Muhaceretin edebiyatı

İç savaş, devrim, rejim değişikliği gibi tarihsel siyasi değişimler nedeniyle yurtlarından ayrılmak, kaçmak zorunda kalanların edebiyatı, yirminci yüzyılın edebi tarihinde çok önemli bir yer tutar. Sürgün, yani muhaceret edebiyatı insanın vatanından kopmasıyla yabancı ülkelerde yaşadığı dramı, koparıldığı ulusal köklerin yoğun özlemini yansıtmaktan başlayarak, karşıt ideolojilerle, kozmopolitizm milliyetçilik, bireycilik, yaşamın anlamını arama gibi temalarla şekillenir. Sürgünlük başka bir yazar tipi çıkarmıştır ortaya. Yirminci yüzyılın dramı bir anlamda sürgünlerin dramıdır demek yanlış olmaz. Bu yüzden sürgün(muhaceret) edebiyatı dramatik, hatta trajektir. Rusya’da Çarlığın yıkılıp Bolşevik rejimin gelmesiyle yurt dışına kaçmak zorunda olan yazarların, şairlerin yapıtları ile Hitler’in Nazi rejimi altında ölümden kaçanların edebiyatları, sürgün edebiyatının geçtiğimiz yüzyılda en çarpıcı ve en başarılı örneklerini oluşturmuştur.
1920’de Sovyet esareti altına düşen Azerbaycan’ın da önemli bölümü Türkiye’de yaşamış zengin bir muhaceret edebiyatı vardır. Azerbaycan muhaceret yazarlığının en çarpıcı özelliğiyse vatan, anti-komünizm ve milliyetçilik temaları olmuştur.
Azerbaycan’ın değerli araştırmacılarından yazar Profesör Vagıf Sultanlı’nın bu konuyu başarılı ve zengin kaynakları örnekleriyle işleyen kitabı  “Azerbaycan Muhaceret Edebiyatı” , Avrupa Yakası Yayınları’nca yayınlandı.(0212 526 38 75) ünlü, Çırpınırdı Karadeniz şarkısının sözlerinin yazarı şair Ahmed Cevad’dan, Ahmet Ağaoğlu’ndan başlayarak, şair Elmas Yıldırım, bilim adamı yazar Ahmet Caferoğlu, Kerim Yayçılı, İldeniz Kurtulan, Mehmet Emin Resulzade, Mirzabala Mehmetzade, Ümmü Banu, Muhammed Esed(Lev Nissenbaum), Hüseyin Baykara’nın edebi ve bilimsel olarak oluşturdukları Azeri muhaceret yapıtlarını inceleyen Prof. Sultanlı, yazarların, şairlerin önemli bir bölümünün sığındıkları Türkiye’de yaşayıp yazdıklarını örnekleriyle sergiliyor.
Ayrıca muhaceretçilerin henüz yeni keşfedilen başka yazarları da ABD, Almanya ve Fransa’da ortaya çıkmaktadır.
Türkiye’deki muhacir edebiyatın’ın en dikkat çeken isimlerinden biri de şair Elmas Yıldırım’dır. Azerbaycan’da komünist rejim kurulduğunda canını kurtarmak için, önce Türkmenistan’a oradan da Türkiye’ye kaçıp Elazığ’da yerleşen ve orada ölen şair, yirminci yüz yıl modern Azeri şiirinin önemli isimleri arasında sayılmaktadır bugün.
Yok! Ben ölmek istemem
Görmeden doğma yurdu
Ben orda ağlamışım ben orda güleceğim
Söyle: Koy sevinmesin şimalin vahşi kurdu
Ben tufanla doğmuşum tufanla öleceğim.
Prof. Sultanlı’nın araştırması Öteki Azerbaycan’ı artık 1991’den itibaren anavatanıyla birleşmiş muhaceretin, zengin yaratılıcığını merak edenler için önemli bir araştırma.

Yazarın Diğer Yazıları