Mustafa Cengiz'den çarpıcı açıklamalar

Mustafa Cengiz'den çarpıcı açıklamalar
Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz, kulüp hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Cengiz, "Eğer kulübün başına biz gelmeseydik UEFA kesin bir şekilde men cezası verecekti" dedi.

Bugüne kadar seçim çalışmaları yapamadığını, bugünden sonra 26 Mayıs için ekibiyle hazırlanacağını da vurgulayan Mustafa Cengiz şu açıklamaları yaptı: "Şampiyonluğu taraftar olarak çok yaşadım. 20 kere yaşamasam da ömrüm açısından son yıllardaki 10-15 şampiyonluğu hatırlıyorum. Çok konvoylara katıldım, çok korna patlattım. İyi de bir taraftarım. Belli bir seviye ve düzeyde kutladık hep şampiyonlukları.

Başkan olarak şampiyonluğu ilk defa kutluyorum. Bu da bana nasip oldu. Şartlar uygun geldi. Bunun için Galatasaraylı bir taraftar olarak çok mutluyum. Bu mutluluğu bana ifade et derseniz ben bunu çizemem, resmedemem çok zor. Şu kadar söyleyebilirim çok mutluyum. Bu mutluluğumu da rakiplere asla saygısızlık yaparak, onları 2'ncil, 3'üncül plana düşecek şekilde kutlamam, ifade etmem. Sadece onlara saygı içerisinde, onları rahatsız etmeyecek şekilde kutlarım. Onu da başkan olduğum için yine kendi içimde kutlamak durumundayım."


"UYKUYU VE DİNLENMEYİ UNUTTUK"

Bu gömleği giydiğiniz anda da size uyku yoktur, uyumak yoktur. Biz yönetimimizdeki geçen bu 4 ayda, ki bu 4 ayı iş gününe getirdiğimizde çok kısa bir süre. Komprime olarak, sıkıştırılmış olarak çalıştık. Hemen hemen 24 saat çalıştık. Rüyalarımızı bile buna ayırdık. Gecenin 3'ünde, 4'ünde uyanıp mesajlar, raporlar yazdık. Çalışanlarımız bunu bilirler. Hangi saatte, nasıl uyanılıp nasıl çalışma olduğunu bilemedik. Çünkü bir sistemle karşılaşmadık. Belli bir sistemle, belli hücrelerin yok olması, işte o hücrelerin tamiri şeklinde bir şey değil. Kimse alınmasın bir önceki yönetim, onu da kastetmiyorum. Onlarda yıldan gelmiş bir sorunlar yumağı. Ülkenin içinde bulunduğu mali sorunlara bağlı faizlerin yüksekliğine bağlı bir sarmaldı. Bunun tümüyle halledilmesi belli bir zaman sürecek. Bu en az bu trendde gidersek yıllık 24 ay dolduğunda biz denk bütçeye ulaşacağımıza inanıyoruz. O zaman ateşten gömleği çıkartıp bahar gömleği giyeceğiz, mali açıdan konuşuyorum bunu. Sportif açıdan hep mutluluk gömleği giyelim ama mali açıdan ateşten gömleği çıkartacağımıza inanıyorum" dedi.

"SORUNLAR HALININ ALTINA SÜPÜRÜLMÜŞ AMA BU YÜKÜN ALTINDAN KALKACAĞIZ''

Ötelenmiş sorunlarının çok olduğunu söyleyen Cengiz, "2015 yılından ötelenmiş, faiz değil bildiğiniz klasik ödememe emirleriyle karşılaştık. Haciz şeklinde hem de. Bin, 2 Bin, 10 Bin TL'lik onlarca şeyle karşılaştık. Bunu öneme almadık çok. Bu durum göreve geldiğimiz 3.5-4 aylık süreçte markaya daha doğrusu bize yapılacak olan mali desteklere köstek olurdu. Galatasaray'a zarar verirdi. Şu anda bile susma hakkımı kullanarak birçok şeyi söylemiyorum. Şunu anlatmak istiyorum. Ötelene ötelene bir öncekinden bugünlere gelmiş. Ben de aynı şekilde bunları ötelesem bir sonraki gelecek olan yönetimlerin önünden kalamayacak ciddi engeller teşkil eder. Kar topu gibidir, halının altına süpürdükçe o büyür ve ayağınıza takılıp öldürebilir bile. Bu nedenle biz bütün bunları tek tek temizliyoruz. Tek tek de temizlemeye devam ediyoruz. Fakat her an bir yerden bir şey gelebiliyor. Bir bakıyorsunuz, bir mail geliyor. Ekim ayında 650 bin Euro istenmiş üstüne faiz, hiç haberimiz yok. Bu bizim kayıtlarımıza girmemiş. Kasıt mı, kötü niyet mi bilmiyorum. Her şey iyi niyetli olarak görüyoruz ama 700 Bin Euro deyince geçemiyoruz. Bir profesörün yemek yemese ömrü boyunca biriktiremeyeceği bir para. Bütün bunlar bize yük, fakat Galatasaray bunun altından kalkacak güçte. Biz de yönetim olarak bunların altından kalkıyoruz ve camiaya layık bir şekilde mali durumu düzeltmeye çalışıyoruz" diye konuştu.


"TÜNELİN UCUNDAKİ IŞIĞI GÖRMÜŞLER Kİ ADAY SAYISI ARTMIŞ"

Mustafa Cengiz, kendisi dışındaki diğer 3 başkan adayının tünelin ucundaki ışığı görmüş olduğunu ve sayının bu sebeple arttığını söyleyerek, "Demek ki durum kötüyken başarısızlık öksüz yetimdir. Başarılı olduğunuzda sahiplenen çok çıkar. Demek ki biz başarılı olmuşuz. Tünelin ucundaki ışığı görmüşler ki aday sayısı artmış. Bu aslında bizim ne kader başarılı ve doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Durum çok olup güneş aydınlanınca etrafta ne olur insanlar meydana çıkar. Demek ki adaylar da ortaya çıktı karanlık dağıldı, fırtınalara dinginleşmeye başladı. Bunu gördüler ve bu da bizi mutlu ediyor. Demek ki biz bu 4 ayda çok sıkı çalışarak bir noktaya getirmişiz bize nasip olmuş. Galatasaray tarihinde 4 ayda 340 milyon TL ödeyip 330 milyon harcama yapan ve artı 10 milyon görünen bir ara dönem var mı? Ben bunu merak ediyorum. Finalize eden var mı? Biz lig ikincisi olarak aldık 1 puan gerisindeydik liderin 3 puan önüne geçerek bitirdik.

Aşağı doğru giden bir trendi aynı futbolcularla teknik direktör ve yönetim değişerek ki bunda taraftarın çok büyük katkısı var bir noktaya getirdik. Artı mali durumu düzelterek, yoksa biz katılamazdık. Göreve geldiğimiz anda üzerimizde transfer yasağı vardı ve 2 gün içinde ödememiz gereken 30 milyon TL'yi aşkın borcumuz vardı. Bunu 20 milyonu sigorta ve vergi borcuydu. Mecburduk onları halletmeye yoksa  transfer yapamazdık. Nagatomo'yu alamazdık ve futbolcular serbest kalırdı. Futbolculara ödemeler yaptık ve UEFA lisanlar aldık. Bütün transfer edilen kulüpler ile sorunlarımız vardı. Hepsi ile ciddi mali sorunlarımız vardı. Dinamo Kiev, Manchester City, Sao Paulo, PAOK hepsi ile ciddi mahkemelik sorunlarımız vardı. Biz zaten bunları halletmeseydik UEFA'dan settlement egermentı da alamazdık. Çok detaya girmek istemiyorum ama bütün bunların ödemelerini yaptık. Tek tek futbolcu ödemelerini yaptık. CAS davalarındaki sorunları çözdük.

Bizim davalık olmadığımız kimse yoktu. Geldiğimizde önümüzde muhtelif olmak üzere 300'ü aşkın hukuk davası vardı. Nerede çok hukuk davası varsa orada sistemsizlik ve sorun vardır. Biz bütün bunları temizlemeye çalıştık. En azından önümüzü temizledik. En azından belli kilometrede araziyi düz ettik, yol açtık. Şimdi daha da otobana kavuşturmak için mücadele ediyoruz ve UEFA'ya da söz verdiğimiz gibi bunu 24 ay içinde bu hızla yaparız. Hızımız kesilirse, camiadan gerekli desteği ve teveccühü görmezsek yürüyemeyiz. Çünkü bu yolda biz yalnız yürüyemeyiz. Biz bu yolda taraftarla, genel kurulla, camia ile birlikte yürümek zorundayız. Zaten biz onlardan ayrıldığımızı veya ayrıştığımızı, koptuğumuzu hissedersek biz görevi ehline teslim ederiz. Asla da durmayız" diye konuştu.

"BU ELEKTRİĞİ TARAFTARDAN ALMASAM BURADA BİR SANİYE DURMAM"

Başkan Cengiz,  taraftarın kendisini sevmediğini ve desteğini görmese bu görevde durmayacağını dile getirerek, "Seçim çalışmasında bir arkadaşım isim vermeyeceğim bir seçim çalışma demecini gördüm, gülümsedim. Şöyle diyor; Bu seçimde sevdiğinize değil sisteme oy verin' düşündüm ve beni kastediyor dedim ve üstüme alındım. Bu sevgiyi görmesen bu elektriği taraftardan almasam çok samimi söylüyorum burada bir saniye durmam. Daha eğil daha yapabilecek birinin gelmesini isterim. Neden? Önce ben bir taraftarım, ben bir Galatasaraylıyım. Burası siyasi parti değil, burası ekonomik savaş veren çok ortaklı bir şirket değil. Burası bir sosyal olgu. Bir gönül bir tutku. Siz gönül işinde zorla bir aşık olduğunu siz reddeden birinin peşinden gider misiniz? Gitmezsiniz. O sizi istemiyorsa sizde onu istemezsiniz. Bu lafım aslında birçok yere gidiyor, anlayana gidiyor. Fazla zorlamamak gerekiyor. Galatasaray sosyal bir olgu, bir ruh ve istek. Sevilmek iyi bir duygu bizim tek istediğimiz de o. Niye başkan ve yönetici olalım ki. Siz takdir edilmiyorsanız ve manen tatmin olmuyorsanız başkanlığın ne anlamı var ki" dedi.

"ABDURRAHİM ALBAYRAK KÖTÜ SÖYLEMEZ AMA ONA ZORLA HİÇ BİR ŞEY YAPTIRAMAZSINIZ"

Abdurrahim Albayrak'a çok teşekkür eden Mustafa Cengiz, "Abdurrahim, öyle bir Anadolu insanı ki hatır için laf söyletemezsiniz. Kötü söylemez ama ona zorla hiç bir şey yaptıramazsınız. 5 kere geldi 5 yönetimle çalıştı 5 şampiyonluk yaşadı ve 5 başkan gördü.  Bana sağ olsun teveccüh gösteriyor. Bende kendisine teşekkür ederim. Sermaye artırımı ile ilgili söylediği çok doğru.

Biz yönetime geldiğimizde Sportif A.Ş.'de çok sevdiğim bir kardeşim vardı. İsmi Yusuf Günay. Kendisi devletin en yüksek makamlarında bulunmuş bir kardeşimiz. Ocak ayın 28'i ya da 30'uydu bana geldi ve ona Yusuf Bey durum ne dedim? Başkanım sermaye artırımı buzlukta durmuş vaziyette dedi. Çok kalabalık bir ortam vardı ve toplantı odasına geçtik ve konuya vaziyet aldık. Çok önemli. 11 Kasım'da başvuru yapılmış, biz 25 Ocak'ta göreve gelmişiz. Bu yaklaşık iki buçuk ay buzdolabında kalmış. Bilanço açıklaması ertelenmiş ve tabiri caizse ölmeye yatırılmış. SPK borsaya kote şirketlerin sermaye artırım taleplerini hızla yanıtlar. Herhangi bir spekülasyon ve tahtalarda oynama olmasın diye. Maksimum bir ayda yanıtlar.

Bizimkisi iki buçuk ay olmuş bitmiş ve bilanço açıklaması da ertelenmiş. Biz yeniden 250 sayfa izah name hazırladık ve yeniden başvurduk. Ankara'ya gittik ve bakanlıklara başvuruda bulunduk. Ve Ankara'nın da desteğiyle, Yusuf Günay'ın büyük tecrübesi ve katkısıyla birlikte biz bunu 1 ay içerisinde hallettik. İkisini de aldık. Buradan gelmek istediğim nokta şu; Sermaye artırımı geçmiş yönetimler tarafından yapılan doğru hamlelerdi ama bunun realizasyonunun tümüyle biz yaptık. Zaten sermaye artarımı olsaydı eski yönetim neden secime gitsin ki. 150 milyon TL'ye yakın bir nakit girdisi eski yönetimin aktifine girdikten sonra neden seçime gitsin ki. Ayrıca bunu da sormak gerek. Durum bu. Bu bağlamda Abdurrahim Bey'in söylemini Yusuf Günay'ın desteğini kayıtlara geçmesi açısından teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.

"BENİM FİZİĞİM DÜZGÜN DİYE GALATASARAY'A CEZA VERİLMEDİ DİYE BİR ŞEY YOK"

Başkan Cengiz eski yönetimlerle ilgili bir şey demek istemediğini belirterek şu ifadeleri kullandı: "Ben kendime bakarım. UEFA bizden net bir şey istedi. Seçildiğimin 3'üncü gününde benimle tanışmak istediler. Benim fiziğim düzgün diye Galatasaray'a ceza verilmedi diye bir şey yok.

Çok iyi monitoring ettiler. Her haftayı incelediler. UEFA adına bağımsız denetleyici kurul bizim hesaplarımızı her hafta inceledi. Bizden istenen üç şey; Şeffaflık, samimiyet ve doğruları söylemek. Üç buçuk ay sonunda aynı heyetle üç kez bir araya geldik. Bütün Türk takımlarını izliyorlar. Biz sizin açıklığınıza, doğruluğunuza ve samimiyetinize inanıyoruz bu nedenle 140 milyon TL'lik açık olmasına rağmen 115 milyon TL'lik bir açığa rağmen yaklaşık olarak 4 kat çünkü bize söyleyene 3 yıl için 30 milyon Euro olarak belirlenmiş söylenenleri neredeyse 4 kat aşmış durumdayız. Bizim vaadimiz 3 yılda 30 milyon Euro'yu aşmayacağız şeklinde.

Bırakın aşmayı 4 kat aşmışız. Bizim ekonomik anlamda UEFA'ya söyleyecek kelimemiz yok. UEFA Türk futbolundan umutlu. Türk futbolu kalkınmakta olan bir hamle. Yaklaşık 33 bin kişilik 30 adet stat 405 kapalı spor salonu yapıldı. Bunun sonuçları birden bire alınmaz. Türkiye bir futbol ülkesi. Türkiye futbolla yatıyor futbolla kalkıyor. Bizim coğrafyamız çok zorlu, iç sorunlarımız çok zorlu terör belası başımızda halkın tek kurtuluş ve rahatlama yolu spor, o da futbol. Biz bunu anlattık. Disiplin komitesine de bunu anlattık.

Avrupa'nın en değerli hukukçularından oluşan 6 kişilik komiteye 3 saate yakın rapor verdik sunum yaptık. Ve sağlıklı bir sunum yaptık. İyi duruma, göre kötü, duruma göre ve mevcut duruma göre bir sunum yaptık. Ve şükürler olsun iyi senaryoya göre geldi ve Şampiyonlar Ligi'ne katıldık. Bu ne demek? Maksimum 2 yılda bizim artıya geçeceğimiz anlamına geliyor. İsrafı önleyerek, anlamsız ve boş transferler yapmayarak, ama hata olabilir, transferde hata yapabilirsiniz, çok iyi bir oyuncudur alırsınız ama burada oynayamaz.

Çiçek bulunduğu yeri beğenmez ama doğru nokta transferler yaparak, israfı önleyerek, gelirleri arttırarak UEFA'nın asla  çemberine, mali kısıtlamalarına ve zorlamalara düşmeyeceğimize inanıyoruz. Tabii ki bir takım cezalar gelecek. Bizim tümüyle gece gündüz çalışarak, tekrardan raporlar verdik, kesinlikle bir men cezası yoktur ve Galatasaray'ın katlanabileceği ve altından kalkabileceği cezalar gelecek. Bunu müjdeleyebilirim."

"GALATASARAY'DA BAŞKANLIK ÖYLE RASTGELE YAPILACAK BİR İŞ DEĞİL"  

Hiçbir endişesi olmadığını dile getiren Mustafa Cengiz, "Ben bazen sabah kalktığımda durup düşünüyorum. Gerçekten Galatasaray'da başkanlık öyle rastgele yapılacak bir iş değil. 24 saatinizi, rüyalarınızı dahil bu işe vermezseniz hiç bu işe girmeyin. Bu işe girmekte yetmez. Eğer bu cüsse ve cesameti azıcık da olsa kaldırabilecek gücünüz yoksa girmeyiz. Ama buraya kişisel ün, kişisel servet, bilmiyorum kişisel bir amaçla giriyorsanız girmeyin. Dursun Başkanım gibi bir endişem asla yok. Onun ben psikolojisini bilemem ben tabii. Neden erken seçime gitti. Kaybettiğindeki psikolojisini bilemem. Fakat kendim için şunu söyleyebilirim. Ben bu konuda çok rahatım. Genel Kurul ve taraftar bana teveccüh göstermediği anda bizim Gaziantep'te bir atasözü var 'Ekmedim bostan, yemedim karpuz' derim saygılar sunar, teşekkür eder ve çekilirim" diye konuştu.

"İNSANLAR UEFA'DAN MEN CEZASI GELMEMESİNE ÇOK ŞAŞIRDI"

UEFA'ya net sözler verildiğini ve mali açıdan 30 milyon Euro'yu aşmamalarının gerektiğini söyleyen Başkan Cengiz şöyle konuştu: "140 Milyon Euro verdi eski taahhütte ve biz 115 milyon Euro aştık. Kesinlikle men cezası gelecekti.  Zaten insanlar men cezası gelmemesine çok şaşırdı. Bugün medyada konuşulan bu. Herkesin açık ara söylediği bu. Çünkü mali raporlara baktığınız zaman kabak gibi meydanda.

Peki biz bunu nasıl artıya çevirdik. Yönetim olarak biz bunu nasıl artıya çevirdik. 3 ayda yönetim ayağa kalktı. Storelerde 'Yellov Friday' iki kata yakın artış oldu. Seyirci sayısı 8 binlerden 42 bin ortalamaya gitti. Son Malatya maçı 47, Beşiktaş maçı 50 bin seyirci. Gelirler arttı. Loca, kombine ve VİP satışları. 70 tane loca boştu. Bir anda satıldı. 20 tane kaldı. 30 milyon TL gelir elde ettik. Bütün sermaye artışını yaptık. Biz yaptık. Bütün bunlar UEFA'yı çok etkiledi. 3 aylık süre içerinde onlarda şoka girdi.  

Bizim bu mali söylemlerimizin lafta kalmadığını gördü. Eğriyi gördü. Bizim 340 Milyon TL hasılat yaratıp, 330 harcadığımızı gördü. Kar değil o artı o. Bizim 3.5 aydaki mali açıdan eylemimiz, verdiğimiz sözleri tutma nedeniyle  men cezasından kurtulduk. Bunu net olarak söyleyebilirim. Eğer biz sesimizi çıkartmasaydık, eski sistem gitseydik  Galatasaray kesinlikle men alacaktı. Onun için zaten insanlar şaşırdı.

Şunu gördü UEFA. Bu yönetim mali açıdan dibe doğru gitmekte olan bu uçağı tekrar havaya doğru kaldırdı. İstenen irtifaya geldik mi? Hayır gelmedik. Ama biz kanatlanmaktayız. Yere düşmedik onu gördü UEFA. Nasıl gördü. Kendi bağımsız denetçi kuruluşlarıyla gördü. Sırf lafla, edebiyatla görmedi. Olay bu net."