Hayır, bu bizim bir talebimiz değil, Yenişafak yazarı Hüseyin Likoğlu’nun talebi:

Diyor ki Likoğlu:

“Sahi; Demirtaş Diyanet İşleri Başkanlığı’nı nasıl ve niçin kaldırmak istiyor? Diyanet İşleri Başkanlığı Atatürk tarafından kuruldu. Siyasi Partiler Kanunu’nun 89. maddesine göre Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kaldırma talebinde bulunmak, parti kapatma gerekçesidir. Madde 89 (Yenişafak, 11.05.2015)”

İyi de, Likoğlu’nun sözleri ve Anayasa’nın 89’uncu maddesinin AKP ile ne ilgisi var? Zaten yazının muhatabı da Demirtaş, dediğinizi duyar gibi oluyorum.

Lâkin kazın ayağı öyle değil.

Sözcü’de okuduk. Ali Ekber Ertürk derlemiş. 2006 yılında atv’de katıldığı bir programda Bülent Arınç, “Diyanet İşleri Başkanlığı da olmamalı. Gerekirse bu kurum kaldırılmalıdır. İmamların maaşlarının verilmesine kadar din hizmetleri vakıflar eliyle yürütülmelidir!” demiş.

Ne olacak şimdi?

Meydanlarda elinde Kur’an’la dolaşıp “Diyanet’e laf söyletmem” tafraları atanlar, Bülent Arınç bu sözleri söylerken neredeydiler? O Arınç ki, Bakan’dı, Hükümet sözcüsü idi, Başbakan Yardımcısı idi..

Sadece Arınç olsa Anayasa’nın 89’uncu maddesine göre parti kapatma sebebi olan “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın lağvını istemek” eh, ağzından kaçırmıştır, belki de pişman olmuştur der, geçeriz...

Lâkin bu iş AKP’de sanki konuşulmuş, kotarılmış bir hal gibi gözüküyor. Taammüden bir durum sanki...

 Erdoğan’ın en yakın adamı Yalçın Akdoğan ile yine Erdoğan’ın milletvekili yaptığı Mehmet Metiner de, “Devlet elini dinden çekmeli” diyenlerden ve Diyanet İşleri Başkanlığı için, “Kademeli olarak ilga edilmesi”ni isteyenlerden.

Bu ikili “Zirve” adlı dergide devletin televizyonlardaki inanç programlarına son vermesi ve okullarda din eğitimi vermekten vazgeçmesi gerektiğini de yazmışlar. Yani “din dersinden rahatsız olanlar AKP’liler”... Şimdi bu ikilinin yazdığı metinler Cumhuriyet Savcılarının eline tutuşturulup, “Görevinizi yapın. Anayasa’nın 89’uncu maddesi size bunu emrediyor” desek, bizi “muhaliflikle” suçlarlar; biz demiyoruz, bunu Yenişafak yazarı, AKP’li olması yüksek ihtimal olan Hüseyin Likoğlu Bey diyor...

Velhasıl, canhıraş savunuyor göründükleri Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kapatılmasını isteyen AKP’liler... Okullara ‘Din dersi’ koyduk diye milletten oy isteyen de AKP’liler, “Din dersleri kaldırılmalı” diyenler de AKP’liler...

Bizim bir fikrimiz yok mu? Var tabii. Bize göre Diyanet İşleri Başkanlığı kalksın, “Kaldırılsın, ilga edilsin” isteyen AKP için de Yenişafak yazarının söylediği yapılsın, Anayasa’nın 89’uncu maddesi işletilsin...

Yani anayasa dediğin uyulması için mi yoksa birileri çiğnesin diye mi vardır?

Ve bize göre de okullardaki “Din dersleri”ya ıslah edilsin, ya kaldırılsın. Çünkü AKP’nin ders kitaplarındaki “Din dersi” İslâm ile diğer dinleri “eşitleyen” bir din dersidir. AKP müfredatından dinini öğrenen bir Müslüman evladı, İmam Hatibi bitirse bile kahir ekseriyetle namaz kılmaz ve çok kolayca misyonere yem olur.

Mardin’de Yahudi ve Hıristiyanlarla “Sırattan geçiyoruz” diye köprüden geçer, birlikte cennete gittiklerini zanneder. Kızlarının Hıristiyanlarla evlenmesinde mahzur görmeyerek Kur’an’a sırt çevirirler...

İşte bütün bu işlere son vermek için Diyanet İşleri Başkanlığı savunulmalı, “Kapatılsın” diyenler için de anayasanın 89’uncu maddesi işletilerek, kapatılması gerekenin Diyanet değil partileri olduğu gösterilmelidir.

Bunu, Yenişafak yazarı Hüseyin Likoğlu söylüyor, biz değil...