Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bile çıkıp,  “CHP’liler çıksınlar kaynağını ortaya koysunlar. Hangi vergiyi artıracaklarını, hangi harcamayı kısacaklarını, bırak 149 milyar lirayı, bana üçte birini açıklasınlar ben onlara oy vereceğim” dediğine göre...

Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı CHP Seçim Beyannamesi, AKP’nin kimyasını fena bozmuş...

Oysa Kılıçdaroğlu ne vaat etti ise kaynağını da açıklamış.

“Bütçe” yi sadece “vergi toplamak” ve tasarrufu yalnızca “harcamadan kısmak” olarak öğrenen ve Cumhurbaşkanına “altın kaplama hamam” yapmayı “normal”, işçi emeklisine 30 lira zam yapmayı  “çok”   gören bir zihniyet için, bu gayet normal. Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın  “AKP eşittir israf” olarak özetleyebileceğimiz açıklamasını aklımızın bir köşesinde tutarak, AKP’nin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e, devlet harcamalarından yatırımı aksatmadan, çalışan ve emeklinin hakkından kısmadan nasıl tasarruf edileceğine dair bir örnek verelim.

Hepimiz biliyoruz ki, AKP iktidarı süresince yapılan bütün yatırımlar asla serbest rekabet kuralları ile yapılmadı ve ihaleler tek iradenin ağzından çıkan isme verildi. Bu ihaleler sonunda Türkiye’de yeni bir  “milyarderler” zinciri oluştu. Normal şartlarda diyelim ki  “üç” e mal olması gereken bir hizmet yahut yatırım, “beş” e mal oldu. İşte aradaki bu “iki” lik fark, yıllar içerisinde yüz milyar dolarları buldu. Bu farkların cüzî miktarları ile gazeteler, televizyonlar satın alındı, Pravda’lar oluşturuldu. Bunun böyle olduğu devlet, daha doğrusu devletin icra organı olan hükümet, yani AKP iktidarı tarafından da kabul edildi ki, Sayıştay’ın Denetleme Raporları Meclis’ten kaçırıldı.

Kılıçdaroğlu işte buna son vereceğini söylüyor, bundan iyi kaynak mı olur?

İddiasında o kadar samimi ki, Hükümet harcamalarının usule uygun yapılıp yapılmadığının denetleme mekanizması olan Sayıştay hesaplarının inceleneceği Meclis Komisyonu Başkanı’nın Ana muhalefet partisinden seçileceğini de taahhüt ediyor. Yani CHP iktidar, AKP ana muhalefet olursa, CHP’nin hükümet bütçesini hukuka uygun harcayıp harcamadığını denetleyecek olan komisyonun başında AKP’li bir milletvekili olacak...

Şimdi herkes elini vicdanına koyup düşünsün. Bir yanda Meclis’teki ilgili komisyondan hükümetin harcama karnesi olan Sayıştay raporlarını kaçıran AKP, diğer yanda iktidar olursa Sayıştay raporlarını ana muhalefet partisi liderliğindeki bir komisyonda didik didik edileceği sözünü veren bir CHP...

Siz ehli namus ve dindar biri olsanız hangisini seçersiniz, hangisini tercih etmeniz gerekir?

Mesele iyice kamuoyuna mal olursa AKP, başına bir CHP çuvalı geçtiğini gördüğünden olacak ki, kimyası bozulmuş görünüyor... Yandaş gazeteler bile nerede bir gedik bulacağız diye çırpınmış, “CHP din dersini kaldıracak” yalanına sağınmışlar... Bunu da CHP’nin “Kesintisiz eğitimi 13 yıla çıkaracağız”  vaadinden türetmişler...

Gerçekten kimyaları bozulmuş...

........