Dövüyorlar bizi ağabey!

Kimse üzerinde durmadı amma benim içime dokundu. Ankara’nın en kültürlü, en güzide semti Çankaya’da Kuveyt Büyükelçiliği diplomat ve elçilik görevlileri, trafikte tartıştıkları Hava Kurmay Yarbay Hakan Karakuş’u eşinin gözleri önünde kıyasıya dövüyorlar. 

Olay sonrası çekilen fotoğrafta Karakuş’un burnundan kanlar akıyordu. 
Daha ne kadar döveceklerdi ise Karakuş’u Kuveyt Büyükelçiliği ve diplomatlarının elinden vatandaşlar kurtarıyor... Olay mahkemede. Hadise nasıl başlamış, nasıl gelişmiştir bilemiyoruz. Haliyle taraflar hadiseyi kendi zaviyelerinden anlatıyor...
Diyelim ki Hakan Karakuş haksız, Kuveyt Büyükelçiliği diplomat, görevli ve korumaları haklı. İyi de benzer bir olay İsrail’de olsaydı, yüzde yüz haksızlığa maruz kalmalarına rağmen Kuveyt Büyükelçiliği görevlileri İsrailli bir sürücüyü arabalarından inip hem de eşinin gözleri önünde kıyasıya dövüp burnunu kırabilir miydi?
Bunu İngiltere’de, Almanya’da, Amerika’da yapabilirler miydi? İran’da yapabilirler miydi?
Ya-pa-maz-lar-dı!...
Sen vatandaşlarını İsrail askerlerine uluslararası sularda serçe avlatır gibi avlatırsan, sen askerinin başına çuval geçirilmesini  “Büyük devletler özür dilemez” diyerek haklı görürsen, sen Konsolosluğunun işgal ettirir, 49 görevlisini bir terör örgütüne rehin bırakırsan, sen 910 km.’lik Suriye, 384 km. Irak sınırını korumaktan aciz kalırsan... 
Sen terörist diye kendi vatandaşlarını bombalayacak kadar beceriksiz olursan, sen, Almanya’sından İsrail’ine, ABD’sinden İngiltere’sine kadar yabancı istihbarat servislerinin ülkeni dinlemesini, “Bunlar normal, ama halk duymasaydı keşke”diye çaresizliğinin altına resmî imzalar atarsan...
Sen ABD’li konsolos ve elçilik görevlilerinin Diyarbakır ve Güneydoğu’yu mesken tutmalarına, bölgede, bölgedeki Türk valilerden daha fazla halkla iç içe olmalarına ve PKK’ya,  “Türkiye ile ortak yönlerinizi değil, farklılıklarınızı ortaya çıkartın, bu yarayı kaşıyın” akıllarına seyirci kalırsan...
Sen ülkenin dörtte birine “Kürdistan” der, terör örgütü üyelerinin okullarını yakmasına, yollarını kesip kimlik kontrolü yapmasına, vergi almasına, paralel mahkemeler kurup paralel kaymakamlar, savcılar atamasına ses çıkartamazsan...
Sen, Yunanistan’ın Türkiye’nin burnunun dibindeki adalara bayrak çekmesine, Kıbrıs Rum kesiminin Akdeniz’de Kuzey Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye’nin hakkı olan petrol ve doğal gaza el koymasına ve Rum liderlerin gazetecilerin “Türkiye tehdit ediyor”  sorularına, “Türkiye konuşur, bir şey yapmaz, yapamaz” cevabı vermesini haklı çıkartırsan...
Seni devlet olarak kimse ciddiye almaz arkadaş...
Ciddiye almaz ve dışarıda vatandaşlarını katlettiği gibi gelir içeride eşinin, çocuğunun ve yüzlerce kişinin ortasında  vatandaşının burnunu kırar...
Sıradan bir haber gibi geçip giden bu hadise benim yüreğimi deldi geçti... 
Sizlerle paylaşmasam patlayacaktım...
Tablo bu. “Dünya liderinin” Türkiye’sinde... 
Dışarıda öldürüyor, içeride dövüyorlar bizi ağabey...

Yazarın Diğer Yazıları