Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu gitmiş,  “Ermenistan’la sınırları açacağım” diye Azerbaycan’ı ikna etmeye çalışıyor. Normalde bir Türk Dışişleri Bakanı’nın Azerbaycan’ı değil, “Karabağ’dan çekilmez, Türkiye üzerindeki emellerinden vazgeçmezsen sınır kapılarının açılmasını rüyanda bile göremezsin”  diye Ermenistan’ı ikna için gayret göstermesi gerekmez mi?
Lâkin bunlar iktidar oldukları günden beri dış güçler adına Türk milletini, Türk devletlerini ve Müslüman komşularını ikna için yollara düştü, mesai sarf ettiler. Hatırlayınız, Londra ve Zürich anlaşmalarından doğan hakkımıza göre Kıbrıs Rum Kesimi Türkiye’nin onayı olmadan Avrupa Birliği üyesi olamıyordu. AKP, daha koltuğa oturduğu gün rahmetli Denktaş’ın yakasına yapıştı,  “Bu rezervi kaldır. Çözümün önünde engel oluyorsun”  diye. Adamı hasta yatağında Rum’un, Yunanın ve dünyanın gözü önünde itibardan düşürdüler. Malum referandumda  “Yes be Annem”  kampanyalarının arkasında durdular. Netice, Rumlar bugün AB üyesi, Türkiye’nin AB üyeliği önündeki en büyük engel. Hani, Denktaş’tı çözümün ve Türkiye’nin AB üyeliği önündeki en büyük engel?
AK dolmakalemleri şimdi de tutmuş  “Türkiye, nükleer üretiminde ABD karşısında İran’ı desteklemesine rağmen İran bugün Türkiye’yi Suriye’ye kimyasal silah sokmakla itham ediyor”  diye masal anlatıyor. Oysa İran, “Türkiye, ABD’yi ikna için değil İran’ı ABD adına ikna için mesai sarf etti”  diye kaç defa açıkladı.
Erdoğan-Davutoğlu ikilisi Kaddafi’yi de ABD’nin talepleri konusunda ikna için çabaladı. Suriye’deki mesaileri de Beşşar Esad’ı ABD’nin istekleri doğrultusunda ikna etmek içindi.
Öcalan adına Türk halkını ikna için  “Akil adamlar” projesini geliştirenler de bunlar değil miydi?
Yine biliyorsunuz Türkiye’nin bir bölümü için  “Kuzey Kürdistan”  diyen Barzani ülkemize geliyor amma gelin görün ki Ankara’ya kadar uzanmaya tenezzül etmiyor. Diyarbakır’da konaklıyor. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan da kalkıp Diyarbakır’a gidiyor, “Kuzey Kürdistan Devlet Başkanı” nı, kendilerini Diyarbakır’da kabul ediyor! Bu görüntü ile Erdoğan, Diyarbakır’ın başkalarına ait olduğunu ikna için Türk milletine fotoğraf vermiyor da ne yapıyor?
Türkiye’nin dörtte biri için  “Kuzey Kürdistan” diyen bu adam için parti kongresinde AKP’liler, “Türkiye seninle gurur duyuyor”  diye tempo tuttular. Barzani Türkiye için ne yaptı da AKP’liler onunla gurur duyuyor, bunu bir açıklayan çıkmadı. Basın yandaş olduğu, yandaş olmayanlar da Erdoğan’ın çevresine sokulamadığı için bu soru bir türlü sorulamıyor. AKP’liler Barzani’den aldıkları ihalelerle gurur duyabilir, amma bunu Türkiye’ye mal edemezler. Bağıracaklarsa,  “AKP seninle gurur duyuyor”  diye bağırsın, mide bulandırmasınlar.
Yani başkaları adına Türk milletini ikna kabiliyetleri ne kadar yüksek olursa olsun, bu kabiliyetleri bu milleti Barzani ile gurur duymaya ikna edecek kadar değildir herhalde.
Şimdi soru şu:
 “- ABD ve Ermeni çıkarları adına Türk milleti ile Müslüman komşularını ikna etmeye çalışan bir hükümet, sizce Türk milletinin hükümeti olabilir mi?”