Yoksa siz hâlâ anormalleştiremediklerimizden misiniz?

Geçtiğimiz Pazar günü yapılan seçimleri izlemek üzere Erivan'a giden Sedat Ergin, Ermenistan Dışişleri Bakanı Zohrab Mnatsakanyan'la konuşmuş.

Güya Ermenistan'da "sistemin eski aktörleri tasfiye edildi" ama kafa aynı kafa anladığım kadarıyla.

Efendim, onlar "Türkiye ile önkoşul olmaksızın görüşmeye, ilişkileri normalleştirmeye hazır"mış da, "Türkiye'nin de hazır olmasını umuyorlar"mış da, ama Türkiye de "Karabağ meselesini ilişkilendirmesinmiş çözüm"le!

Yahu sorun o zaten!

"Sorun", Ermenistan'ın Karabağ dahil Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sinde işgalci durumda olması!

Türkiye, Ermenistan sınırını bu yüzden kapattı.

Türkiye, sınırını kapatma gerekçesi ortadan kalkmadığı, sınırını kapatırken koyduğu şart yerine getirilmediği halde "vatan toprağından" fedakârlıkta bulunacak, Hocalı gibi soykırımlara da başvurularak ele geçirilen Türk topraklarını Ermenistan'a terk edip üzerine bir bardak su içerek hiçbir şey olmamış gibi sınırını açacak ve bu -çok af edersiniz ama- enayiliğin, dahası onursuzluğun adı "normalleşme" olacak!

Doğmadan, anne karnında, ceninken işkenceye uğrayan bebeklerin vebali çarpar!

***

Malum, böyle bir "kavram" peydahlandı son dönemde;

En olmaz işleri, en garabet halleri yutturma ambalajı:

Normalleşme.

PKK'nın bölücü taleplerini kabul etmek, "normalleşme".

İmralı'daki caniyle enseye şaplak ilişki kurmak, "normalleşme".

Terör örgütleriyle mücadeleyi bırakıp müzakere etmek, "normalleşme".

PKK'lı teröristin gizli tanıklığında, yıllarca PKK'ya kan kusturmuş Özel Kuvvetler Komutanı'nı müebbede mahkûm etmek, "normalleşme".

"Millî orduya kumpas" kurmak, "normalleşme".

FETÖ'ye "ne istedilerse vermek", "normalleşme".

Ermenistan'ın soykırım iftiralarını sineye çekmek, hatta kendi devletini terörist, katil, soykırımcı ilan etmek, "normalleşme".

Ermeni mezalimi anıtı yapılması gereken "tecavüz adası"ndaki Akdamar'ı ibadete açmak, "normalleşme".

Normal olanı yapıp "hooop, orada bir duracaksınız" demek ise ancak "marjinal"lerin, "faşist"lerin, "çapulcu"ların filan içine düşebileceği bir "anormalleşme";

Asıl "anormal" olan bir milletin, toplumun, ülkenin, devletin hakkından, hukukundan, egemenliğinden vazgeçmesini gerektiren "normalleşme"ler olduğu halde!

***

Çok mu karışık oldu.

O zaman şöyle diyeyim özetle:

Nabız yokluyorlar. Sızacak bir çatlak arıyorlar.

Yoksa siz hâlâ "normalleştirme" diye kabule zorladıkları intihar eylemlerine yanaşmayan "anormalleştiremediklerinden" misiniz?

İyi ki öylesiniz!

ÇALIŞKAN VEKİLİME NOT!

Saat gece yarısını geçtikten sonra TBMM sıralarından, "saat kaçlara kadar, nasıl da uykusuz, nasıl da evine hasret, nasıl da karda kışta bile Meclis'te olduklarını" gözümüze sokmak üzere 'seri selfi'ye başlayan milletvekillerinden ricamdır:

İktidarın her teklifine sorgusuz sualsiz, emme basma tulumba gibi kafa sallayıp da "evet" diyecek, milletin hayrına olan ne varsa sırf gündeme getireni sevmiyorsunuz diye "ret" verecekseniz boşuna oturmayın orada, evinize gitmeniz herkes için en iyisi bence!

BİLİYOR DA SÖYLÜYOR

"Güçlülerin erdemli, erdemlilerin güçlü olmadığı bir dünyada yaşadığımızı kabul etmek durumundayız.  Bugün dünyada güçlü olanlar, maalesef adaletli değil, sadece kendi çıkarlarını daha ileriye taşımanın peşindedir" sözünü, ülkedeki bütün güçleri elinde toplayan kişi söylüyorsa, bir bildiği vardır herhalde...

BİRAZ SÖYLEŞELİM Mİ...

Ne yapalım canım siz de bu kadar lezzetli çi börek yapmasaydınız!

Yılmaz Hoca da şehri öyle gezmeye doyulamayan bir hale getirmeseydi!

Kopamıyoruz Eskişehir'den. Ne zaman çağırsa, koşa koşa geliyoruz bu müstesna şehre.

Bir yılda, iki ay arayla, ikinci Eskişehir imzası olacak ama biraz farklı bu defa:

Birincisi: TÜYAP'ın Eskişehir'de yaptığı ilk kitap fuarı bu. Mekan yeni; Eskişehir Ticaret Odası, Kongre ve Fuar Merkezi.

İkincisi: Bu defa yeni kitapla, Darbeleri Okuma Kılavuzu'yla geliyorum.

Üçüncüsü: Bol bol söyleşeceğiz imzadan önce.

Yarın;

Saat 12.00'de Eskişehir Ticaret Odası, TÜYAP Kongre Merkezi, 2 No'lu Konferans Salonu'na, "Türkiye'de Darbeler ve Medya" konulu söyleşiye...

Saat 13.00'te de, Galeati Yayıncılık'ın 503 C standında yeni kitabın imzasına bekliyorum...

Yoklama alacağım, arz ederim.

Yazarın Diğer Yazıları