Muhsin Başkan'dan seçim gündemine...

İktidar cesaretli değil.

Korkuyor.

Bunun en önemli göstergesi aday belirleme sürecinde görüldü. Aday belirlerken milyonlarca seçmen arasından nitelikli insan arayışına yöneldiğinde ne yapacağını şaşırdı. İstanbul'a bula bula yaş haddinden emekli olması gereken Meclis Başkanı Binali Yıldırım'ı buldu.

Neden Binali Yıldırım da başkası değil?

Çünkü başkalarını yetersiz ve riskli görüyor da ondan.

İkincisi seçime kendine güvenen bir parti olarak giremiyor.

Bunun en çarpıcı göstergesi nedir derseniz, derim ki seçmen göçerilmesi.

Bir evde 40-50 kişi seçmen olarak yazılıyorsa bunun anlamı açıktır. Demek ki yazdıranların korkusu var. Kazanamayacakları için hileli yollara başvuruyor.

Öyle ise İktidar, herkesin açık ve net bir biçimde gördüğü gibi korkuyor.

Diğer taraftan seçim güvenliğini şüpheli hale getiriyor. Maçtan önce hakemi ayarlıyor, şike yapıyor.

Asıl hakem ve gözlemci elbette seçmendir.

İktidar, medya üzerinden gözlemcinin zihnini bloke ediyor. Psikolojik kontrol altına alıyor.

Devlet imkânlarını siyasi çıkar amaçlı kullanarak, seçmeni ikna edecek maddi kaynak aktarımı yapıyor.

Bütün bunlara rağmen somut gerçeklik ortada duruyor.

***

İlaç Yok..

Haberler iyi değil. Yaşamsal önemi olan "piyasadaki ilaçlar ile ilgili son dönemde gelen şikâyetler oldukça arttı. Yabancı firmalar, Euro kurunun 2018 yılında 2.69 TL olarak sabitlenmesinden dolayı Türkiye'ye ilaç göndermiyor. Şirketler ilaç gönderimi için 2019 sabit kur kararını bekliyor."

Kısaca çuval delik. Dikiş tutmuyor..

***

                Millî Savunma Sanayi Gitti..

"Yerliyiz millîyiz" diyorlardı.

Millî kurumlar satılıyor, MHP'dekilerin sesi çıkmıyor. Çıksa da önemi yok. Çünkü bu saatten sonra kimseyi ikna edemezler.

Ara sıra salı günleri sert söylemlere hepimiz alışığız. O sözlerin garantili sözler olmadığını şartlar değişince tam tersini nasıl yaptıklarını yaşayarak gördük.

"Seçimler beka meselesi" diyorlardı. Asıl beka meselesi tank-palet fabrikasının satışıyla önlerinde duruyor. Asıl bekanın bu fabrikanın satışı olduğunu bizzat çalışanlar meydanlardan haykırdı. Türk Harb-İş işçileri, mitingde yapılan konuşmalarda, 'Savunma millî olur' vurgusu yapılırken, 'Yılların bilgi birikimini taşeron firmalarla paylaşmayacağız' dedi.

***

Ülkücü Vefa Yok mu?

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin içinde bulunduğu helikopterin düşmesi ile ilgili verilen takipsizlik kararını, Danıştay kaldırdı.

Yazıcıoğlu Davası yıllardır sürüncemede. Yetmiyormuş gibi kamuoyunu tatmin edecek bir açıklığa da kavuşturulamadı.

Rahmetli Yazıcıoğlu'nun ne partisi ve ne de MHP, bu davayı gerektiği biçimde sahiplendi ve takibini yaptı.

Kelimenin tam anlamıyla ilgileniyormuş gibi yapıp, gerisini olayın akışına bıraktılar. Hâlbuki olay çok mühim. Özel ilgi istiyor, ısrar gerekiyor.

İşin daha beteri ve hüzün verici tarafı nedir biliyor musunuz?

İYİ Parti Meclis Araştırması verince MHP "ortağım üzülür" diye oy vermedi. Kendileri önerge vermiyor, ilgi duymuyor, başkası ilgilenince de sahiplenmiyor.

 Dava arkadaşlarını en iyi sahiplenen lider, -kimse kusura bakmasın- R.Tayyip Erdoğan'dır. Bu konuda onun eline su dökecek adam yok. İşte bakın MHP, Samsun Milletvekilini anında dışladı. AKP'de ise, görevden alınan belediye başkanları partisine destek üstüne destek açıklaması yapıyor.

Yazarın Diğer Yazıları