Ah Davutoğlu ah!

Partisinin Balıkesir ve Kırklareli kongrelerinde konuşan Davutoğlu, “Siyasete dizayn arayışları var” dedi ya, doğru söyledi amma  “eksik” söyledi.
“Dizayn arayışı” falan yok siyaseti bizzat “dizayn eden” ler var fakat onların arasında “Başbakan”  yani “siz yoksunuz”... Türkiye’de siyaseti, “Dört ay içersinde ya çözüm olur, ya savaş” diyen Öcalan tayin ediyor. Yani Türkiye’nin önümüzdeki dört ayında hükümet tarafından nelerin yapılıp nelerin yapılamayacağını dikte ettiren kişi, Öcalan!  Siz şimdi, “Ey terörist, sen kim oluyorsun!” diyebiliyor musunuz? “Sen kim oluyorsun”u bırakın el kanlı bu adama “Terörist” diyebiliyor musunuz?
Diyemiyorsunuz, diyemezsiniz. Dediğiniz anda Türkiye’yi  “yönetiyor gibi görünme” şansınız bile kalmaz.   “Yönetiyor gibi görünmeniz” Öcalan ve PKK’nın insafına kalmış. Devlet Bahçeli’ye,  “Tunceli’ye gidemezsin” meydan okumanız bile aslında, “Biz ülkenin bazı illerini demokrasinin vazgeçilmez unsuru siyasi parti liderlerinin tamamı için “gidilemez yerler haline getirdik” demenin AKP’cisesi idi... Değil Devlet Bahçeli, siz Tunceli’ye, Diyarbakır’a, Hakkari’ye, Yüksekova’ya devletin koruma kalkanları ve partililerinizin etten duvarları arasına gizlenmeden gidebiliyor musunuz? Şöyle özel otomobilinizle yanınıza eşinizi alıp Ankara’dan ülkenin dağlarını, ormanlarını, ırmaklarını seyrede seyrede Diyarbakır’a girip, sokaklarda dolaşıp kahvelerde oturabilir misiniz? Bunu Hakkari’de, Yüksekova’da, Tunceli’de yapabilir misiniz?
Kaç kere önünüzü keserler?
 Kaç kere yüzleri gizlenmiş PKK çaputları ile sizi durdurup kimlik kontrolü yaparlar... Ülkeyi bu hale herhalde birkaç gazetenin yazarları yahut muhalefetteki partiler getirmedi! Ülkeyi bu hale getirse getirse, PKK silah bırakmadığı, topraklarımızı terk etmediği halde, “PKK ülkeyi terk etti, silahlarını da bıraktı” yalanını biz söyledik, “Süreç zarar görmesin” diyenler getirdi. “Süreç” dediğiniz de işte yukarıdan beri anlattığımız hallerin ta kendisi.
İşiniz gücünüz muhalefet partilerinin eleştirilerine laf yetiştirmek. Onlar hep haksız, siz hep haklısınız. Size göre Türkiye’de hırsızlık, rüşvet yok, sadece paralel yapı var, size göre Öcalan terörist değil, size göre Türk halkı Amerikan halkından daha zengin, açız diyenler yalan söylüyor, doğru söyledikleri ortaya çıkmaması için de açlıktan ölenler, kömür ocaklarında cesetleri çürüyenler bile var. Size göre Türk gecekondusunda olanlar ABD vatandaşının evinde yok, eh yalanın da kuyruklusu bu kadar olur.
Hele, “Bunlar üç koyunu bile güdemez” demeleriniz yok mu inanın bizi çok mutlu ediyor, demek ki diyoruz, üç koyunu güdemeyen 76 milyon koyunu güdemez demek istiyorsunuz, arada bir doğru söylediğiniz şeylerden biri de bu. Milleti koyun yerine koymayanlara hiç tahammül edemiyorsunuz. Yolsuzlukların, rüşvetin üstünü örtmek için atılmadık takla, katledilmedik hukuk kalmadı.  Türkiye dünyaya rezil oldu, siz kimine göre bin kimine göre 4 bin odalı, gizli geçitli saraylarla itibarımızın arttığını söylüyor, söyleyebiliyorsunuz.
Ne diyelim...
Bu freni boşalmışlığın da bir duvara toslaması vardır herhalde...

Yazarın Diğer Yazıları