Muhalefetin adayı seçmeni nasıl ikna edecek?

Muhalefetin adayı seçmeni nasıl ikna edecek?

Seçimler yaklaştıkça adaylık tartışmaları da kızışıyor. Herkes meraklı, herkes heyecanlı. Şimdiden şu belli ki, muhalefet kimi aday gösterirse göstersin memnun olmayanlar olacak, eleştiriler yapılacak, "Nasıl bu kişiyi aday gösterirsiniz?" diye hesap sorulacak… Zira, tartışmalar çok net gösteriyor ki herkesi memnun edecek bir ismi belirlemek neredeyse imkansız. O halde asıl olan, çoğunluğu (Erdoğan''ı desteklemeyen seçmenin çoğunluğunu) memnun edecek bir adayın belirlenmesinin ardından, bu adayın kendisini iyi anlatması için yaratılacak imkanlarla halkın takdirini ve güvenini kazanmasını sağlamak.

Bu açıdan, belki adayın erken açıklanması iktidar tarafından yıpratılmasına neden olabilir, evet, bu doğrudur, aday için dezavantajlı bir durum oluşabilir; ancak adayın son raddede açıklanması da kendisini yeterli derecede izah etme ve seçmenin güven ve takdirini kazanma noktasında bir dezavantaj yaratabilir. Neticede muhalefetin göstereceği aday, her kim olursa olsun, daha önceden Cumhurbaşkanlığı vazifesini üstlenmemiş biri olacağı için, bu görevi layıkıyla üstlenebileceği konusunda ikna edici olmalıdır ve bunun için de bir süreye ihtiyacı olacaktır.

Seçmeni ikna süreci ve vurgulanması gerekenler

Aday her kim olursa olsun, muhalefet cephesinin bu adaya destek verme çalışmalarında öne çıkarmaları gereken vurgu, bu seçimin otoriter bir yönetime karşı sürdürülen bir demokrasi ve hukuk mücadelesi olduğudur.

Zira, muhalefetin gayesi minimum yetkileri haiz bir cumhurbaşkanının olduğu sisteme geçmekse, aslen adayın şahsi niteliklerinin bir önemi de yok, demektir. O halde, muhalefet, belirledikleri adayın ülkeyi en iyi yönetecek isim olduğunu değil, ülkede demokrasinin yeniden tesis edilmesi ve yeniden hukuk devleti olabilmemizin "güvencesi" olabilecek, kişisel menfaati için değil ülkenin menfaati için hareket edebilecek bir isim olduğunun altını çizmelidir.

Neticede muhalefetin göstereceği aday, seçildiği takdirde salt kendi iradesiyle ülkeyi yönetmek yerine, "bu sistem ülke için kötü, kurum aklını geri getirmeliyiz, kuvvetler ayrılığını tesis etmeliyiz" diyecek ve kendi gücünü kısıtlamayı kabullenerek, iradesini ülkenin iyiliği için kullanacak biri olmalıdır. Daha önemlisi, böyle biri olduğuna, iradesini ülkeden yana kullanacağına halkı inandıracak biri olmalıdır. Bu yolda ise, muhalefetin ortaklarının payına düşen, üzerinde uzlaştıkları ve dolayısıyla güvendikleri bu adaya karşı kendi seçmenlerinde de bir güven tesis edilmesini sağlamaktır.

Kampanya süreci

Macaristan''da muhalefetin seçim mağlubiyetini son iki yazıda değerlendirdik ancak orada belirtmediğim hususlardan biri de Macar muhalefetinin birlik duygusunu seçmene tam olarak geçiremediği gerçeğidir. Oysa partilerin güç birliği yaptığı durumlarda, bu birlikteki samimiyeti halka geçirmek, aradaki uyumu halka hissettirmek gereklidir.

Bu açıdan kampanya sürecinde söylem birliğinin sağlanması önemlidir. Ülkedeki başlıca sorunlara dair ortak sloganlar geliştirilmesi, halkta muhalefete dair birliktelik algısını arttıracaktır. Muhalefetteki her bir partinin gösterdikleri cumhurbaşkanı adaylarını benimsendiğine ve söz konusu ismin akıllarına yattığına, seçmenlerini inandırmaları gerekmektedir.

Özetle, aday her kim olursa olsun, halkı ikna sürecini tek başına üstlenmesi yeterli olmayacaktır, muhalefet birlikteliğinin desteği bu hususta büyük rol oynayacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları