Sürekli düşmanlık!

Bugünü anlamak için dünü bilmek mecburiyetindeyiz. Fırsat buldukça hatırlattığımız gibi “Geçmiş, asla geçmemiştir...”

NATO ile Türkiye müttefik. Yani birinin düşmanı hepsinin düşmanı. Ama bu NATO, IŞİD’i bombalıyorum bahanesi ile Suriye’de Arap ve Türkmen bölgelerini vurup, bölgeyi PKK’ya teslim ediyor. Demek ki NATO’ya göre Türkiye’nin düşmanı PKK, NATO’nun düşmanı değil.

Yandaş gazetelerden biri, “Bu ne iş?” diye soruyor. AKP’li vekiller, yöneticiler, “Olamaz” diyor, başka bir şey demiyor. “Bu ne iş” diyenlerin de “Olamaz” tepkisi verenlerin de sessiz kaldıkları mesele, Erdoğan’ın, “Büyük Ortadoğu Projesi(BOP) Eş Başkanlığı!” Oysa BOP’ta bu işlerin ABD eliyle hayata geçirileceği açık açık söylenmişti. Şimdi niye şaşırılıyor, anlamak mümkün değil. Şaşırılması gereken bir durum varsa önce bu projede niye Eş Başkanlık kabul edilir buna şaşırmak gerekmez miydi?

Malum, iki “Eş Başkan” vardı, biri de İspanya. İspanya bu işten çekildi, Erdoğan hâlâ “Eş Başkan.” Bir ülke dostunu düşmanını bilmezse işte böyle birileri çevresinde, Türkiye düşmanı PKK’ya devlet kurdurur, sınırları delik deşik edilir ve elinde petrolünden altınına, devletin gelir getiren Kamu İktisadi Kurumlarından, ileride ülkeyi her türlü badireden kurtaracak yüksek zekâlı çocuklarına kadar her şeyi ama her şeyi devşirilir.

Bu ülke Türkiye, bu millet Türk milleti olduğunda ise durum çok daha farklı bir boyut kazanır. Türk milleti ve Türk toprağı petrolü, altını velhasıl hiçbir tabii kaynağı bulunmasa bile Batı’nın hedefidir. Bu önce İsrail’in güvenliği için böyledir. İsrail diye bir devlet olmasa bile Türk’e düşmanlık bitmez. Batı’yı bir arada tutan Türk ve Türkiye düşmanlığıdır. Türkiye Cumhuriyetini ortadan kaldırsalar dahi, Batı’nın Türk düşmanlığı bitmez. Çünkü onlara bir düşman lazımdır. Düşman olmazsa silah fabrikaları çalışmaz, düşman olmazsa Kapitalizm çöker. Kapitalizm hem kendi içinde kendi vatandaşlarını yer, hem kendi dışındaki ülke imkân ve halklarını mideye indirir. Bunu yaparken de kendini alkışlatır. Mesela kendine “Çağdaş uygarlık düzeyi” rütbesini taktırır. Uygarlık kim, Haçlı ve Kapitalizm kim? Dünyayı kan gölü haline getirip cehenneme çevirmek nasıl çağdaş uygarlık olabilir ki?

Evet, Türkiye Cumhuriyetini “Türklüğü anayasadan çıkartarak ve ülkeyi 36 etnik parçaya bölerek” Türkiye Cumhuriyetini bu topraklardan silseler dahi Haçlıların, Kapitalizmin Türk düşmanlığına ihtiyacı vardır. Bizi unutsalar Osmanlı’yı unutmazlar. Osmanlı’yı unutsalar Altınordu’yu unutmazlar. Her ikisini de unutsalar Hunları ve Attila’yı akıllarından çıkarmaları mümkün mü?

Türk, Batı için “insan sayılmaz” ve Türk Batı için “Cehennemlik eşek”tir...

Her dediklerini yapıp, her şeyini onlara verip ve emrine girip millet huzurunda “Ey falankes, ey yalankes!” tafrası Türk milletinin çok boyutlu ve çetin bir operasyona tabi tutulduğunun ciddi bir işaret fişeğidir.

Düşmanı zalim, şedit, kalabalık, güçlü ve büyük olan bir milletin kendisi de büyük bir millettir.

Türk milleti büyük bir millettir. Kim ki onu küçültmek istiyor, erinde geçinde kendisi küçülecektir...

Yazarın Diğer Yazıları