Nasıl inanacağız?

Birileri Türk Milliyetçilerini akılsız sanıyor. "HDP kapatılsın" sloganıyla bizi uyutup, cambaza baktıracaklarını hesap ediyorlar. 
HDP, elbette PKK'nin bir parçası. Ortalama zekâya sahip herkes bunu biliyor. Burada esas olan yapılan siyasal hamlelerdir. Özellikle milliyetçi duyguları güçlü seçmen kitlelerini kontrol etmenin yolu olarak HDP kartı öne sürülmüştür.
Milliyetçi seçmen gitmesin bizde kalsın. Bu durumda siyaseti bir yerde boğmak, düğümlemek ve "öyle mi böyle mi" ikilemine sokmaktır.

"HDP'den yana mısın, değil misin?"
Elbette HDP'den yana değilim.
Burada bir siyasi mühendislik, kitlelere operasyon düşüncesi var. Bölme bir durum, PKK ile siyasi mücadeleye gölge düşürüyor.

"HDP teröristtir" diyor, ama kendileri PKK'nın kurucu başı, terörizmin dik alası Öcalan'ın mektubunu daha dün İstanbul belediye başkanlığı seçimlerinde halka duyurduğunu unutuyor. Kırmızı bültenle aranan öteki teröristi gene aynı amaçla televizyona çıkarıyor.
Böyle bir ikilem ortada ve daha yeni iken şimdi "HDP teröristtir" deyip yaygara koparmanın samimiyetine niye inanalım?
İktidar, PKK ile silahlı mücadelede ödevini doğru yapıyor. Buna itirazımız yok. Ancak siyasi, hukuki ve ekonomik mücadelede aynı kararlıkta değil.
Çıkar amaçlı, iç siyaseti yönlendirme ve biçimlendirme amaçlı yapıyor. Dolayısı ile terörizmle mücadelede sonlandırıcı başarıyı elde edemiyoruz. Sonunda ülkemiz kayıp ediyor. Halkımız bedel ödüyor.

PKK ile siyasi mücadele edecekseniz önce eğitim, sonra hukuk, daha sonra ekonomik kaynakları doğru planlamanız gerekir.
Bakınız adamlar ne diyor: "Kapatırsanız ikiye katlanır gene geliriz.."
Doğru mu?
Evet.
Geçmişte örnekleri gördük.
Peki ders aldık mı?
Almadık ve gereği için ne yapılması lazım geldiğini tartışmadık.

Terörle mücadele eden İngiltere ve İspanya'da bizdekine benzer bir durum yok.
Niçin yok?
Çünkü orada kimse hukuku tartışmıyor.
Adalet sorunu yok.

Yasalara ve hâkim tarafsızlığına güven tam.
İspanya, ayrılıkçı BASK yönetiminin bütün çabalarını boşa çıkardı. En sonunda HDP benzeri partiyi kapattı. Ne Avrupası, ne dünyanın öteki ülkelerinden tek bir itiraz gelmedi.
Neden?
Çünkü hukuk ve devlet düzeni kurallara göre işliyor. Ülkenin ve yönetenlerin siyasi ikilemleri yok. Bir öyle bir böyle davranmıyor kimse.
Bizde ise İstanbul seçimlerinde idam mahkûmu PKK kurucusunun mektubu televizyonlardan okunuyor. Kardeşi devletin televizyonunda seçim mesajı veriyor.

Suç ve suçlu bırakın övülmeyi el üstünde tutuluyor. İktidar ve küçük ortağı tek kelime etmiyor susuyor, sonra bir bakıyorsunuz, "HDP teröristtir" diye haykırıyor. Doğru, teröristtir de, senin yaptığınla söylediğin birbirine uymuyor ki.
"CHP Beşinci Koldur" diyor. Öyle ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı CHP için de kapatma davası açsın. Hâlbuki aynı adamlar çok değil birkaç yıl evvel CHP ile birlikte, şimdi "adayım" dediği AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın karşısına ortak aday olarak Ekmeleddin İhsanoğlu'nu çıkarmış, yetmemiş ağzına geleni de söylemişti.
"İYİ Parti siparişle kurulan ve uzaktan kumandayla kontrol edilen melanet bir proje" diyor. Kim kurduysa belgelerini açıklayıp defterini dürmüyor. Bu haliyle ülkemize haksızlık yapıyor. Öyle değil mi? Hâlbuki çok değil birkaç ay evvel Akşener'e "evine dön" diyordu.
Bu nasıl siyaset?
Bir de tutturmuş "siyasi etik yasası çıkarılsın" demez mi?
Pes doğrusu!

Şimdi anladınız mı İspanya'da bölücülük bitiyor da, bizde PKK neden bitmiyor?

Yazarın Diğer Yazıları