Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı ve MHP İzmir eski İl Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Türkiyem TV'de yayınlanan Başkent Ankara programında MHP içindeki gelişmeler ve siyasi atmosferle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
MHP'nin keyfi yönetilemeyeceğine değinen Dervişoğlu, "siyasi mücadelede MHP Genel Başkan Adayı Meral Akşener'le birlikte hareket edeceğim" dedi.
Dervişoğlu'nun açıklamalarından satırbaşları:
PEHLİVANOĞLU'NUN AİLESİ SOYADINI DEĞİŞTİRMEK ZORUNDA KALDI
Mustafa’nın şehitlik haberini tutukluyken öğrendik. Aradan yıllar geçmesine rağmen Ülkücüler şehit oluyor. En çileli işlere Ülkücüler atılıyor. Fırat Çakıroğlu'nun da Allah mekanını cennet etsin. Mustafa Pehlivanoğlu’nun ailesi zor günleri atlatabilmek için soyadını değiştirmek zorunda kalmıştır. Biz kaybettiklerimizi de mağdurlarımızı da unutmayan bir hareketiz. Herkes bu konuda niyetleriyle sorgulanır.
DARBEYİ YAPANLAR KADAR ÇANAK TUTANLAR DA SORGULANMALIDIR
15 Temmuz devlete millete yapılan hain bir saldırıdır. Milletin birliği beraberliğine ve devletin bekasına yöneltilmiş iblisçe bir kalkışmadır. Milletimizin feraseti ülkemizi büyük felaketten kurtarmıştır. Darbeyi yapan unsurlara bu fırsatı verenlerin de konuşulması gerekiyor. Milliyetçi dergilerin cezaevlerine sokulmadığı dönemlerde “sızıntı” dergileri cezaevi görevlileri tarafından koğuşlara dağıtılıyordu. Ben o dönemi getiren şartları eleştiriyorum. 2002 yılından beri bu darbeyi gerçekleştirenlere sunulan opsiyonlar ve fırsatlar yüzünden insanlarımız mağdur olmuştur. Sınav soruları çalınıp kendi adamlarına verilmiştir. Bu darbeyi yapanlar kadar bu darbeye çanak tutanların da sorgulanmasını istiyorum.
MHP KEYFİ YÖNETİLEMEZ
Bugün MHP Korkuteli İlçe teşkilatı kapatıldı. Bu görevlden almaların neye bağlı olduğu önemlidir? Kapatılan Korkuteli’nde MHP Belediyesi vardır. Yani başarısı vardır. Mensuplarının birçoğunun kongre talebinde bulunduğu, bunu gerçekleştirirken de hukuka bağlı kalarak yapılmasını istediler. Bunun sanki parti içi bir suçmuş gibi telakki edilmesi çok yaralayıcı bir durumdur.
Bana göre MHP Türkiye’deki sorunları aşmada vazgeçilmez bir kurumdur. Kurum olma dışında şahısların keyfi yönetmesi, mensupların birbirine karşı kışkırtması, küstürmesi kabul edilebilir değildir.
KALKIŞMADAN ÖNCE DE ÜLKÜCÜ KIYIMI VARDI
OHAL ile yetkilerin büyük bir kısmı vilayetlere verildi. Bir yerde açık hava toplantısı yapmaya kalksak bu oradaki valinin merhametine kalmış bir olay. Bu ülkeyi yönetenler çıkardıkları KHK'ların ve siyasi uygulamaların ileriye dönük neye sebep olacağı yönünde düşünmelerini bekliyorum.
Darbe teşebbüsünden önce de Ülkücülerin üzerinde ciddi kıyımlar yapılıyordu. Kamu-Sen bu konuda direnişte bulunuyor. Kamu-Sen'in tüm yöneticilerini verdikleri bu mücadeleden dolayı tebrik ediyorum.
BİR ADAM ÜLKÜCÜYSE FETÖ'CÜ OLMAZ
Ramazan Akgün'ün Ülkücülük konusunda kefile ihtiyacı yok. Bu arkadaşımızın bir an önce serbest bırakılması lazımdır. Ülkücüleri ancak Türkeşçilikle, Ülkücülükle, Ocakçılıkla itham edebilirler, onun dışında hiçbir şey itham edemezler. Bir adam Ülkücüyse ondan FETÖ'cü olmaz. Eğer FETÖ'cüyse de ondan Ülkücü olmaz.
AKŞENER'LE BİRLİKTE MÜCADELE EDECEĞİM
Bizim bir partimiz var içerisinde mücadele ettiğimiz. Ben bir karar verdim, Meral Akşener'le mücadele edeceğim. Ve bu kararımdan fevklade memnunum. Biz bu işin sonunda değil henüz başındayız. MHP içerisindeki hukuki mücadelemiz devam edecek. Bundan vazgeçmemiz mümkün değildir. Ama dışarıda da içeride de bu işin sonuna gelinmiş, mağlup olmuşuz gibi yeni parti kurmamızı isteyenler var. MHP içerisindeki mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğimizden şüpheleri olmasın.
BİZ ERDOĞAN'A DEĞİL BAŞBAKAN'A RAKİPTİK
Eğer bu samimi bir destek ise Bahçeli geç kalmıştır. Keşke zamanında hükümetsiz kalınmaması adına Bahçeli koalisyona dahil olsaydı. Biz MHP'de kurultay sürecini istediğimiz zaman Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a rakipmişiz gibi gösterildik. Halbuki biz ülkenin Başbakanına rakiptik.
