Teröristler Diyarbakır 2. Hava Kuvveti Komutanlığı’nı kuşattı. İçlerinden biri duvarı aştı. Gönderdeki Türk Bayrağını indirip dışarı çıkardı. Bayrak ayaklar altına alındı.
Ve Erdoğan partisinin dünkü grup toplantısında, “Bayrak indi, ben mağdurum!” dedi. 12 yıldır iktidarda olan ve her şeyden bir mağdurluk üreten Erdoğan’ın bu hadiseden de mağduriyet üretmesi, gerçekten, bize pes dedirtti. Gerçi, açıkça “Mağdurum” demedi, esti, gürledi, kükredi amma, her esip her gürlemesi, “Ben mağdurum, ben mağdurum” demekten başka bir şey değildi.
Çükü ısrarla:
“- O hain, askerler tarafından vurulsaydı BDP bu ölüm üzerinden bölgeyi karıştıracaktı. Bayrak indi, vurulmadı, şimdi MHP ve diğer muhalefet partileri Batı’yı, İç Anadolu ve Kuzey’i karıştırarak, ırkçılık yaparak ülkeyi karıştırıyorlar!”
Diyor...
Yani biz her şeyi düzgün yapıyoruz amma ya BDP ya MHP ve diğer muhalefet partileri düzgün işleri bozuyor, bizi de, halkı da mağdur ediyor... Ne diyelim, zaten her şeyin iktidar tarafından düzgün yapıldığı ve fakat hiçbir şeyin düzgün olmadığı Türkiye’den başka bir ülke yok yeryüzünde. Yani orada bayrak inecek, ayaklar altına alınacak, hiç kimse ses çıkarmayacak, “Yahu olur böyle şeyler” diyecek, öyle mi?
Kadınları, çocukları kaçıran Boko Haram örgütünü “Terör listesine alan ve Türkiye’deki mal varlıklarını donduran Bakanlar Kurulu” nun üç bakanı dünyanın en şedit terör örgütü PKK ile görüşüyor..
O PKK da dünden bugünden değil var olduğu günden beri Türk Bayrağına ve Türk milletine saldırılar düzenliyorsa, hele son 6 aydır Doğu ve Güneydoğu’da çocukları kaçırıyor, anaları ağlatıyor, karakolları basıp, yolları kesip kimlik kontrolleri yapıyor, makbuzla “vergi” adı altında haraç topluyor ve böylesi yüzlerce tür suçtan sonra onlar için sıradan olan 2. Hava Kuvvet Komutanlığı’nı kuşatıp gönderden Türk Bayrağını indiriyorsa, siz Ankara’da ne iş yapıyorsunuz?
“Gidip Bayrağı indireni ben mi yakalayacağım” demek, ne demek?
Evet, siz yakalayacaksınız.
Vergi memurunuz vergi topluyor, müfettişiniz kafayı taktığınız iş adamının canına okuyorsa, güvenlik güçleriniz de vatanın bütünlüğünü işte öyle koruyacak ve milletin namusu olan Bayrağı işte öyle muhafaza edecek? Amma, vergi memuruna ve müfettişine verdiğiniz yetki ve siyasi desteği asker ve polise vermez, bizzat bakanlarınız, “Süreç zarar görmesin diye güvenlik güçlerimize hassas olun talimatı verdik” der, Başbakan Yardımcınız, “Sabrımız, sürecin zarar görmemesi içindir” mealinde açıklamalar yaparsa, olacağı budur ve böyle de olmuştur.
Bu millete şehide kelle, Öcalan’a sayın dediğinizi ve bakanlarınızın odasındaki para kasalarını, Deniz Feneri’nin Almanya ayağındaki faaliyetlerini unutturduk zannedebilirsiniz amma her şey Allah’ın huzurunda, insanlığın gözü önünde oluyor; bir bir kayda geçiyor.
Gönderden indirilen Türk Bayrağından mağduriyet üretme çabalarınız asıl mağdur olanın millet ve Türk Bayrağı olduğunu örtecek kadar akıl dolu değil. Öfke yüklü hitabetiniz bile bu cesameti yüce acıyı örtmeye yetmiyor!
