Muhalefet liderleri sizlere soruyorum

Muhalefet liderleri sizlere soruyorum

Resmî Gazete''de yayımlanan kamu kurumlarında tasarruf yapılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı genelgesi ile özgür medyaya büyük darbe vuruldu.

Birincisi;

- Genelgeye göre kamu kurum ve kuruluşları günlük gazetelere abone olamayacak, kütüphane ve medya takibi birimleri dışında günlük gazete satın alamayacak.

İkincisi;

- "Kurum faaliyetiyle doğrudan ilgili" olanlar dışında gazetelere kamu reklamı verilemeyecek.

Üçüncüsü;

- Resmî ve dini bayram, kutlama ve anma günleri ilanları yayınlanamayacak.

Bu yasaklar, tasarruf genelgesi değildir.

Özgür medyanın kapısına kilit vurma emridir.

Yandaş ve besleme medyayı;

- Kamu bankalarının,

- Kamu kurum ve kuruluşlarının,

- İktidar kontrolündeki özel şirketlerin,

- İktidar yandaşı özel şirketlerin reklamları ile besleyeceksin,

- Kamu bankalarından ballı milyonlarca dolar kredi açarak yandaş medya patronları yaratacaksın…

Sonra da, "Resmî ve dini bayram, kutlama ve anma günleri ilanları vermek yasaktır" diyeceksin.

Dün yazdım,

Kamu kurumunun yüzlerce çalışanı ve sınırsız teknik imkânı varken bir günlüğüne 4 milyon lira harcayıp "Emine Erdoğan''ın himayesinde" hem de şaibe iddiaları olan savurganlık yapmayı "itibar" sayacaksın…

"Neden itibarlı dediğiniz sarayda yapmadınız?" diye de hesap sormayacaksın..

Yok artık…

- Türkiye çadır devleti değildir, olamaz.

Gerek basın meslek kuruluşları gerek gazete sahipleri derhal yürütmeyi durdurmalı iptal davası açmalıdır.

Asıl amaç ne?

Cumhurbaşkanlığının tasarruf genelgesinin amacı:

- Millet İttifakı''nın CHP''li belediye başkanlarının faaliyetlerini gölgelemektir.

- Milletin başkanları takdir etmemesini sağlamaktadır.

Bir iktidar hangi şartlarda bu önlemleri alır?

Hemen söyleyeyim;

Çöken, halkın desteğini ve özgüvenini kaybeden AKP iktidarı çareyi özgür medyayı engellemekte bulmaktadır:

- Okuma, gerçekleri öğrenme…

Halktan kopan, halka verecek yalan yanlış bilgiler dışında hiçbir projesi ve vaadi olmayan AKP iktidarının son çırpınışları bu tür yasaklar olmaktadır.

Meclis''ten RET

Gazeteci kardeşim başarılı siyasetçi CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, "İktidar yanlısı basın kuruluşlarına kamu bankaları tarafından ilan-reklam kanalıyla aktarılan kamu kaynaklarının tüm boyutlarıyla araştırılması amacıyla Meclis''te Araştırma Komisyonu kurulması" önergesi verdi.

CHP ve İYİ Parti''nin de destek verdiği önerge;

- AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

Yandaş medyayı nasıl besledikleri ortaya çıkmasın istediler.

Çakırözer, Meclis''te yaptığı konuşmada rezaleti şu sözlerle yüzlerine çarptı:

"Halkbank, Ziraat Bankası, Vakıfbank ve kamu katılım bankaları 2020 yılında gazetelere toplam 300 bin sütun, santim;

televizyon kanallarına 3 milyon 367 bin saniye ilan verilmiş.

Ancak bu ilanlardan;

Fox, Tele1, KRT, Halk TV ile,

Cumhuriyet, Karar, Yeniçağ, Korkusuz, Millî Gazete, Birgün, Evrensel, Yeni Asya, Yeni Mesaj gibi gazetelere tek kuruş ilan yok."

Çağrım

19,5 yıllık AKP iktidarının özgür medyaya ve özgür gazetecilere uyguladığı baskı konusunda muhalefet partilerinin liderlerine şu çağrıyı yapıyorum:

- Haksız, hukuksuz ve siyasi mahkûmiyetler ve maddi ve manevi para cezaları açısından "Medya Affı" getirilmeli,

- Gazetecilere yapılan saldırıları azmettirenler açığa çıkartılmalı, yargıya hesap vermeli,

- Yandaş medyaya verilen haksız reklam ve ilanlar geri tahsil edilmeli, banka müdürlerine zimmet çıkartılmalı,

- Yandaş medya patronlarına kamu bankaları tarafından verilen krediler araştırılmalı, haksız faiz ve krediler durdurulmalı, bunları veren banka müdürlerine zimmet çıkartılmalı,

- RTÜK tarafından verilen haksız, hukuksuz ve siyasi cezalar sicillerinden silinmeli. RTÜK tarafından kesilen para cezaları faizi ile iade edilmeli,

- İşten haksız çıkartılan gazetecilerin Yargıtay tarafından kuşa çevrilen kıdem tazminatları kuruşuna kadar faizi ile ödenmeli,

- Özgür Ulusal ve Yerel medyaya uygulanan reklam ve ilan ambargoları sonlanmalı, uğradıkları zararlar tazmin edilmeli…

Soruyorum:

Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu, Gültekin Uysal, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Fatih Erbakan, Hüseyin Baş, var mısınız?

Yazarın Diğer Yazıları