CHP-ABD muhabbeti

Türkiye, Çinli bir firma ile füze savunma sistemi için mutabık kalınca önce Tarsus Amerikan Koleji ardından da ABD Brandeis Üniversitesi mezunu olduğundan mıdır nedir, CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, füze hızıyla basının karşısına geçmiş, Çin şirketi Amerika’nın kara listesindeki bir şirkettir, bu iş NATO içinde çok ciddi sıkıntılara sebep olur diye gürlemişti.
Açık söyleyelim, biz o gün bugündür, hükümetin Çin şirketi ile bu füze anlaşmasını hayata geçirebileceğine inanmadık, hâlâ da inanamıyoruz. İnşallah bizi utandırırlar. Lâkin Çin ile füze anlaşması zaten NATO’nun dışına çıkabilmek içindi. CHP gibi solcu, emperyalist ABD ve NATO karşıtı olması gereken bir partinin ABD ve NATO için mücahit kesilmesi bizi şoka sokmuştu. Üstelik bunu yapanlar, AKP’yi ABD’nin dümen suyunda gitmekle, Erdoğan’ı BOP Eş Başkanı olmakla suçlayanlardı. Sen ABD ve NATO’nun dümen suyuna girdikten sonra sıfatın BOP Eş Başkanı olmuş olmamış, ne fark eder?
Loğoğlu’nun bu çıkışına parti yönetimi ve parti içinden ciddi hiçbir tepki gelmedi. Bu yetmiyormuş gibi geçtiğimiz günlerde Sayın Kılıçdaroğlu hiç kimseye haber vermeden ABD Büyükelçisi Ricciardone ile Hilton otelinde baş başa 2,5 saat süren bir görüşme gerçekleştirdi. Ankara Temsilcimiz Sayın Ahmet Takan’a söylediklerine göre bu görüşmede ABD, Kılıçdaroğlu’nu ülkesine davet etmiş. Çünkü ABD, Türkiye’yi görmek istiyormuş, bilmek istiyormuş. Ana muhalefetin düşüncesini almak istiyormuş.
Sizce ABD, bu söylediklerinde inandırıcı mı?
 ABD, Türkiye’yi bilmiyor mu?
 CHP’nin görüşlerini bilmiyor mu?
CHP’nin görüşlerini çok merak ediyorsa Kılıçdaroğlu’nu ayağına davet etmesi mi gerekiyor? Kılıçdaroğlu, Ricciardone’ye partisini anlatmaktan aciz mi, yoksa Ricciardone’nin söylenenleri anlayamama gibi bir acziyeti mi var?
Tabii ki, bunların hiç biri değil...
ABD’nin Türk siyasetine ne kadar müdahil olduğu ciltler dolusu kitaplarla ortaya konmuştur. ABD, Kurtuluş Savaşı çarkından geçmiş İsmet İnönü’ye bile kendi kılıcını sallatmış, Türkiye’yi İnönü eliyle ABD’nin eyaleti haline getirmiştir. Bunu biz değil, CHP ve solcu yazarlar binlerce sayfalık kitaplarında yüzlerce örnekle toplumun önüne koymuşlardır.
İnönü bile böyle olunca Kılıçdaroğlu çok zayıf kalır.
Gel de Baykal’ı arama...
CHP’li dostlara sesleniyorum.
Dikkat edin, vazgeçilmez olan bir gözü ile siyasi Kürtçülüğe, diğer gözü ile ABD’ye göz kırpan CHP değil, Türkiye’dir.

Yazarın Diğer Yazıları