Cumhurbaşkanı mı, Halife mi?

Kemikleşmiş AKP tabanının dışa vurmakta çekindiği gerçek niyet ve duygularını çok net ifade etmesi ile bilinen Yeni Akit Gazetesi Köşke çıkan Erdoğan için  “Ümmetin lideri” manşetini atmış. 
Yani Erdoğan’ı “Halife” ilan etmiş.
Biz birebir görüşmelerimizden biliyoruz ki AKP’nin şeriatı getireceğine, milletten ümmete geçileceğine, Osmanlı’yı dirilteceğine ve Erdoğan’ın Halife olduğuna inanan çok önemli bir kesim var.
 Biz, tapelerle ortaya konan rüşvet ve yolsuzluk iddialarını hatırlattıkça ve “Van münit” denildikten birkaç dakika sonra aynı salona geri dönüp,  “Ben Van müniti Perez’e değil, moderatöre söyledim” dediğini anlattık ve internetten kendi sesi ile bu “çark edişi”  izlettikçe, “Bir de basiret gözü ile bakın”  diyenlerle çok karşılaştık. Bu kesime göre “Basiret gözü”  gerçeği görmemek, hakikati duymamak, gerçek tehlikeyi akletmemek olmuş çıkmıştı. 
Bizim merak ettiğimiz Akit’in bu manşetine Erdoğan’ın bir tekzip gönderip göndermeyeceği... Gerçi, sandık sonuçları açıklanınca yapılan balkon konuşmasında verilen mesajlar “ümmeti kucaklar”  türündendi ve biraz hatta epeyce “Halifelik”  kokuyordu. Bu satırların yazarı milletinin varlık ve selameti için olduğu gibi İslâm dünyasının tek ses olabilmesi için de canını vermeye hazırdır. Hele bu iş Türk milletinin liderliğinde olursa buna bayılır. 
Lâkin tarihî bir gerçek var...
 “Halifelik” öyle “Ben halifeyim”  demekle olunmuyor.  “Hilafet, biat esaslı” bir müessese. Erdoğan’ın, Erdoğancıların ve Akit’in halifelik ve hilafet iddiası, “Ben kendimi halife ilan ettim, isteyen biat eder, istemeyen etmez”  türünden bir biat. Erdoğan’a İran biat eder mi, Suudi Arabistan biat eder mi? Mısır biat eder mi? Suriye biat eder mi? Eee, IŞİD de  “hilafet ve halifelik” iddiasında. Üstelik ortada halife olduğu ileri sürülen iki kişi ve iki oluşum var. Biri Ankara’da, biri Irak’ta... Bunların birinin ortadan kalkması gerekiyor ki, ümmet birine yönelebilsin... Erdoğan, IŞİD’e laf söyletmiyor, kendi de söylemiyor... 
Ayrıca, her ikisinin de arkasında ABD var. Bizimki Büyük Ortadoğu Projesi Eş Başkanı, öbürü ABD patentli terör örgütlerinden türemiş ve bölgede görevlendirilmiş, şu sırada vazifesinin sınırlarını zorladığı için ABD tarafından insansız savaş uçakları ile terbiye edilen bir oluşum. Sizce “Halife”  gayrimüslimlerin İslâm dünyası ve İslâm âlemi ile mücadele için kurulmuş organizasyonlarda görev alır mı, alırsa ona  “Halife” denir mi?
Hilafet  “güç ister”.
Yavuz hilafeti söke söke aldı. Yavuz’dan önce Fatih Sultan Mehmet de  “Halifeyim”  diyordu. Çünkü güçlü idiler. Bir yerde Müslüman’ın başına bir şey geldiğinde o şeyi o başa getirenin başını ezebiliyorsan kendini halife ilân edebilirsin. Sen hem NATO üyesi olacak, askerî bakımdan ABD’ye, ekonomi bakımından ABD ve batıya mahkûm olacaksın, sonra da “Halifeyim” diyeceksin yahut  “Ümmetin lideri” manşetleri atacaksın. Daha dün PKK militanları Muş’ta karakol inşaatını bastı, karakolu ve yönetim binasını havaya uçurdu, güvenlik görevlilerini kaçırdı. Yani senin sözün kendi topraklarında geçmiyor. PKK’ya söz geçiremiyorsun.. Ankara sanki IŞİD’e rehin gibi. Nerede Akdeniz’de haçlı teknesi bile yüzdürtmeyen ve Fransa’da bir selâmla dansı yasaklayan Halifeler, nerede AB istedi diye zinayı suç olmaktan çıkartan ve domuz etini kasaplık hayvan statüsüne sokanlar...
Kim ki birilerini yahut kendini olmadığı şey zannediyor, orada başka problemler vardır..
Allah(c.c.) akıbetimizi hayreyleye...

Yazarın Diğer Yazıları