Yusuf gibi yazdırma  devam eder ise..

Geride bıraktığımız haftayı Trabzonspor,  Bursasspor karşısında özellikle  ikinci yarısı "dişe diş" denilebilecek bir mücadeleye, Yusuf Yazıcı'nın aklının emrine verdiği ayağı ile damgasını vurdu. Ama, damgayı vurmadan önce Yusuf'a şansın daha maçı başında, yani 7'inci dakikada ayağına kadar geldiğini, ancak Burak'ın gol adına egoistliği yüzünden bunu yapmak için ayağını kullanmasına fırsat verilmediğini de hatırlayalım. Hani şu kaleyi gol adına ihtimali yüksek bir noktadan kazanılan serbest atışı, Yusuf değil de Burak'ın yaptığı zaman dilimi...

Diyeceğim o ki, "Ne olur. Bir zaman Sosa yüzünden yapılan atışları Yusuf'a kullandırmama gafleti, bu kez gol kralı olarak diye Burak'a tahsis edilmesin. Topun başına gol değil, vuruş ustası geçirilsin." Yani göz göre yanlış yapılmasın. Rıza Hoca futbolculara "Ey ahali sahada Yusuf var ise, ceza sahasına uzak-yakın her noktadan atışları O yapacak" diye talimatı net olarak verip, bu ben diyeyim "yanlışı", siz söyleyin "kararsızlığı" sonlandırıp,"hak haklının en mukaddes malıdır" hesabıyla Trabzonspor'un kazandığı vuruşların daha fazla heba olmasını önlensin.

Bu gerçek üzerinden hareketle futbol adına soyismine halel getirmeden topa hükmeden Yusuf'a da "Her maçta iyi oynayacak.Her ne olursa olsun o topu üstât Necip Fazıl'ın insan için yaptığı; 'kıvrım kıvrım akar ya' şekliyle her maçta havadan sürdürüp ağlarla buluşturacak. Ve böylelikle Trabzonspor hep kazanmaya devam edecek" mantık ve beklentisi ile çok fazla da yük yüklememek lazım. Yükü paylaşacakların sayısını arttırmak lazım. Aslında kadroda çok var. Bursasspor maçında kenarda oturan, Olcak, Rodellega, Sosa, Castillo, Volkan gibi "iyi futbolcular" kategorisine kayıtlarını geçirmiş olanların biraz kendilerini toparlayarak içerideki Abdulkadir, Burak, Önazi, Okay, Kucka gibileri ivme kazandırması, gerektiğinde destek sağlamaları yeter de artar bile. Yeter ki, Yusuf gibi istesinler. Bu istekle yazsınlar.

Yazarın Diğer Yazıları