17 yılda milletin anası ağlatmışsınız, yetmemiş ülkenin nesi var nesi yok satıp savurmuşsunuz, o da yetmemiş, milleti maliyetinin onar katına köprülere, yollara hava alanlarına borçlandırmışsınız, şimdi gelmiş haykırıyorsunuz: "Beka meselemiz var!"

Eee?

Ne yapalım varsa?

"Gene bizi seçin, bize oy verin."

Niye seçelim sizi?

Çünkü seçimi kayıp edersek, oylarımız da düşerse, yeni partili Cumhurbaşkanlığı sistemini muhalefet tartışmaya açar.

Açsın!

Partili Cumhurbaşkanlığını kurarken de muhalefeti yok sayıp, düşman ilan etmiyor muydunuz? Kaldı ki böyle bir sistem dünyanın neresinde var? 

Hiçbir yerinde yok!

"Biz yarattık" diyordunuz.

Siz yarattıysanız elbette sonucuna da katlanacaksınız.

Madem başkanlık sistemi kuracaktınız el alem nasıl kuruyorsa siz de öyle kursaydınız. Niye kurmadınız?

Özürleri kabahatlerinden büyük..

Muhalefet olmasın...

Televizyonlarda konuşan yandaş akıl hocalarından tutun da iktidar sahiplerine kadar hemen hepsinde tuhaf bir anlayış var.

Muhalefet kötü.

PKK yanlısı, hain.

Kim iyi?

İktidardakiler?

Peki, kardeşim bu ülkede muhalefet olmayacak mı? Ve eğer muhalefet olacaksa, sizi eleştirmeyecek mi? Eğer eleştirir de halktan kabul görüp oy alırsa iktidara gelmeyecek mi? Eğer iktidara gelirse, ülke batacak, yerin dibine mi gömülecek?

Elbette batmayacak ve elbette gömülmeyecek.

Öyle ise derdiniz ne?

Bunlar halka dolaylı yoldan şu mesajı veriyor: Evet ülkede muhalefet olsun, ama sakın iktidara gelecek kadar oy almasın. Onlar tüm zamanlarda muhalif pozisyonunu korusun. İktidar bizim işimiz.

Ağızlarının çalımı bu.

Beka sorunu ve tarih bilinci

Beka sorununu tarihle ilişkilendiren zevata Şeyh Edebali'nin Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Gazi'ye verdiği öğüt ders olur mu acaba?

Tarihin kutlu sesine kulak verelim:

"Oğul... Beysin!

Bundan sonra öfke bize; uysallık sana...

Güceniklik bize; gönül almak sana...

Suçlamak bize; katlanmak sana...

Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana...

Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana...

Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana...

Bundan sonra bölmek bize; BÜTÜNLEMEK sana.."

İşte tarih böyle yol gösteriyor...

Sırf seçim kazanacağız diye ülkenin yarısını "zillet ittifakı diye ayırmak size, bütünlemek başkasına düşer" demiyor.

Kirli bir dil kullanarak toplumu gerin, gerekirse kendi arkadaşlarınızı bile düşman ilan edin de demiyor.