Hem de; yapılan küçük bir hatanın çok büyük olumsuzluklara gebe olduğu çok ama çok ciddi bir iştir!
Hem de; maçın gidişatı, skoru ne olursa olsun, asla gayriciddiliğe prim tanımayan zorlu bir iştir.
Kendi sahanda 3-0 önde olduğun maçı 4-3 mağlup olabilecek kadar fark yaratabilen sonuçla bitiren iştir.
Golsüz devam eden maçın 49'uncu dakikasında zor da olsa kazanılan penaltıyı "Panelka dalgası" ile kullanmamak gerektiğini bilmek kadar sorumlu bir iştir.
İşte bu kadar ciddi bir iş ile dalga geçenler, yaşananlardan ibret almayanlar sakın ola ki kötü sonuçlarına başka gerekçeler, bahaneler aramasınlar.
Hem de Mehmet Akif Ersoy'un;
"Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar,
Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?" diye sorarak uyarmasına rağmen!
***
Geçtiğimiz sezon Akyazı'da 3-0 öne geçtiği maçta Alanyaspor'a 4-3 mağlup olan Trabzonspor, hafta sonu aynı garabeti bir başka şekilde tekerrür ettirdi.
48. dakikada rakip kaleye zar zor bir kere gidebildiği bir maçta Ekuban'ın ayağının kısa bir teması ile kendini yerde bulması sonucu kazanılan penaltıyı Rodallega, ben diyeyim "artistik bir şekilde", siz söyleyin "Panelka gösterisi" ile Haydar'ın koruduğu kalenin üst direğine göndermesindeki keyfilik ve sorumsuzluk yetmezmiş gibi, üstüne üstlük bir de bilgisizlikle topa üst üste iki kez vurarak kural hatası yaptı.
Siz buna "gayriciddilik mi" dersiniz, yoksa "işgüzarlık mı" onu bilemem! Ama yaptığı penaltı atışlarının yarısını kaçırmakla bilinen Rodallega'nın 49'uncu dakikada muhteşem şovu (!) Trabzonspor'un sahadan 2-0 mağlup ayrılmasına sebep olmuştur. Tabii, Rodallega'ya kötü istatistiklere rağmen penaltı atma hakkını veren Ünal Hoca da!
Rodallega'nın rakibe yarar getiren şovu mu idi tek hata! Asla! Hangi havalar ve hesaplar içine girdiği anlaşılamayan Abdulkadir Ömür'ün dibe doğru akan gidişatı... Peraria'nın yokluğunda savunmanın sağına çöreklenen Kamil Ahmet'in kötü performansı yüzünden bu mevkinin daha kötüsü Hüseyin'in kenara kaydırılması... Savunmacı kötü İbanez dururken, yerin acemisi Amiri'ye "bu işi sen yaparsın" denmesi... Ve de her ne olursa olsun Yusuf Yazıcı'nın oyundan çıkarılması... Ama sahada gezinen kaptan Sosa'ya dokunulmaması...
Anlayacağınız, ya da anlatmak istediğimiz odur ki, "futbol ciddi iştir!" Hem de; teknik adamı ile, kaptanı ile, santrforu ile hafife alınmaması gereken ve de yuvarlak bir top ile oynanan çok ama çok ciddi bir iştir. Bu işin ciddiyetini anlamayan, kavrayamayanların da nelerle karşılaşacaklarını yaşadıkları bir iştir. Son 2 sezonda Trabzonspor'un Akyazı'da Alanyaspor karşısında yaşadıkları gibi...
