Zengin bir ülke olsaydık böyle olur muydu

Evet, 18 günlük tam kapanma çoğumuzu kara kara düşündürüyor.
Çalışmıyorken; nasıl faturamızı ödeyeceğiz, kiralar ne olacak, karnımızı nasıl doyuracağız.
İktidardan destek yok.
İktidardan aşı da yok.
Önce kongreler yapıp ülkeyi bu hale getirdiler sonra da turizm geliri için tam kapanma ilan edip bizi kendi kendimizle baş başa bıraktılar.
Peki, zengin bir ülke olsaydık böyle mi olurdu?
Hayır.
Bakın İsrail, aşı başına iki kat daha fazla para vererek hem tam kapanma uyguladı hem de tüm ülkeyi birkaç ayda aşıladı.
Kabul edelim bu dünyada para maalesef her zaman insan hayatının önündedir.
Şimdi onlar maske bile takmıyorlarken biz sersefil bir kapanmaya mecbur kaldık.
Halbuki Türkiye, İsrail''den çok daha zengin bir ülke!
İnanın bana bu kadar soyulmasa, kamu kaynakları kişilerin ceplerini doldurmasa bunca çoluk çocuk açlık çekmeyecekti.
Bakın bugün sizlere anlatacağım olay Gümüşhane''den…
"Gümüşhane''de yaşanan olaydan bana ne" diye düşünmeyin. Bugünkü yoksulluğumuzun nedeni işte dört bir yandaki bu usulsüzlükler…
Olay şu;
31 Mart''ta yüzde 79''la Cumhur İttifakı''nın kazandığı Gümüşhane Belediyesinde yapılan arsa oyunları ile milyonlarca lira kişilere aktarılmış.
Merkez ve Yeni Mahalle''de bulunan, bazı parseller ile bölgedeki başka parselleri de içine alacak şekilde, konut ve iş yeri yapılacağı vaadiyle çalışmalar başlatılmış.
Ancak bunlar yapılırken ne izin alınmış ne de ruhsat. Buna rağmen hafriyat çalışması devam etmiş.
Bu parsellerden, -parsel numaraları bende saklı- E.Ö. tarafından, kat karşılığı inşaat yapmak vaadiyle alınmış, ancak bugüne kadar herhangi bir inşaat yapılmamış. İddiaya göre de E.Ö. bu parselleri Gümüşhane Belediyesi iştiraki olan GÜMSAŞ''a devretmeye çalışıyormuş.
Bu iddialar savcılık düzeyinde olduğu için ciddiye aldım.
Ve olayın devamını sorguladım.
Meğer, E.Ö., aynı zamanda, Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen tarafından, GÜMSAŞ''ın başına getirilmiş.
E.Ö. ve Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen''in arasındaki bağlantı ise sadece bu olayla da kalmamış.
Bahse konu arazinin bazı parselleri, E.Ö. tarafından temsilcisi olduğu bir beton firmasının kredi alabilmesi için bankaya ipotek edilmiş. Banka firmanın borçları nedeni ile parselleri satışa çıkarmış.
Gümüşhane Belediyesi iştiraki ile kurulan GÜMSAŞ, uzun zamandır Gümüşhane Belediyesi Bilboardlarından ve diğer görsel yöntemlerle, burada yapılacak projenin tanıtımını yapmış ve maketten satışlara bile başlamış. Tanıtımlarda ve görsellerde, Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen imzası da reklamlara eklenmiş.
İşin ilginç kısmı yayınlanan reklamlarda 22. parseldeki bulunan Mordut Camii yok olmuş.
Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen, belediye iştiraki olan GÜMSAŞ ile direkt olarak ticarete soyunmuş ve belediye imkanları ile haksız rekabet yaratarak milyonlarca liralık rantı kendi lehine çevirmiş.
Bunun en önemli kanıtı da, bu projenin yapılmak istendiği yerde 15 kat imarı yokken bu projenin 15 kat olarak yapılmak istenmesi olarak görülüyor.
Ha bu arada…
Ercan Çimen''i de aradım, görüştüm. İddiaları kesin bir dille yalanlıyor. Hatta savcılığa ulaşan bu iddiaların kaynağının FETÖ olduğunu söylüyor. Her ne kadar bugünlerde herkes birbirini FETÖ''cülükle suçlasa da bu açıklamasını aktarmak görevim.
Sonuç olarak anlatmak istediğim şu…
İnsanlar 18 günde neler yapacağını kara kara düşünürken, bazı beylerin oturdukları yerden milyonları toparlamasına devlet artık bir dur demeli.
Bakın uyarıyorum. Liberal ekonomistlerin üzerine basa basa vurguladığı "orta sınıf" kavramı Türkiye''de çöktü.
Sosyalistler ise Türkiye''nin artık zenginler ve fakirler ülkesi olduğunu, sömürü düzeninin dişlilerinin 81.9 milyonu ezdiğini söylüyor.
Koskoca ülke geriye kalan zengin 100 bin kişiye çalışmamalı.
 

Yazarın Diğer Yazıları