İkinci tokat!

Yandaş gazetelerden birinin dünkü manşetinde, Başbakan tarafından tokatlandığı kamera kayıtlarında görülen maden işçisinin o gün, o an başından geçenleri kendi ağzından şu spotlarla vermiş:
“Önce:
‘Başbakan istem dışı hareketle bana tokat vurdu.’
Sonra:
‘Tokat mahiyetinde bir dokunuşu oldu.’
Şimdi:
‘Vurmadı, korumalardan beni 
kurtardı.’” 
Kardeşimiz hangi hal ile olursa olsun belli ki tokat mağduru. Biz Sabah’ta bu satırları okurken TOKİ Sorumlusu Bakan Erdoğan Bayraktar’ın, “Başbakan emretti ben yaptım. Başbakan da istifa etsin” dedikten bir müddet sonra, “Başbakan’ımdan özür dilerim, yanlış anlaşıldım” noktasına geliş serüvenini hatırladık. 
Başbakan’ın cazibesine koskoca Bakan dayanamadı, içi dışı kömür, ömrü, ekmeği kömür, hayatı kömür bir maden işçisi nasıl dayansın?
Lakin bu manşette dikkatimizi çeken çok çirkin bir taraf var. Bizi ve muhtemelen de tokat mağduru kardeşimizi, Brezilya dizilerine dönen tokat hikâyesinden çok, asıl bu çirkinlik yaraladı, yaralayacak... 
Belli ki, kardeşimizi ikna etmek için bir süreç yaşanmış, devreye giren eller ve dillerle kardeşimiz bir şekilde ikna edilmiş. Muhtemelen ve özetle  “Akıllı ol”  denmiş. 
Erdoğan’ın Türkiye’sinde Sarraf gibi adamlar için savcı ve emniyet güçlerinin bile ikna edildiği gerçeği gözümüzün önünde iken bu kardeşimizden Cumhuriyet Savcılarının, Hâkimlerin, Bakanların yapamadığını, emirle yazar kovma rekoru kıran trilyoner gazete patronlarının yapamadığını yapmasını beklemek, ortadaki zulme yeni bir zulüm eklemektir.
Gerçek bu iken, ikna edilmiş gencin, ikna sürecini hikâye ederek,  “İşte bu kişi bir şöyle bir böyle konuşan, kişiliği yerine oturmamış bir kişi”  algısı yaratmak, bu algıdan, Başbakanımızı işte böyle bir insan suçluyor, birileri de bu suçlamadan ekmek çıkartmak istiyor senaryosu yazmak, gerçekten  “Pes yani!” dedirtecek bir gazetecilik olayı... İkna edene kadar yalvar-yakar, ikna edince tekmeyi vur. Amaca ulaşmak için her şey harcanabilir, insanların onuru bile, hikâye bu.
Belli ki,  “hizmette sınır yok” . Bu tokat hikâyesi, gazeteciliği tokatlamanın meslek okullarında okutulması gereken yeni bir örneği...

 

Kötü Örnekler
Bakarak kararır üzüm üzüme,
Çoğaldı çevrede kötü örnekler.
Ne tarafa baksam çarpar gözüme,
Her işte devrede kötü örnekler!

***

Pazarlar bakırı altın tel diye,
Emreder şeytana aklı çel diye,
Süslenmiş el eder, hadi gel, diye
Bacıya, avrada kötü örnekler!

***

Kaldı mı acaba kire dalmamış,
Bin darbe yemiş bir örnek almamış!
Pazarı olmayan mekân kalmamış,
Camide, havrada kötü örnekler.

***

Ararım iyiyi taklit edeni,
Bulamam, kötüdür bunun nedeni.
Sanki koku gibi sarmış bedeni,
Ruhta, kadavrada kötü örnekler!

***

Hayret! Mantar gibi yerden bitiyor,
İyiyi çukura, derde itiyor...
Ne kendi ölüyor, ne güç yetiyor,
Yenilmez armada kötü örnekler!

***

Sonu iyi değil ferdin ve halkın,
Kötü hak-hukuka veriyor talkın!
Ey iyi örnekler, ayağa kalkın!
Her yanı sarmada kötü örnekler!
Hasan DEMİR

Yazarın Diğer Yazıları