelere bakmayı akıllarına bile getirmiyor, getiremiyorlar.

*

Bu arada söz konusu futbol, hele hele Türk futbolu olduğunda sporculuğundan teknik adamlığına kadar kendini ve rüştünü ispat eylemiş Şenol Güneş''e saldırılarını eleştiri boyutunun çok ama çok ötesine taşıyanların hem akıllarındaki, hem de vicdanlarındaki noksanlıktan endişe ederek bir an önce kendilerini tedavi ettirmeleri gerektiğini de hatırlamaları iyiliklerine olacaktır.

Ki, Şenol Güneş''in maçtan sonra yaptığı "Tek suçlu varsa benim" açıklamasının da hem gereksiz, hem de doğru olmadığını söylemek isterim.

Çünkü futbol tek suçlu ile tamamen negatif sonuca sebep olabilecek bir oyun değildir. Çok az olan istisnalar hariç.

Sonuç itibariyle, Milli Takımı''nın aldığı farklı mağlubiyetten futbol adına utanç duymaktan söz edenler, kendilerinin bilinç altındaki "utanacak adamlar olduklarını" öncelikle bilmeleri, anlamaları gerekiyor.

Türkiye utanacak ise Milli Takım''dan değil, mensubiyet duygusunun ne olduğunu bile bilmeyen, anlamayan bu gibilerden utanacaktır.