Musul'da son durum

Musul'da son durum

Musul kenti ile ilçe ve köylerini DAEŞ'in elinden geri almak için Irak Merkezi Hükümeti büyük umutlarla yaklaşık iki ay önce askeri operasyon başlatmıştır. Operasyona Irak ordusundan 50 Bin, KDP'ye bağlı özel güçlerden 20 Bin, Sünni aşiret ve Türkmenlerden 10 Bin, Haşdi Şabi'den 100 Bin kişilik güçlerin yanı sıra ABD topçu birlikleri de katılmaktadır. 

Musul operasyonunda komuta ABD kontrolünde olmasına rağmen operasyona ülke bazında katılanların ve uluslararası bazda katılmayanların da her birinin kendilerine göre hesapları var. Bu hesaplar birbiriyle zaman zaman örtüştüğü gibi aynı zamanda birbirleriyle tamamen  zıtlık göstermektedirler. Bu nedenle Musul'un kısa zamanda alınması zor olsa bile sürecin bir sonraki sayfası tüm taraflarca dikkatlice etüt edilmektedir. 

Irak hükümeti, 2015'de yaşanan Başika krizi nedeniyle, TSK'nın herhangi bir askeri operasyonuna katılmalarına onay vermediklerini ilan etmiştir. Bununla ilgili Türk ve Irak hükümetleri arasında karşılıklı tartışmalar devam ederken geçen Ekim ayı içinde Irak parlamentosunun yaptığı toplantıda TSK'nın Başika'daki varlığını "işgalci güç olarak" tanımlayan kararı karşısında Ankara, Türkiye'nin güvenlik meselesini ileri sürerek Başika'dan kesinlikle çekilmeyeceklerini tekrarladı.

İki ülke arasında yaşanan kriz Sincar'daki PKK varlığı, Musul'un demografik yapısının değişmemesi ve Telafer'deki Türkmenlerin korunması için Ankara'nın Irak sınırına askeri güç yığmasıyla daha da derinleşmesine yol açmasına rağmen güncelliğini kaybetmiştir. TSK Irak'ta yaşanan gelişmeleri dikkatle takip etmektedir.

DAEŞ Musul'un çevresinde halkalar halinde hendekler kazmış,  ön kısmı araçların geçmesini engelleme, diğer halkalar ise petrol borularını bağlayıp hem yangın çıkarmak hem de ABD'nin hava saldırılarına önleme amacı taşımaktadır. Ayrıca DAEŞ, Musul'un doğusundaki bölgelerde Irak güçleriyle kolay mücadele etmek için evlerin duvarlarını yıkarak halkı silah zoruyla göçe zorlamaktadır. Hali hazırda bu bölgeden sığınmacı kamplara yerleşen sivillerin sayısı 100 Binleri aşmıştır.

Barzani'ye bağlı KDP yetkilileri Erbil - Bağdat arasında yapılan anlaşma gereği Peşmerge güçlerinin yalnız Neynova bölgesi üzerinde odaklanacakları bundan sonraki kısmın yani Musul'un şehir merkezinin kurtarılmasının Irak ordusu tarafından gerçekleştirileceğini ilan etmişlerdir. DAEŞ militanlarının kontrollerindeki Neynova ovasına bağlı köyleri mukavemet göstermeden terk etmelerinin ardından buralara Peşmergeler tarafından Kürt bayrakları dikilmektedir.

Zaten Peşmerge tarafından alınan köylerin Erbil'e katılımı sağlanmıştır. Öte yandan KDP'yle KYB arasında gerginlik de devam etmektedir. Hatta KYB cenahı Süleymaniye, Kerkük ve Hanekin şehirlerini birleştirerek yeni bir Kürt bölgesi kurulmasını ve IKBY'den de ayrılmayı düşündükleri iddia edilmektedir.

 

Irak ordusu beklendiği gibi bir ilerlemeyi Musul operasyonunda şu ana kadar gerçekleştirememiştir. Bu arada Türkiye'nin itiraz ettiği Haşdi Şabi örgütü ise, Irak Parlamentosunun geçen günlerde aldığı kararla Irak güvenlik güçlerinin geniş yetkilere sahip resmi bir parçası oldu.

ABD'nin de Musul operasyonundan beklentisi Suriye'nin kuzeyinde arzu edilen koridorun Irak'ın kuzeyi ile bağlantısının sağlanmasının peşindedir.

Bölgeden alınan bilgilere göre ve gelişmelerden anlaşıldığı üzere Telafer'deki Sünni ağırlıklı nüfusta mezhep temelli intikam eylemlerine maruz kalma tedirginliği devam etmektedir. 

60 binden fazla Telaferli Türkmenin hali hazırda şu an çatışmalar arasında tam bir trajedi yaşamaktadırlar. Bu gelişmeler karşısında Türkmenler evlerini terk etmek zorunda kalmış ve Suriye sınırı üzerinden Türkiye'ye göç etmeye çalışmaktadırlar. Nitekim bu husus geçen Çarşamba günü Türkmen siyasi parti liderlerinin Sayın Cumhurbaşkanıyla yaptıkları görüşmede dile getirilen konular arasındadır.